|

Eski giysiden kağıt yapmak

Yüzyıllar önce Kağıthane deresi kenarında yaptıkları kağıtlarla İstanbul’un ihtiyacını karşılayan kağıtçılardan geriye sadece adları kaldı. Tarihi konuma uygun olarak dere kenarında açılan El Yapımı Kâğıt Atölyesi sembolik de olsa, atık kumaşlardan yapılan kağıtlarla Kâğıthane isminin nereden geldiğini hatırlatıyor.

Fatma Çelik
04:10 - 26/04/2015 Pazar
Güncelleme: 10:56 - 21/10/2020 Çarşamba
Yeni Şafak
Eğitmenler
Eğitmenler
Kâğıthane'ye ismini veren ve geçmişi yüzyıllar öncesine kadar uzanan, dere kenarına kurulmuş kâğıt atölyelerinden bugün hiçbir eser yok. Aziziye Camiinin yakınında kurulmuş olan El Yapımı Kâğıt Atölyesi ise tek başına bu geleneği sürdürmeye çalışıyor. Atölye 2012 yılında Kağıthane Belediyesi'nin desteğiyle Doğu Türkistanlı el yapımı kâğıt sanatçısı Oğuzhan Tuğrul tarafından kurulmuştu. Tuğrul'un vefatından sonra eşi Aynur Tuğrul'un devam ettirdiği atölyede sembolik olarak eski kumaşlardan kağıt imalatı yapılıyor. Atölyenin ziyaretçilerine kağıt yapımı gösterilip, isteyenlere kurslar veriliyor.

AĞAÇ KESİLMESİN DİYE

El Yapımı Kâğıt Atölyesi Müdürü ve eğitmen Sezayi Tuğla, atölyeyi kurarken ağaç kesiminin önüne geçmek, atıklardan geri dönüşüm sağlamak ve her şeyin çöp olmadığını gösterme amaçlarının olduğunu bu yüzden de hammadde olarak kumaş seçtiklerini söylüyor. Amaçlarının seri üretim olmadığını ifade eden Tuğla, “Kar amacı gütmüyoruz. Parayla kâğıt satmıyoruz. Anaokulundan üniversite öğrencilerine, vatandaşlara, gruplara, bu eğitimi veriyoruz. Her gün yaklaşık 100 kişinin burayı gezip, görmesini ve kâğıt yapmasını sağlıyoruz. İstanbul'un farklı ilçelerinden hatta farklı şehirlerden gelenler oluyor" diyerek yaptıklarının sadece Kâğıthane ismini yaşatmak olduğunu vurguluyor.

BİR KOT PANTOLONDAN 150 KAĞIT

El Yapımı Kâğıt Atölyesi'nde atık kumaşlardan üretilen kâğıtlar yağlı boya hariç, akrilik boya, karakalem, kuru kalem, sulu boya, minyatür, tezhip, ebru, hat, kaligrafi, origami gibi çalışmalarda kullanılabiliyor. Hamurun kimyasını bozmayacak şekilde içine simler, bitkisel atıklar konularak farklı kâğıtlar elde edilebiliyor. Normal bir kot kumaşından 100 ya da 150 adet kâğıt üretebiliyor. Ancak kumaşların yüzde 100 pamuk olması gerekiyor. Kâğıtlarda kumaşların doğal renkleri kullanılıyor ancak rengini açmak istendiğinde hamurun içine çamaşır suyu damlatılıyor. Farklı renklerde kâğıt istenirse de kumaş boyası katılıyor. Kağıdın sertliği ise içine beyaz tutkal katılarak ayarlanıyor.

Atölye müdürü Sezayi Tuğla, “İstersek kâğıttan da geri dönüşüm yapabiliriz. Ama bunu herkes evlerinde de yapabilir" diyor. Atölyede kumaşlar makineye atılıp kalınlığına göre 4 saatten 10 saate kadar şebeke suyu ile karıştırılarak liflerine ayrılıyor ve hamur haline getiriliyor. Bu hamur A3 ve A4 boyutundaki süzgeç kalıplara alınıyor. Suyu aktıktan sonra keçeye serilerek tamamen kuruması için bir gün boyunca presleniyor ve ardından asılarak kurutuluyor. Kuruma süreleri mevsime göre değişiyor. Yazın 3 saatte kuruyor, kışın ise 3 günde. Kuruyan kâğıtlar ütülenerek kullanıma hazır hale getiriliyor. Tuğla, “Kumaştan yapılan kâğıtlar daha sağlam ve kaliteli oluyor. Eskimiş, çöpe gidecek olan kumaşı da geri kazanmış oluyoruz" diyor. Bu zamana kadar hiçbir şekilde hammadde sıkıntısı çekmediklerini söyleyen Tuğla, “Kumaşı vatandaş getiriyor. Ya da arıyorlar biz gidip alıyoruz. Ama yüzde 100 pamuk ise alıyoruz. Para verip hiçbir şekilde kumaş almıyoruz. Bu zamana kadar hiç hammadde sıkıntısı çekmedik" diyor.

Bazı sanatçıların doğrudan doğruya el yapımı kâğıt üzerinde çalıştıklarını anlatan Tuğla, “Nasıl el dokuması halıyla makine dokuması halının değeri bir değilse bizim ürettiğimiz kâğıtlarla makine üretimi kâğıtların değeri de bir değil. Sanatçılar tarafından bu yüzden de seçiliyoruz" diye anlatıyor.

Pamuklu kumaştan üretiyoruz

10 sene önce Uygur kâğıtçılığını araştıran sanatçı Oğuzhan Tuğrul, Amerika Dünya Kâğıtçılık Tarihi Cemiyetine üye olarak, dünya kâğıt tarihini araştırmaya koyulmuş. Araştırmasının son aşamasında Türk kâğıtçılığını araştıran merhum sanatçı, Türkiye'de el yapımı kâğıt yapılan yerlerin olmadığını öğrenince eşi ve 2 çocuğuyla birlikte Çin'den Türkiye'ye yerleşmiş. Tuğrul, 559 sene önce, İstanbul'un fethedildiği zamanlarda, Bizanslıların Kâğıthane'de el yapımı kâğıt ürettiklerinden dolayı buranın adının Kâğıthane olduğunu öğrenince, eski sanatları canlandırıp dünyada kaybolmuş el sanatlarını yeniden canlandırarak insanlara pamuklu kumaşlardan kâğıt yapılabileceğini göstermek istemiş. Hayata geçirdiği bu atölyenin Kâğıthane ilçesine yakışacağını düşünerek Kâğıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç'a teklif götürmüş. Başkan Fazlı Kılıç, Kağıthane isminin nereden geldiğini vatandaşlarına göstermek için Tuğrul'a nostaljik bir atölye kurması için destek olmuş. Oğuzhan Tuğrul geçtiğimiz yıl hayatını kaybetti. Eşinin vefatından sonra atölyede kâğıt yapımını üstlenen Aynur Tuğrul, büyük keyifle kâğıtlar yapıp, misafirlere kâğıt yapımını anlatıyor.

Neden kâğıthane?

El Yapımı Kâğıt Atölyesi Müdürü ve eğitmen Sezayi Tuğla 1453 yıllarında Haliç'ten Kemerburgaz'a kadar olan dere yatağında kâğıt atölyeleri olduğunu söylüyor. İstanbul'un fethinden sonra hatta Osmanlı'nın payitahtı olduğunda da Kâğıthane'de üretilen kâğıtların İstanbul'un kâğıt ihtiyacını karşıladığını anlatan Tuğla, “Bu kâğıt atölyeleri Cumhuriyet dönemine doğru azalmış. Zamanla da kaybolmuşlar. Yerini de değişik sanayi kolları almış. Ama Kâğıthane'nin ismi bugün yarım milyonluk bir mega ilçenin ismi olarak kalmış. Bu atölye, tarihi misyonunu yakalamak için Kâğıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç tarafından kuruldu" diyor.

Evde kâğıt yapım tarifi

Yumurta kolilerinden de rahatça geri dönüşüm yapılabilir. İstenirse evde bir kovanın içinde kâğıtlar eritilip, yumurta çırpıcısıyla çırpılarak hamur haline getirilebilir. Elde edilen hamuru da kevgirle bir kaşık yardımıyla ince tülbentte serip süzdükten sonra kurutup kâğıt elde edilebilir.
#Sezayi Tuğla
#El Yapımı Kâğıt Atölyesi
#Dünya Kâğıtçılık Tarihi Cemiyeti
9 yıl önce