|

Fuat Sezgin’in izinden gidiyoruz

İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı (İBTAV) Mütevelli Heyeti Yönetim Kurulu Başkanı Mecit Çetinkaya ile hem Prof. Dr. Fuat Sezgin’in Almanya tarafından el koyulan kitaplarını hem de Fuat Sezgin yılı kapsamındaki çalışmaları konuştuk. Hoca’nın Almanya’da kurduğu enstitünün el koyduğu kitaplar için mahkeme sürecinin devam ettiğini dile getiren Çetinkaya, Türkiye’de kurdukları vakıfta Fuat Sezgin’in “Müslümanlar, tarihteki gerçek yerlerini bilmeli ve içinde bulundukları aşağılık kompleksinden kurtulmalıdır“ sözünün anlamını bilen gençler yetiştiğini söylüyor.

Hatice Saka
04:00 - 12/05/2019 Pazar
Güncelleme: 11:06 - 11/05/2019 Cumartesi
Yeni Şafak
Mecit Çetinkaya
Mecit Çetinkaya

Prof. Dr. Fuat Sezgin Süryanice, İbranice, Latince, Arapça ve Almanca da dahil, 27 dili çok iyi derecede bilen, İslam aleminin ve dünyanın önde gelen bilim tarihçileri arasına adını yazdıran bir isim. Bu değerli bilim adamının vefatının ardından Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle 2019 yılı “Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı” olarak ilan edildi. Bu kapsamda çok sayıda etkinlik ve organizasyon düzenlenmeye devam ediyor. Biz de Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı (İBTAV) Mütevelli Heyeti Yönetim Kurulu Başkanı Mecit Çetinkaya ile bir araya geldik. Prof. Dr. Fuat Sezgin’in bilim tarihine yaptığı katkılarına dikkat çeken Çetinkaya, “Hocamızın, Müslümanlar, tarihteki gerçek yerlerini bilmeli ve içinde bulundukları aşağılık kompleksinden kurtulmalıdır’ sözünün izinden gittiklerini söylüyor. Fuat Sezgin Hoca’nın Almanya’da el konulan kitaplarıyla ilgili mahkemenin sürdüğünü dile getiren Çetinkaya,“ Enstitüye atanan kayyum kitapları vermemek için direniyor. Davadan önce uzlaşma komisyonuna gittik. Bize kitapların dijitallerini vermeyi önerdiler. Bunu kabul etmedik. Biz de dava açtık ve şimdi sonucunu bekliyoruz.”diyor.

Almanya’daki kitaplarla ilgili son olarak hangi noktaya gelindi ?

Prof. Dr. Fuat Sezgin hocamızın bildiğiniz üzere Almanya’da, 60 yıl çalışıp, hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan dünyanın neresinde olursa olsun bulup getirdiği kitaplardan oluşan bir kütüphanesi vardı. Bu kitapları da hiçbir maddi ücret talep etmeden Türkiye’ye bağışladı. Kitaplar, Almanya’da Frankfurt Goethe Üniversitesi’ndeki enstitüde duruyordu.

Kaç kitap vardı?

50 bin kitaptan oluşan kütüphanesi mevcuttu.

Sonra neler yaşandı ?

Almanya’daki kütüphaneden kitapları getirmek için çalışmalara başladık. Biz de bir tedirginlik vardı. Ancak Fuat Sezgin Hoca bizi rahatlattı. Kitaplar benim bir sorun çıkaramazlar diyordu. Kütüphanedeki kitapların üçte birini THY hiçbir ücret almadan Türkiye’ye getirdi. Kalan kitaplar tam uçağa yüklenirken, Almanlar el koydu.

UZLAŞMA KOMİSYONU KURDULAR

Gerekçe olarak neyi gösterdiler ?

Almanya’nın kültür varlığına ait kitaplar olduğunu iddia ettiler. Savcılığa hocayı şikayet ettiler ve ona hırsız muamelesi yaptılar. Savcılık ardından Fuat Sezgin’i haklı buldu.

Savcılıktan karar çıktığına göre kitapların kalanı Türkiye’ye gelebilir?

Hayır , maalesef gelemiyor. Bu kez de kitapların Fuat Sezgin’e mi, yoksa enstitüye mi ait olduğunun tespit edilmesi gerektiğini öne sürdüler.Mahkeme, ensititü ile anlaşırsanız kitapları alabilirsiniz şeklinde bir karar çıkardı.

Enstitünün başkanı Fuat Sezgin değil miydi ?

Evet öyleydi. Ancak yaşlılıktan dolayı bırakmıştı. Onu yerine atanan kayyum kitapları vermemek için direniyor. Biz de dava açtık ve sonuçlanmasını bekliyoruz. Davadan önce uzlaşma komisyonun gittik. Bize kitapların dijitallerini vermeyi önerdiler. Bunu kabul etmedik. Diğer taraftan hocanın ailesi de kitapların Türkiye’ye gelmesi için çok çaba sarf ediyor.

2019 Fuat Sezgin yılı olması hasebiyle şu ana kadar vakıf olarak gerçekleştirdiğiniz etkinliklerden bahseder misiniz ?

Organizasyonlar, Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı (İBTAV) ve Kırıkkale Üniversitesi tarafından yapılıyor. Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Ersan Aslan bu anlamda çok iyi çalışmalar yürütüyor. Yaklaşık 90 üniversite, sivil toplum kuruluşlarıyla protokol imzaladık ve bu doğrultuda etkinlikler yapılıyor. Hocamızın tanıtılması , Müslümanlar’ın bilimde ne kadar ilerde olduğu, Batı’nın bilim ve ilimi Müslümanlar’dan aldığını ispat eden düşüncelerini anlatmak adına faaliyetlerimiz devam ediyor.

YOLLARI MUTLAKA ONUNLA KESİŞİR

Sadece Türkiye’de mi faaliyetler düzenleniyor ?

Fuat Sezgin’i bilimle ilgisi olan herkes tanır. Gerek İslam gerek diğer bilim dallarında çalışma yapan birinin yolu mutlaka Fuat Hoca ile bir yerde kesişir. Bu anlamda elbette dünyanın dört bir yanında faaliyetlerimiz var. Örneğin, en son Bilal Erdoğan ile birlikte Kırgızistan’daki Manas Üniversitesi’nde düzenlenen organizasyona katıldık.

HER ZAMAN ARKADAŞ GİBİ DAVRANDI

Fuat Sezgin ile dostluğunuz nasıl başladı ?

2012 yılında tanıştık ve bağımız hiç kopmadı. Aramızdaki yaş farkına rağmen bir arkadaş gibiydi. Almanya’daki İslam Bilimleri Araştırmaları Vakfı’nın aynısını Türkiye’de kurduk. Bunu sağlayan ise Sayın Cumhurbaşkanımız ve Bilal Erdoğan oldu. Vakıf, dünyanın önde gelen bilim adamı Fuat Sezgin’in İslam dünyasına hizmetlerinin Türkiye’de devam ettirebilmek için atılan çok güzel bir adım oldu. Bu arada söz etmeden geçemeyeceğim tüm bu çalışmalarda Ethem Sancak’ın katkısı büyük, biz de onun bıraktığı yerden devam ettiriyoruz.

Vakıfta hangi çalışmaları yapıyorsunuz?

2019 yılından sonra çalışmalar devam edecek. Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi’ne bağlı bir enstitüsü var. 110 öğrencinin 70’ine vakıf burs veriyor. Yurtdışından gelen üç tane şarkiyatçi var. Yüksek lisans bölümünün ardından doktora bölümünü de açtık. Buradan mezun olan öğrenciler Fuat Hoca’yı tüm yönleriyle öğrenecekler ve onun fikirlerini dünyaya yaymak için çalışacaklar. Eğitmenlik yapacaklar, bilim alanında çalışmalar yapacaklar. Fuat Sezgin’in mirasını taşıyacak bir nesil yetişiyor.

  • Her şey bu sözde saklı
  • Peki vakfın son çalışmalarını biraz anlatır mısınız ?
  • Prof. Dr. Fuat Sezgin’in eserlerinin Türkçe’ye çevrilmesi için çalışmalar yapıyoruz. Önceliğimiz 17 ciltlik eserinin tercüme edilmesi ve bitmek üzere sona gelindi. Hedefimiz Fuat Hoca’nın bütün eserlerinin Türkçe’ye çevrilmesini sağlamak. Müzenin ayakta kalması için çalışmalar yürütüyoruz. Hocamın şu sözünü şiar edindik: “Müslümanlar bilimler tarihindeki muazzam yerlerini bilmedikleri ya da yanlış bildikleri için Avrupalılar karşısında büyük bir aşağılık duygusu içindeler. Benim amacım onlara ilimler tarihindeki atalarının yerlerini göstermek ve öğretmektir. Çocuklarımız, bu aşağılık kompleksinden kurtulmalılar.” Her şey bu sözde saklı ve biz de onun izinden gidiyoruz.
  • 14 yaşında Müslüman oldu
  • Fuat Sezgin’in eşi Ursula Hanım’ın kitapların gelmesi için destek olduğunu söylediniz. Aynı zamanda bir şarkıyatçı olan Ursula Hanım, İslamiyeti nasıl seçmiş?
    Ben Ursula Hanım’ın Fuat Sezgin Hoca ile tanışınca Müslüman olduğunu düşünüyordum. Halbuki 14 yaşında İslamiyeti seçmiş. Birinci dünya harbinde Türkiye’ye gelen dedesi, ülkesine dönerken Kur’an-ı Kerim’in Almanca tercümesini getiriyor. Bütün aile okuyor ama içlerinden sadece o zaman 14 yaşında olan Ursula Hanım, Müslüman oluyor. Eşinin kitaplarının Türkiye’ye ait olduğunu düşünüyor ve bizi destekliyor.
#Fuat Sezgin
#Mecit Çetinkaya
5 yıl önce