Gazeteci yazar Sadık Albayrak için önceki akşam saygı gecesi düzenlendi. ESKADER (Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği) tarafından düzenlenen geceye Sadık Albayrak ve dostları katıldı.
Gecede konuşan Sadık Albayrak, Trabzon’da imam hatip lisesi açılınca babasının kendisine ‘ya bu okulda okursun ya simit satarsın’ dediğini hatırlattı. Okulu bitirdiğinde de Yüksek İslam Enstitüsü’nde öğrenimine devam eden Albayrak askerlikten sonra çalışmaya başladığı İstanbul Müftülüğü’ne bağlı arşivde Bab-ı Meşihat ve Seriyye Sicilleri’nin içler acısı halini görünce hem bu arşivi kurtarmak hem de kayda almak için yazmaya başladığını anlattı.
KAYNAKLARI YALANLADIM
“Ben hırsımdan yazar oldum” diyen Albayrak, o dönemde pek çok ünlü akademisyen ve yazarın dini kötülemek için yazdığı kitapları okudukça arşivlerde araştırmaya yöneldiğini dile getirdi. “Dini kötüleyen bu kitaplarda kaynak gösterilen eserleri gidip buluyor ve bu bilgilerin nasıl saptırıldığına şahit oluyordum. Doğruları ortaya çıkarıp makaleler yazmaya başladım” diye konuşan Albayrak, böylece arşivlerde zaman geçirmeye başlamış. İstanbul Müftülüğü’ne bağlı arşivlerde çalıştığı dönemi de anlatan gazeteci yazar Albayrak, mahzenlerde çürümeye bırakılmış eserleri gün yüzüne çıkarmak ve bunları gelecek nesillere aktarmak için uğraşmış. Albayrak, “Sabahları müstahdemler sobayı tutuşturmak için bu arşivdeki belgelerin kapaklarını yakıyorlardı. Bu hiyaneti görünce belgeleri kurtarmaya karar verdim” dedi.
İÇLER ACISIYDI
Akademisyen Prof. Dr. Durali Yılmaz da Albayrak ile birlikte arşiv uzmanlığı yaptığını belirterek şunları söyledi: “Onu ilk tanıdığımda elinde bir el arabası vardı. El arabasıyla harap olmuş arşiv belgelerini depodan kurtarmaya çalışıyordu. Eğer bugün Bab-ı Meşihat arşivi varsa onu kurtaran kişi Sadık Albayrak’tır. Ben de o dönem Seriyye Sicilleri arşivlerinde çalışıyordum ve o arşivlerin de durumu aynıydı. Yıllar sonra defterdarlıkta müdür yardımcısı olan bir arkadaşımıza rica ederek devletin bize bir bina yapmasını sağladık.”
Uzun yıllar çalıştığı Milli gazeteden arkadaşları Ekrem Kızıltaş ve Hasan Aksay da Albayrak’ı anlattı. Aksay, çok genç yaşta gazetenin yazar kadrosuna katılan Albayrak’ın çok yetenekli bir isim olduğunu ve tavsiye üzerine yazması için teklifte bulunduklarını anlattı. Kızıltaş da Sadık Albayrak’ın herkesi kucaklayan mütevazı kimliğinden bahsederek, bir çok kuşağa ağabeylik ettiğini söyledi.
