|

Hakikat arayışından vazgeçmek

İslam dünyası toplumları, halkları, hiçbir dilin tanımlamaya güç yetiremeyeceği, açıklayamayacağı, değerlendiremeyeceği kötülükler ve zulümler karşısında bulunuyorken, İslam dünyası ülkeleri, ortak anlam ve amaçlar etrafında stratejik davranma bilincine/sorumluluğuna ihtiyaç duymuyor, stratejik davranma basireti gösteremiyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 19/03/2018 Pazartesi
Güncelleme: 03:39 - 19/03/2018 Pazartesi
Yeni Şafak
İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM
İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM

Amerikan emperyalizmi, günümüzde, kendisine maliyeti oldukça yüksek olmasına rağmen, uzamsal bütünlüğü kuşatan-kapsayan-kontrol eden bir irade biçiminde etkisini sürdürüyor. Amerikan emperyalizminin neden olduğu trajediler, işgal ve istilalar, büyük zulümler, büyük yıkımlar, özellikle Ortadoğu toplumlarında kitlelerin derin güvensizlik duygularını ve kaygılarını gündelik bir kader haline getiriyor. Emperyalist-Siyonist şiddet, insanların kendi hayatları üzerindeki inisiyatiflerini/kontrollerini kaybetmelerine neden oluyor. Özgürleştiricilik iddiası taşıyan yeni emperyalizm, insanlığı, yok etmek suretiyle özgürleştiriyor.

Modernitenin oluşturduğu, inşa ettiği değer sistemi ve dünya görüşü, her tür sömürgeciliği meşrulaştırdı. Batı dışı dünyada, sömürgecilik yoluyla kültürel dönüşümler gerçekleştirildi. Pek çok toplumda, kimi kesimler, sömürgecilerle özdeşleştiler. Kimi toplumlarda sömürgeciler sistemle bütünleştiler. Kimi toplumlarda sömürgecilik, sömürgeleştirilenlerin onayını almayı başardı. İslam dünyası toplumlarında halklara ikili varoluşlar dayatıldı. Sömürgeci mevcudiyet, bütün kavram ve kurumlarıyla, İslami alanı bütünüyle boşaltarak işlevsiz kıldı.

ORTAK İNSANLIĞA ULAŞMA İÇİN…

İslam dünyası toplumlarında, toplumların zihin dünyalarının, işrakî-batınî-mistik yapılar/yaklaşımlar tarafından bütünüyle ele geçirilişi, toplumlarımızın entelektüel enerjilerinin, ufuklarının ve üretkenliklerinin kaybıyla birlikte başladı. Toplumlarımızın gündeminin işrakî-batınî-mistik yapılar/yaklaşımlar tarafından işgal/istila edilmesiyle birlikte, siyaset, toplumlarımızın gündeminden düştü. İşrakî-batınî-mistik yapılar, sezgisel bir algılama yöntemi olarak görüldüğü İslam dünyası toplumlarında, yüzyıllardır paralel bir örgütlenme biçiminde tayin edici etkisini sürdürüyor. Toplumlarımızda, geçmişe, geleneğe, muhafazakârlığa kapanmak, kültürel-entelektüel-felsefi üretkenliği, daha anlamlı bir gelecek için mücadeleyi anlamsız kılıyor. Bir diğer yanda, modern-kapitalist küreselleşme toplumları pazarlaştırdığı için, toplumsal değerler çok büyük bir bayağılaşmaya maruz kalıyor. Yeni kültürel-entelektüel-felsefi içeriklerin, anlamların, bilgeliklerin üretimi ve toplumsallaştırılması, bizleri, etnik ve mezhepçi bencilliklere hapsolmaktan kurtarabilir. Hangi türü olursa olsun, kabileciliklerin ve bencilliklerin oluşturduğu ahlaki olmayan sınırlar, bizleri ortak insanlığa ulaşmaktan alıkoyuyor.

Entelektüel enerjimizi, ufkumuzu, üretkenliğimizi ve bağımsızlığımızı kaybettiğimiz günden bu yana, Avrupamerkezci bilinci bir referans çerçevesi olarak alıyor, Tanzimattan bu yana Avrupa siyaset düşüncesinin dilini kullanıyor, başka pek çok alanda ve konuda yaptığımız gibi, Batı kurumlarını ve pratiklerini kullanıyoruz. Cumhuriyet Türkiyesi tarihçilerinin de, Avrupalı Türkologların görüşlerine, önerilerine ve yaklaşımlarına dayalı bir ulusal tarih çerçevesi icat ettiklerini de bu bağlamda kaydetmek gerekir. Bugün, bu ölümcül bağımlılıkları konuşamamak, Batı sonrasını hiç bir şekilde gündeme getirememek, Batı’yı “ebedileştirmek”, “ebedileştirme”ye çalışmaktan farksızdır.

ORTAK BİLİNÇ VE AMAÇTA BİRLEŞEMİYORUZ

Hangi toplumda olursa olsun, hamasete yöneliş, hamaseti toplumsallaştırmak, devletleştirmek, hakikat arayışından vazgeçmek demektir. Günümüzde, hangi alanda ve bağlamda olursa olsun, pazarlanabilir olmak, bilgi sahibi olmaktan çok daha önemli hale gelebilmiştir. İslam dünyası toplumlarında tevekkül ve kaderciliğin toplumsallaşması, siyasal toplumun sonunu hazırladı. Bugün toplumlarımız, çok hayati ortak sorunlarla karşı karşıya bulundukları halde, bu tevekkül ve kader yaklaşımı sebebiyle ortak bir bilinç, ortak bir dayanışma oluşturamıyoruz.

Her tür yeniliği, yeni yorumu, yeni çözümlemeyi sapkınlık olarak değerlendirerek bunlara karşı tavrını kurumsallaştıran bir gelenek, geleceğe yönelik yolları ve umutları yok ediyor. İslam dünyası toplumları, halkları, hiçbir dilin tanımlamaya güç yetiremeyeceği, açıklayamayacağı, değerlendiremeyeceği kötülükler ve zulümler karşısında bulunuyorken, İslam dünyası ülkeleri, ortak anlam ve amaçlar etrafında stratejik davranma bilincine/sorumluluğuna ihtiyaç duymuyor, stratejik davranma basireti gösteremiyor. Birleştirici politik birlik bilincinden ve vizyonundan maalesef yoksun bulunuyoruz. Aziz İslam, her toplumda, milli kimliğin anahtar bileşeni olarak araçsallaştırılıyor. Küresel dünya düzeni, İslam’ı militan bir siyasal proje olarak sunmaya ısrarla devam ettiği için, ulus-devletler, İslami siyaseti gündemlerine almaya cesaret edemiyor.

İSLAM BİLGİ MODELİ OLUŞTURULMALI

Batı uygarlığının kolonyalizm yoluyla “evrensel uygarlık” olarak bütün dünyaya dayatılması, kültürel sömürgeciliği meşrulaştırıyor, bir sorun olmaktan çıkararak normalleştiriyor; normalleştirmekle kalmıyor, bir hayranlık konusu, metası haline de getiriyor. Modernite, dünya hakkındaki bilgi’yi, ideolojik ve ırkçı temelde, sistematik bir bütünlük içerisinde bir araya getirerek evrenselleştirdi. Batı dışı toplumlar, özellikle de İslam dünyası toplumları, farklı bir bilgi modelini, İslami bilgi modelini üretmeyi başaramadıkları için, ideolojik ve ırkçı moderniteye eklemlenerek bağımlılığı seçtiler. Bu bağımlılık sürdükçe, buradan İslami bir dünya görüşü perspektifi ya da medeniyet tasavvuru çıkarılamaz.

İslam dünyası toplumları olarak statüko ve konformizmle bütünleştiğimiz ve uzun bir süre boyunca batınî müşahedeyi tek bilgi kaynağı olarak aldığımız için, zamana, mekana ve tarihe büyük ölçüde yabancılaştık. Bunlara yabancılaştığımız için de, Müslümanlar olarak hemen her konuda, telafi edilmesi çok çaba gerektiren büyük gecikmeler yaşıyoruz.

#İslam
6 yıl önce
default-profile-img