Dünyaca ünlü müzisyen Eric Clapton ile konserlere çıkan, Türkiye’nin en yetenekli müzisyenlerinden biri olan Kerim Çaplı tarafından keşfedilen Şeref Bizel, hareketli bir hayatın ardından Muğla’daki karavanında inzivaya çekildi. Günlerini motorsiklet gezileri, yürüyüşler ve gitarla geçiriyor. Sevdiklerini Gölcük depreminde kaybeden sanatçı, geçmişe dair birçok hatırasını da bu afette kaybetti. Yeni albüm hazırlığında olan Bizel ile eski günleri ve bugünü konuştuk.
Türkiyede gitar çalmaya başlamıştım, çeşitli arkadaşlarla gruplar kurup çalışıyorduk. Almanya’ya gidince de aynı şekilde müzisyen arkadaşlarla tanışıp orada da gitar çalmayı sürdürdüm.
Bir rock grubumz vardı Almanya’da ve uluslararası festivallere katılıyorduk. Kerem Çaplı da bizi İngiltere konseri esnasında dinlemiş. Konser sonrası yanıma gelip kendini tanıttı ve beni başarılı bulduğunu tekniğimi beğendiğini söyledi, ben ismen kendisini biliyordum ama karşımdaki kişinin Kerim Çaplı olduğunu öğrendiğim zaman çok sevindim tabi. Kendisiyle uzun yıllar abi kardeş ilişkisi olarak dostluğumuzu sürdürdük.
Eric’in gitaristi aslında Kerim abiydi ben ikinci gitar olarak gruba dahil olmuştum. Eric Clapton gibi bir sanatçıyla çalışmak tabi ki benim için büyük bir şans çünkü gitarı kendi uslubuyla çalan, kendi akor anlayışını geliştirmiş, gitar saundunu tınısını çok iyi bilirdi. Onunla birlikte çalışmak bana çok şey öğretti.
Benim müzik dışında hiçbir işim yok, sadece müzik. Genç müzisyen arkadaşlarımızla aramıza maalesef teknoloji girdi. Doğal seslerin dışında sentetik arayışlar var, bu birbirimizi anlamak konusunda sıkıntı yaratıyor. Müzik zarar görüyor. Onlara söyleyeceğim şey, nota ve armoniyi iyi öğrensinler ve kendi tarzlarını ortaya çıkarsınlar.
Bu toprakların insanı olarak gençliğimizde en çok dinlediğimiz sanatçılar arasında Neşet Ertaş önde gelir. İnsan halini anlatan sözler ile kendi uslubuyla tarz oluşturmuş bir sanatçı rahmetli. Ondan esinlendiğim bir gerçek. Uzun yıllar Avrupa’da yaşamanın etkisini de üstüne eklersek gitarın geniş armonisi ile birleşen insan halinin sözleri, benim tarzımı ortaya koymuş oluyor diye düşünüyorum.
Türkiyede çok iyi müzik yapan arkadaşlarım var ancak sözlerde sıkıntı yaşadıklarını düşünüyorum. Şimdiye kadar beni etkileyen çıkmadı dersem yalan olmaz.
Doğayla başbaşa
Yanlızlığı seviyorum. Saat sınırım olmadan ses yapabiliyorum. Zaten gitar elimden pek düşmüyor bağıra bağıra şarkılar söyleyebiliyorum. Çok katlı binalar arasında kalabalığın içinde bu çok zor. Arada misafirlerim geliyor, onun dışında kediler köpekler geliyor. Onlara mama ve su veriyorum, doğayla başbaşa yaşamın keyfini çıkarıyorum yıllardır.
Bu şarkıları herkes dinlemeli
- Saklı kalan bestelerini ortaya çıkararak bir albüm çalışmasına başladınız. Nasıl bir albüm oluyor?
- Kerim Çaplı ile ortak arkadaşımız olan Alpay Ünyaylar ile yıllardır ara sıra da olsa görüşürüz. Beni ziyarete geldiği zamanlarda bestelerimi çalıyordum. Bir aranjör olarak şarkılarımı çok beğendiğini söylüyordu ve son gelişinde yeter artık bu şarkıları insanların dinlemesi lazım diyerek beni heyecanlandırdı ve albüm yapma kararı aldık. Ancak albüm yapmakla iş bitmiyor insanlar bu tarz müziği canlı dinlemeyi çok seviyorlar, o yüzden aynı zamanda konser çalışmalarımızı da en yakın zamanda başlatacağız tabi ki. Tarz ve sound olarak blues müziğinin kendine has söz yapıları ve armoni anlayışı vardır, onun dışına pek çıkmayı düşünmüyorum. Kayıtlarda bu tarzı iyi bilen davul ve basçılarla çalışıyoruz, sıkı bir albüm geliyor yani.