Biraz yağmur, biraz hüzün ve en çok da Eylül kokan cümlelerle okuyucusuna 'merhaba' diyen Hece dergisi 57. sayısıyla işte elimizde. Dergi sayfalarını değerli şair Cahit Koytak'ın "Sarf ve Nahiv'' adlı uzun şiiriyle açıyor. Koytak'ın naif kaleminden dökülen, "Sarf ve Nahiv" şiiri adeta okuyucularını büyülüyor.
30'un üzerinde sanatçının ürünlerinin yer aldığı dergide Koytak'ın şiirinden sonra dikkat çeken diğer iki çalışma Nesime Ceyhan ve İlyas Dirin'in kaleminden çıkmış.
"1988'de Bir Şiir Polemiği: Hapishane Şiiri/ Şairi" başlıklı incelemede yaşamlarının bir bölümünü hapishanede geçiren ve bu süre zarfında çıkardıkları şiir kitaplarıyla gündeme gelen şairlerden bahseden Nesime Ceyhan; Nevzat Çelik, Fadıl Öztürk, Sosyal Ekinci, Ender Öndeş, Mustafa Doğan gibi hapishanede, şairliğini diri tutan isimlerin yayın dünyasındaki yerlerini araştırmış.
İlyas Dirin ise Ahmet Hamdi Tanpınar'ın edebiyat anketlerine verdiği cevapları inceleyerek oldukça ilginç bir çalışma ortaya koymuş. Tanpınar'ın bugüne kadar gün yüzüne çıkmamış yazıları, röportajları ve anketleri olduğunu söyleyen Dirin, Yeni Adam'ın 1937 yılında "Şair Mehmet Akif İçin" başlığıyla düzenmiş ankete Tanpınar'ın verdiği cevabı yeniden gündeme getirmiş.
Abdulhak Hamit, Peyami Safa, Burhan Belge, Falip Rıfkı, Nurullah Ataç ve Nihal Atsız gibi çok sayıda yazarın ilginç görüşlerinin yer aldığı ankette Tanpınar'ın Akif için söyledikleri ilk kez 63 yıl sonra yeniden Hece dergisinde gündeme getiriliyor..
Bunun dışında Hilmi Uçan'ın "Senin Hikayen ya da Modern Olan ile Geleneksel Olanın Gündelik Hayattaki Çatışması" başlıklı yazısında Fatma Karabıyık Barbarosoğlu'nun "Senin Hikayen" adlı öykü kitabı incelenmiş. Ömer Lekesiz ise Kamil Doruk'la öykü üzerine bir söyleşi yapmış. Bunun dışında Hasan Aycın yine nefis çizgileriyle okuyucuları gözleriyle sanata doyuruyor. Hayrettin Orhanoğlu da İsmet Özel hayranlarına bir süpriz yapıyor. Hece dergisinin diğer şairleri ve öykü yazarları ise yine bu sayıda da el emeği göz nuru ürünleriyle okuyucularını selamlıyorlar. Hece: (0312) 419 69 13.
1937 yılında Yeni Adam'ın başlattığı ankette Mehmet Akif için ilginç tespitlerde bulunan Tanpınar'ın, görüşlerinden işte bazı satırlar: "Mehmet Akif'in Türk Edebiyatı'na değiştirici kıymetler getirdiğini zannetmiyorum. O, Fikret'in biraz daha sade dilini kullanan, aruzu gündelik cümlelere uyduran bir şakirdi idi. Fikret aruzla ezan okutmuştu, o, iskambil oynattı, öteberi sattırdı, düğün dernek yaptırdı, velhasıl aruzu gündelik mevzua soktu, fakat bunu şiirin bir kazancı zannetmemelidir, çünkü bu tecrübeleri yaparken mısraı bir nesir haline getiriyordu. (..) Akif hiçbir zaman büyük bir din şairi olmamıştır. Çünkü onda büyük din şairlerinin farikası olan mistik hamle yoktur, o kuru bir Ehli Sünnet şairidir ve dini de biraz imparatorlukla karıştırır, onu adeta tutucu maddesi halinde görür. Mizacı itibariyle mistisizmden, panteizmden çok uzaktı."
