|

Fashion Week'te defile yapmak istiyorum

Muhafazakar çizgide tasarımlarıyla ön plana çıkan moda tasarımcısı Kuaybe Gider'le birlikte Fashion Week haftasını takip ettik. Artık pek çok ünlü modacının tesettüre uygun kıyafetler tasarladıklarına dikkat çeken Gider, 'Moda haftası için solo defile yapmak en büyük hayalim. Neden biz de orda olmayalım' diyor.

Büşra Sönmezışık
00:00 - 13/10/2013 Pazar
Güncelleme: 17:19 - 12/10/2013 Cumartesi
Yeni Şafak
Fashion Week'te defile yapmak istiyorum
Fashion Week'te defile yapmak istiyorum

Her yıl düzenlenen Mercedes-Benz Fashion Week bu yıl yine birbirinden önemli tasarımcıların buluşma adresi oldu. Moda dünyasının yakından takip ettiği bu etkinlik kapsamında başörtülü genç tasarımcılar da alandaydı. İzmir'de yaşayan moda haftası için İstanbul'a gelen moda tasarımcısı Kuaybe Gider de onlardan biri. Biz de kendisiyle İzmir'de tesettürlü moda tasarımcısı olmayı ve moda haftasını enine boyuna değerlendirdik.

Aslında matematik bölümü mezunusunuz. Tasarımcılığa nereden başladınız?

Herkesin kendini mutlu hissettiği mesleği tercih etmesinden yanayım. Mutluluğun başarı getirdiğine inanıyorum. Lisans eğitimimi matematik üzerine aldım. Eğer alanım dışında bir iş yapacaksam ve o işte  en iyi olmak istiyorsam eğitimini almanın gerekli olduğunu düşündüğümden İTKO-ARGE Moda Okulu'nda Moda Tasarım; modelistlik ve stilistlik eğitimlerini aldım. Modaya ilgim hep vardı. Bulunduğum şehrin imkânlarından dolayı kıyafetlerim kendi tasarımlarım oldu ve tercihlerimin beğeni toplaması beni bu alanda başarılı olabileceğime inandırdı.

İzmir'de yaşıyorsunuz. Orada nasıl bir çevreye hitap ediyorsunuz?

İzmir'de hatırı sayılır oranda muhafazakâr bir kesimin olduğunu biliyorum. Fakat bu camianın bir takım sebeplerden dolayı görmezden gelindiğini ve  sorunların sümenaltı edildiğini  düşünüyorum. Son dönemde sektörün ivme kazanması İzmir'de olumlu yönde etkiledi. İzmir tesettür alanındaki açığı erken fark eden illerden olup, bu alanda yatırım yapmak isteyen girişimciler sayesinde tesettür giyim konusunda piyasa oluşturmuş oldu. Bizim de bu piyasada hitap ettiğimiz kitle tarz ve stil sahibi, modern ve özgün tasarımlardan hoşlanan tüm hanımlar.

İstanbul'a gelmeyi düşünüyor musunuz?

Evet, Moda'nın kalbi İstanbul tabi ki burada olmak isterim, planlarımızın arasında Nişantaşı'nda bir showroom da yer alıyor. İzmir'de olmamız uzaklık bağlamında sıkıntı olsa da önemli projelerde burada bulunmam bu açığı kısmen  kapatıyor. Çıkış noktamızın İzmir olmasının da bizim için avantaj olduğunu düşünüyorum. İzmir'e karsı belli bir algı var ve bizim orda olmamız bu algıya ters olduğu için daha dikkat çekici. Firmamızı daha cazip hale getirdiğini düşünüyorum.

Hayaliniz ne? Kendinizi onların arasında görmek ister misin?

Hedeflerimin arasında  Fashion Week'te defile yapmak da var tabi ki. Eğer tasarım yapıyorsam ve bu alanda kendimi kanıtlamak istiyorsam orda olmalıyım diye düşünüyorum. Neden başörtülü bir tasarımcıyı orda görmeyelim? Bu gerçekleştiğinde ötekileştirilen insanların bu alanda varlığını göstermesi ile aradaki keskin önyargıların kırılacağını ve bize bakış açılarının anlam kazanacağını düşünüyorum. Benim amacım tasarımcı olarak anılmak. İşimi ciddiye alıyorum ve ciddi projelerde yer almaya özen gösteriyorum. Fashion Week de benim için ciddi bir proje olacak.

Ünlü modacılar tesettüre uygun iş çıkarmıyor
Modacıların yaptığı tasarımlarda dikkatini ne çekti?

Elaidi, Tuvanam gibi tasarımcıların koleksiyonlarında bizlerin de tercih edebileceği parçalar vardı. Bunu bariz göstermeseler de birçok tesettürlü bayan için tasarımlar yapan Cengiz Abazoğlu, Tanju Babacan, Nihan Peker gibi birçok tasarımcı olduğunu biliyorum. Onlar da artık muhafazakâr kesimin bu isteğinin farkındalar. Gönül isterdi ki defileleri izlerken bizi düşünerek yapılan parçaları tasarımcıların koleksiyonlarında görebilmek ancak bu o kadar kolay gibi görünmüyor. Bir yerde bu durumu yadırgıyorum; eğer onların üzerinden para kazanmayı da tercih ediyorlarsa bu düşüncedeki insanlara hitap edecek parçalara defilelerinde yer vermeliler ki samimi olduklarını görebilelim.

Modacı Tanju Babacan'ın başörtüsü takarak podyumda yürümesi olay oldu. Onu görünce ne düşündünüz?

Fazlaca reklam koktuğunu düşünüyorum hatta tavrında bana göre biraz da alaya alma vardı. Başörtüsü meselesi hassas bir konu, sizin vermek istediğiniz mesaj her ne kadar iyi niyetli olursa olsun uygulama tarzınız yanlışsa o kesimden alkıştan çok tepki alırsınız. Eğer Tanju Babacan başörtüsü yasağının kalkmasını zafer işareti yaparak kutlayacak kadar sevindiyse bu durumu koleksiyonundaki bir parçasında gösterebilirdi. Onu podyumda görünce sadece şaşkınlıkla izledim.

Çalışan kadınlara özel tasarım
Başörtülü çalışan bayanların giyebileceği kıyafetler pek tasarlanmıyor. Bu konuda ihtiyaç olduğunu düşünmüyormusunuz?

Evet. Çalışan kadınları önemsiyorum. Tesettürlü olanları veya muhafazakâr giyinmek isteyenleri önemsiyorum. Bu sezon  koleksiyonumuzda şıklıktan taviz vermeden ofis ortamlarında rahatlıkla kullanabilecekleri parçalara yer verdik.

Kendinizi piyasada nerede görüyorsunuz?

Kendi içinde kuralları olan, işini A'dan Z'ye ciddi yapan bir firmayız, en ince detayı ve ayrıntıyı düşünerek hareket ediyoruz. Her şeyi özenerek hazırlıyoruz. Tabi ki bu durum tercih edilir olmamızı sağlıyor. İğneden ipliğine, kumaşından gönderilecek kargo kutusuna kadar kaliteden ödün vermiyoruz. Dolayısıyla müşteri bizden gönül rahatlığıyla alışveriş yapıyor. Yeni oluşan bu sektörde  kendimizi  güven verdiği için tercih edilen nadir firmaların arasında görüyoruz.

11 yıl önce