|

Hep aynı senaryo

Yüzyıllar boyunca Osmanlı şemsiyesi altında huzur içinde yaşayan milletlerin Avrupalı devletlerin kışkırtmasıyla isyana kalkışması, tarihe acılarla dolu sayfalar bıraktı.

00:00 - 26/04/2021 Pazartesi
Güncelleme: 02:05 - 26/04/2021 Pazartesi
Yeni Şafak
Farklı coğrafyalarda acılar ve savaşlar yaşandıkça muhacirlerin ilk durağı hep İstanbul oldu.
Farklı coğrafyalarda acılar ve savaşlar yaşandıkça muhacirlerin ilk durağı hep İstanbul oldu.
Osmanlı İmparatorluğu’nun dünyanın çok farklı milletlerini himaye eden ve onlar için asırlar boyunca huzurlu bir hayatı mümkün kılan müsamahalı yönetimi, 19’uncu yüzyılda özellikle Avrupalı devletlerin kışkırtmaları sonucunda isyanlarla karşılaştı.
1800’lerin ilk yarısında Mısır’da Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın merkezî idareye başkaldırmasıyla başlayan bu süreç zaman içinde Balkanlar’ı, Ortadoğu’yu ve Kafkasya’yı etkisi altına alan bir yangına dönüştü.

  • Günümüzde karşımıza türlü biçimlerde çıkarılan birçok tarihî hadisenin arka planında, Osmanlı medeniyetinin birlikte yaşama projesinin dış aktörler eliyle baltalanması yatar.
    Bugün tarihe yönelik suçlayıcı ve Türkiye’yi ilzam edici yorumlar getirenlerin, eskinin müdahaleci aktörlerinin yeni nesilleri oluşu da dikkatlerden kaçmamaktadır.

İÇERİDEN İŞGAL

Gayrimüslim teba içinde, yabancıların kışkırtmalarına kulak vererek, yüzyıllarca birlikte ve yan yana yaşadıkları Müslüman komşularına saldırılara girişenler olduğu gibi, isyan etmek yerine huzuru korumaya çabalayanlar da vardı.
Ancak yangın büyüdükçe durumu kontrol altına almak da imkânsızlaştı. Devletin güçsüzleşmesiyle paralel olarak, yabancı devletlerin Osmanlı topraklarına yaptıkları müdahaleler “içeriden işgal” boyutuna ulaştı.

ACILAR KARŞILIKLI

  • Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılmaya başladığı dönemde yaşanan bazı üzücü hadiseleri yorumlarken, acıların karşılıklı olduğu gerçeği de gözden kaçırılan bir diğer noktadır.
    Yalnızca Arapların, Ermenilerin veya diğer ırkların sıkıntı yaşadığı şeklinde çizilen senaryo, aslında hakikatin yalnızca bir kısmıdır.
    Tarihi okurken yapılacak en büyük hatalardan biri, taraflardan birini şeytanlaştırırken, diğerini tamamen masum ilân etmektir.

İstanbul: Muhacirlerin durağı

Tarih boyunca coğrafyanın çok farklı noktalarında acılar ve savaşlar yaşandıkça, muhacirlerin ilk durağı hep İstanbul oldu.
1800’lerden itibaren Balkanlar’dan Kafkasya’ya, Ortadoğu’dan Kuzey Afrika’ya, İstanbul herkese kucağını ve kapılarını açık tuttu. Bugün de tanık olunan bu manzara, şehrin konumunun ve zihinlerde temsil ettiği değerlerin pratik bir sonucuydu.
Fotoğrafta, Balkan Savaşları sonunda yurtlarından sürgün edilen muhacirler, Boğaz’da bir iskelenin yanında görülüyor.
#Osmanlı
#Avrupa
#Tarih
3 yıl önce