|

Hepimiz Nehir’de bir damlayız

Edebiyatımızın emektar kalemlerinden Sabahat Emir’in yeni romanı “Nehir” okurla buluştu. Yazarlıkta 55 yılı geride bırakan Emir, insanoğlunun ezelî hayatını ve bir damladan okyanusa geçişini aktarıyor. Emir “Nehir bir insanlık macerası, hepimiz gibi bir damlanın serüveni” diyor.

Seray Şahinler Demir
04:00 - 17/07/2019 Çarşamba
Güncelleme: 03:34 - 17/07/2019 Çarşamba
Yeni Şafak
Sabahat Emir
Sabahat Emir

Yazarlık serüveninde 55 yılı geride bırakan Sabahat Emir yeni romanı “Nehir” ile okuru selamladı. Türk hikayeciliğinin ve romancılığının önemli temsilcilerinden olan 1964 yılında yayımladığı “Ceviz Oynamaya Geldim Odana” öyküsüyle edebiyat dünyasına giriş yapan, Hisar dergisinde yazıları yayımlanan Emir, son eseri Nehir ile bu kez takipçilerini derin bir yolculuğa davet ediyor. Uzun yıllarıdr bu romana yoğunlaştığını belirten yazar insanoğlunun ezelî hayatını, damladan okyanusa geçişini ve muhteşem dönüşümünü dile getiriyor.


SUYA YAKINLIK TEFEKKÜR DEMEK

Romanın 5 yıllık bir emeğin ürünü olduğunu dile getiren Emir, “Nehir bir insanlık macerası ama standart kelimelerle açıklayamıyorum. Hem dünyevi hem tasavvuftan şeyler var... Bir damlanın serüveni. Esasında biz bir damladan oluşuyoruz. Çeşitli gidiş yolları var o yıllardan geçe geçe o yolların meşakkatlerini yaşayarak damlanın serüvenini bitiriyoruz ve tekrar aslımıza dönüyoruz. Bir kere her şeyden önce suya yakın olmak lazım. Suya yakın olan insan tefekküre yakındır, derinliği olandır. Biraz tefekkür, bilgi, yaşam komple bir tavır gerekiyor” dedi.

Romanın geçmişinin 30 sene öncesine dayandığını belirten, 1986 yılında kaleme aldığı Sancılı Bir Gün’ün roman denemesi olduğuna değinen Emir şöyle konuştu: “Sancılı Bir Gün’e roman diye başladım, olmadı. Demek ki romanın dünyasına daha hazır değilmişim. Çok daha macera yaşamam gerekiyormuş. Yaşadım ve toplananları elimden geldiğince aktarmaya çalıştım. Damladan damlaya doğru… Duyguların, düşüncelerin bir zamanı var. Hayatta zamanı gelmeyince gerçekleşmiyor. Bu da demek ki takip edeceğimiz çizgileri yaşamak gibi bir durum hasıl oluyor.”

Romandan tiyatroya, senaryodan öyküye edebiyatın birçok alanında eser veren yazar, yazdıkça bir okyanusa girdiğini söyedi: “Yazmaya 5 yaşında başladım. O yazma merakı o zaman başladı. Evet çok dolaştım. Normal bir damlayışın ağır aksak ilerleyişini görüyorum. Sonra bir okyanusa girdiğimi görüyorum… Nehir’in farkı ise çok yoğun olması. O yoğunlukta son safhalara yaklaştığımı ve olgunlaşıp derinleştiğimi hissediyorum. Enine boyuna bir büyüme benimki. Bir yazar bu tür roman yazdığında olgunlaşır zaten.”

#Sabahat Emir
#Roman
#Nehir
5 yıl önce