|

Hat dersi almak için Almanya'dan İstanbul'a gelip gitti

3. Albaraka Uluslararası Hat Yarışması birbirinden güzel eserleri ortaya çıkarırken Sülüs dalında üçüncü olan İspanyol Müslüman Nuria Garcia Masip'i da bizlerle tanıştırdı. Sadece hat öğrenmek için iki yıl önce İstanbul'a yerleşen Masip, Almanya'da yaşadığı dönemlerde her ay hat dersi almak için Türkiye'ye gelip gitmiş.

Büşra Sönmezışık
00:00 - 17/06/2012 Pazar
Güncelleme: 21:53 - 15/06/2012 Cuma
Yeni Şafak
Hat dersi almak için Almanya'dan İstanbul'a gelip
Hat dersi almak için Almanya'dan İstanbul'a gelip

Hat, Allah'ın kelamını büyük bir saygıyla en güzel şekilde yazma gayretlerini ifade eden bir sanat dalı. Van Gogh "Gönülden geçen ancak hat sanatı ile anlatılabilir" diyor. Türkiye, İslam dünyasında hat sanatındaki derinliği ve zenginliğiyle biliniyor. "Kur'an-ı Kerim Mekke'de indi, Mısır'da okundu, İstanbul'da yazıldı" cümlesi, Türk hattatların bu alandaki maharetini anlatmak için yeterli diye düşünüyoruz. Hat sanatı, son yıllarda çeşitli kurumların destekleri ve özgün yarışmalarıyla daha da gelişiyor. Bu yarışmalardan birisi de Albaraka tarafından geleneksel olarak gerçekleştirilen Uluslararası Hat Yarışması. Farklı ülkelerden hattatların katılımıyla gerçekleşen yarışmada Türk hattatlar, bir kez daha en iyi olduklarını kanıtladılar. Yarışma vesilesiyle dereceye giren hattatlar ile hattı konuştuk.

ÖNEMLİ OLAN KALICI ESER ORTAYA KOYMAK

CEL-İ TALİK Kategorisinde birincilik ödülüne layık görülen Mustafa Parıldar, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Memiş ve Yrd. Doç. Hüseyin Öksüz'den hat dersleri almış. Sanatçı, Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları mezunu. Parıldar'ın diğer önemli yarışmalarda da birçok derecesi bulunuyor. Yarışmaların hat sanatının gelişmesine katkı sağladığını ifade eden Parıldar, hattatların kendi aralarında bir rekabetinin olmadığını, ancak yarışmalar sayesinde herkesin kendi bulunduğu noktayı görme fırsatı oluştuğunu söylüyor. Parıldar: "Arap hattatlar, son yıllarda Sülüs, Nesih ve Divani yazılarında çok mesafe kat ettiler, Celi Sülüs ve Celi Ta'lik'te Türkler, Ta'lik'te ise İranlılar öncü konumda." diyor.

BİRİNCİ OLMAK SORUMLULUK İSTER

CEL-İ SÜLÜS Kategorisi'nde birincilik ödülünün sahibi olan Yılmaz Turan ise Ali Selçuk Erkurt'dan icazet almış, çalışmalarına Mehmed Özçay ve Osman Özçay ile devam ediyor. Sanatçı, bir hattatın önce kendisiyle yarışması gerektiğini söylüyor. Bu yarışmaların sanatçıya hem maddi hem de manevi olarak faydasının dokunduğunu söyleyen Turan; "Derece aldığınızda piyasada öne çıkıyorsunuz, sergilere davet ediliyorsunuz. Ama bundan daha önemlisi yazmaya devam edip daha iyisini yazabilmek için büyük bir şevk elde ediyorsunuz." diyor. Yarışmalarda dereceye girmenin ayrı bir sorumluluğu olduğunu da belirten sanatçı, "Başarının rüzgarına kapılmamak lazım. Artık daha iyi işler çıkarmak gerekiyor. Yazana değil yazdırana bakmak lazım" diyerek hattatların alçakgönüllü olmaları gerektiğini vurguluyor.

HAT AŞKINA İSPANYA'DAN İSTANBUL'A GELDİ

Yarışmanın en güzel anlarından biri kadınların sahneye çıkıp ödül olması oldu. Hat sanatında genelde kadınlar azınlıkta. Ancak yarışmanın sonucuna bakılırsa kadınların da yükselişe geçtiği anlaşılıyor. Yarışmaya İspanya'dan katılan Nuria Garcıa Masip Sülüs dalında 3.'lük ödülüne layık görüldü. Sanatçı, Hasan Çelebi ve Muhammed Zekeriya ismli hattatlardan icazet almış. İspanya'da yaşayan sanatçı iki yıl önce hat eğitimi için ülkesinden kalkıp Türkiye'ye gelmiş. Bir süre Almanya'da yaşayan ve ayda bir defa sadece ders için Türkiye'ye gelen Masip'in IRCICA ve Cezayir'de katıldığı yarışmalarda dereceleri bulunuyor. Daha önce katıldığı Albaraka yarışmasında da dereceye giren Nuria; "Hattat olarak mutluyum. Erkek kadın benim için fark etmiyor sonuçta hepimiz aynı yoldayız. Yetenek Allah vergisi" diyor. En önemlisi ailenin desteği diyen sanatçı, hiçbir zaman bir levha yazma hayali kurmadığını söylüyor. Çok iyi bir hoca ve cesaretle hat sanatını yapılabileceğini belirten sanatçı, İspanya'da bu sanata karşı ilginin az olduğunu, genelde de çok ilginç bulduklarını belirtiyor. Nuria: "Başlarken hep zor oluyor önemli olan bırakmamak" diyor.

YARIŞMALAR İYİ BİR ARŞİVE SAHİP OLMAMIZI SAĞLIYOR

Cel-i Talik 3.'Lük Ödülü'nü alan Hüseyin Hüsnü Türkmen ise hat sanatına ve sanatçıya verilen bu ödüllerin hattatlara prestij kazandırdığını belirtiyor. Türkmen; "Ayet-i Kerime, Hadis-i Şerif, Kelam-ı Kibar gibi metinlerden birini seçip en güzel istifi nasıl yazarım diye düşünüyorsunuz. Yarışmalara yazılan yazılar sayesinde birçok doküman ve örnek gelecek kuşaklara miras olarak kalıyor" diyor. Sanatçı, Arap hattatlarının çoğunun ülkemize gelerek birçok önemli hattattan ders aldıklarını ve Araplar ve Türkler arasında yıllardır böyle bir alışveriş olduğunu belirtiyor.

İki yılda bir Albaraka tarafından düzenlenen 3. Albaraka Uluslararası Hat Yarışmasında 176 eserin yer aldı. Beş kategoride yapılan değerlendirme sonucu 17 kişi dereceye girerken, 23 kişi de teşvik ödülü aldı. Yarışmada kazanan eserlerin büyük çoğunluğunun Türklere ait olması gurur vericiydi. Kazanan eserlerin yer alacağı sergi 18 Haziran – 1 Temmuz tarihleri arasında Cemal Reşit Rey'de gezilebilecek.



12 yıl önce