|

Hammurabi'den tasarruf genelgesi

"Bir kimse su bendini uygun koşullarda tutmaz ve bakımını yapmaz ve bu nedenle bent yıkılır ve tarlalar su altında kalırsa, o zaman barajı yıkılan kişi para karşılığı satılır ve elde edilen para harap olmasına yol açtığı mısırın karşılığı olarak verilir.

Aa
00:00 - 15/11/2007 Perşembe
Güncelleme: 10:55 - 15/11/2007 Perşembe
Yeni Şafak
Hammurabi'den tasarruf genelgesi
Hammurabi'den tasarruf genelgesi

Günümüzün en önemli doğal varlıklarından biri olan ve bilinçsiz kullanılması nedeniyle kaynakları tehdit altında bulunan suyun dikkatli kullanılmasına, günümüzden 4 bin yıl önce Babil Kralı Hammurabi tarafından hazırlanan ve dünyanın ilk geniş kapsamlı kanunu olarak bilinen "Hammurabi Kanunları"nın 4 maddesinde yer verildiği bildirildi. Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ruhi Mermut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mezopotamya bölgesinin dünyada tarımın ilk yapıldığı yer olduğunu belirtti. Mermut, günümüzden yaklaşık 4 bin yıl önce (MÖ 1810-1750) Babil Kralı Hammurabi tarafından halka ilan edilen, "Hammurabi Kanunları"nda suyun önemi kavranarak, suyun kullanımıyla ilgili maddelere yer verdiğini söyledi.

"Söz konusu maddelerde; suyun dikkatli kullanılmasına, bir kişinin başkasının tarlasına suyla zarar vermesi halinde karşılığını ödeyeceğine ve ürünün ne kadar önemli olduğuna dikkat çekiliyor" diyen Mermut, 4 bin yıl önce insanların doğal kaynakların bilinçli ve dikkatli kullanılmasının önemini kavrayan bir bilince sahip olduğunu kaydetti.

"SUYUN YÜZDE 28'İ BÖLGEDE"

Güneydoğu Anadolu Projesi'nin (GAP) uygulanmaya başlanmasının ardından yanlış yönlendirme ve eğitim eksikliği nedeniyle çiftçilerin "salma" veya "vahşi" sulama denilen yöntemle toprağını sulamaya başladığını dile getiren Mermut, ancak bir süre sonra aşırı sulama nedeniyle toprakta tuzlulaşma tehlikesinin görülmeye başlandığını ifade etti. Tuzlulaşmanın temel nedenlerinden birinin, çiftçinin pazarlanmasının kolay olması dolayısıyla çok su isteyen pamuk ekmesi olduğunu kaydeden

Mermut, "Güneydoğu Anadolu Bölgesi su kaynakları açısından önemli bir bölge. Türkiye'nin su kaynaklarının yüzde 28'i bu bölgede bulunuyor. Kaynaklarımızı bilinçli ve hesaplı kullanmazsak bir süre sonra kaybedebiliriz" dedi.

"VAKTİMİZ VAR"

Dünyanın birçok yerinde tuzlulaşmış alanları görme fırsatını bulduğunu aktaran Mermut, GAP master planındaki bölgede sulanabilir alanların halen çoğunun tarımsal sulamaya açılmadığını belirtti. Mermut, "Bu nedenle önlem alırsak bölgedeki toprakları kurtarma şansımız ve vaktimiz var. Ancak bunun için sulama birliklerinin ve eğitim faaliyetleri veren kurumların işbirliği gerekiyor. Özellikle çiftçilerimiz 'vahşi sulama yöntemi' yerine daha az su tüketilen 'damla sulama' veya buna benzer yöntemlere yönlendirilmelidir. Ayrıca tek ürün olan pamuktan vazgeçip daha su isteyen, maliyeti ucuz olan yağ ve yem

bitkilerini ekmelidirler. Ürün deseninin zenginleştirilmesi gerekiyor. Bu şekilde topraktaki tuzlulaşma oranı azaltılabilir" diye konuştu.

HAMMURABİ KANUNLARI'NIN SUYLA İLGİLİ MADDELERİ

Dünyanın ilk geniş kapsamlı kanunu olarak bilinen ve 282 maddeden oluşan "Hammurabbi Kanunları"nın suyla ilgili bölümü olan 53, 54, 55 ve 56. maddeleri şöyle: "Bir kimse su bendini uygun koşullarda tutmaz ve bakımını yapmaz ve bu

nedenle bent yıkılır ve tarlalar su altında kalırsa, o zaman barajı yıkılan kişi para karşılığı satılır ve elde edilen para harap olmasına yol açtığı mısırın karşılığı olarak verilir. Eğer bu mısırların karşılığı olarak yeterli gelmiyorsa malları da

mısırları sular altında kalan çiftçiler arasında paylaştırılır. Bir kimse mısırlarını sulamak için ark açarsa; ancak, dikkatsizliği

nedeniyle sular komşusunun tarlasını basarsa o zaman komşusunun mısır kaybını öder.

Bir kimse suyun önünü açar ve komşusunun arazisinde su taşkınına yol açarsa her on gan'lık arazi için on gur mısır ödemelidir."

16 yıl önce