|

Hayata tek elle tutundu

Beyin kanaması geçirdikten sonra bir elini kaybeden Havva Balcı, 18 yıldır sevgi ve umut kapısı Darülaceze’de yaşıyor. Rehabilitasyon merkezinde çalışarak hayata sarılan Balcı, “Tek elim ve dişlerim yardımıyla çanta örüyorum. Yaptıklarımız dükkanlarda satılıyor. Aylık bile kazanıyorum. Kendi emeğimle bir şeyler yapmanın verdiği mutluluk tarif edilemez” diyor.

Ayşe Mine Alioğlu
04:00 - 25/04/2019 Perşembe
Güncelleme: 00:34 - 25/04/2019 Perşembe
Yeni Şafak
Bazıları fiziksel engelli olmak üzere 150’den fazla Darülaceze sakini, rehabilitasyon için kurulan atölyelerde 22 dalda yeteneklerini ortaya koyarak zamanını değerlendiriyor. Merkezdeki küçük mağazalar sayesinde satılan ürünler, çalışanlara aynı zamanda gelir kapısı oluyor.
Bazıları fiziksel engelli olmak üzere 150’den fazla Darülaceze sakini, rehabilitasyon için kurulan atölyelerde 22 dalda yeteneklerini ortaya koyarak zamanını değerlendiriyor. Merkezdeki küçük mağazalar sayesinde satılan ürünler, çalışanlara aynı zamanda gelir kapısı oluyor.

Yaşlı, yoksul ve ihtiyaç sahiplerinin sevgi ve umut kapısı olan Darülaceze, her köşesinde farklı bir yaşam hikayesi barındırıyor. 18 yıldır bu merkezde yaşamını sürdüren 50 yaşındaki Hava Balcı’nın duygulanarak anlattığı hayata tutunma çabası da bunlardan sadece biri. İki kez beyin kanaması geçirdikten sonra Darülaceze’ye yolu düşen Balcı, “Şişli’deydi evim. Evliydim ve iki çocuğum vardı. Beyin kanaması geçirdim. 29 gün hastanede komada kaldım. Uyandığımda ise ne bacaklarım ne de kolum tutuyordu. Eşim bu durum yüzünden benden ayrıldı. Bir kez daha beyin kanaması geçirdim. Bir oğlum bir kızım, dört tane de torunum vardı. Kızım, çocuklarından biri sekiz yaşında diğeri 10 aylıkken intihar etti. Annem de vefat etti. İki ablam beni Darülaceze’ye yerleştirdi. Burada Hikmet Nazlı ile evlendik, benim tek dostum oydu. Ancak geçtiğimiz cuma o da hayata gözlerini yumdu” diyor.

SEN ŞANSLISIN, TEK ELİN VAR

Darülaceze sakinleri için kurulan rehabilitasyon merkezinde hayata sarılan Balcı, şunları söylüyor: “Burada kalmaya başladım. Herkes çalışıyor. Biz yatıyoruz. Ekmek elden su gölden. Hasta olana kadar her işimi kendim yapardım. Sıkıldım. Bahçede dolaşırken giren çıkanı bol bir kapı gördüm. Merak ettim. İçeriye girdiğimde bir çalışan beni karşıladı. Atölyelerin içerisine aldı. Görme engelliden tutan da tamamen elleri tutmayanına kadar herkes bir şeyler yapıyordu. Hoca bana, ‘Sen şanslısın senin tek elin var. Bir şeyler yapabilirsin’ dedi ve beni örgü tarafına aldı. Tek elim ve dişlerim yardımıyla çanta örüyorum. Bizim yaptıklarımız dışarıdaki dükkanlarda satılıyor. Aylık bile kazanıyorum. Kendi emeğimle bir şeyler yapmanın mutluluğunun tarifi yok.”

#Havva Balcı
#Darülaceze
5 yıl önce