Japon mutfağının başat lezzeti olarak tanıdığımız suşi, artık paketlenmiş halde marketlerde satılıyor. İnsanlar bu hafif ve sağlıklı lokmalıkları her geçen gün biraz daha fazla arar ve talep eder oldu. Eski Japon dilinde “mayalanmış, fermente edilmiş, ekşi” anlamına gelen “nare zuşi” kelimesinden türeyen suşinin tarihi neolitik döneme kadar uzanıyor. Bütün Uzak Asya’da tuzlanmış balık ve fermente edilmiş pirincin karıştırılıp birkaç ay bekletilmesiyle hazırlanan nare zuşi, zaman içerisinde usta eller tarafından bugünkü formlarını aldı. Suşinin tek bir çeşidi yok, bizim dışı yosun, içi deniz ürünleri, sebze ve pirinç olarak zihnimizde resmettiğimiz sushi çeşidine “maki” deniyor. Elbette tek bir maki çeşidi de yok. İçindekine ve boyutuna göre adı değişiyor. Bunun dışında roll ve nigiri de en çok tüketilen suşi çeşitleri. Türk mutfağının damak tadına uygun suşi çalışmaları aşçılık okullarında yapıldı. Örneğin yosun yerine ıspanak kullanılarak, pirinç yerine bulgur kullanarak veya Anadolu’nun kendi pirinçlerini tercih ederek, tavukla ve kırmızı etle, pastırmayı dış kalıp olarak kullanarak farklı farklı onlarca suşi tarifi denendi. Hepsi de birbirinden güzel oldu. Fakat eğer orijinal suşi seviyorsanız, bunun bizim çiğ köftemiz gibi çiğ etle yapıldığını bilmeniz gerekir.
BESİN DEĞERİ YÜKSEK
Çiğ et ama salamura edilmiş, sirkede bekletilip mikroorganizmalara karşı güvenliği sağlanmış. Elbette bu haliyle besin değeri de oldukça yüksek. Hem yosundaki yüksek C vitamini, hem balıktaki omega 3 hem de sebzelerdeki vitamin ve mineraller, ateşle temas etmemiş haliyle tam bir sağlık deposu olarak sofraya geliyor. Pirinç, her ne kadar buğday gibi olmasa da doyuruculuğu sağlayan unsur. Peki evde suşi yapmak mümkün mü? Kesinlikle evet. Çünkü bütün malzemeleri ve bambu araçları marketlerde veya internette rahatlıkla bulabiliyorsunuz. Ben soya, üzerinde çok oynanmış bir besin olduğu için, mümkünse nar ekşisi, elma sirkesi, balsamik sirke, bal, tuz ve rende soğanı kaynatıp süzerek bir sos hazırlamanızı öneririm. Bugün, suşi yapmak isteyip de hiç denememiş olanlar için iki tarif verelim. Sonra bir gün de suşinin Türk mutfağı yorumlarına bakalım ne dersiniz? Sağlıklı, mutlu pazarlar dilerim.
Maki Suşi
1 su bardağı pirinç
1 su bardağı su
3 yaprak suşi yosunu (mari)
1 adet avokado
1 havuç
1 fincan pirinç sirkesi
1 kutu salamura somon
Yarım yemek kaşığı şeker
Yarım yemek kaşığı tuz
Pirinci yarım saat ılık suda ıslatalım ve iyice yıkayıp süzelim.
Pirinç sirkesi, tuz ve şekeri bir taşım kaynatıp hemen ocaktan alalım. Yıkadığımız pirinci su ile kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirelim. Buharı kaybolana kadar üzerine bir kağıt peçete örtüp dinlendirelim. Dinlendirdiğimiz pirince, henüz sıcakken pirinç sirkeli karışımı ekleyip hırpalamadan karıştıralım. Havucu hafifçe haşlayalım. Haşlanmış ve kabuğu soyulmuş havucu, avokadoyu yarım serçe parmağı kalınlığında doğrayalım. Suşiyi sarmak için kullanacağımız hasıra yosunu yerleştirelim. Pirinci yayalım. Kenara bir dizi halinde avokado ve havucu yerleştirelim. Somonu parçalara ayırıp yerleştirelim. Hasır yardımıyla saralım ve ucunu alta getirelim. 10 dakika dinlendirelim. Daha sonra bir parmak kalınlığında doğrayıp sos ve vasabi ile servise alalım. Afiyet olsun.