|

Hepimiz vatan için oradaydık

“Şafak Vakti” film ekibiyle buluştuk. Yapımcı Fatih Özcan “O gece halkın dışarı çıkma motivasyonunu anlatan bir film çekmek istedik” diyor. Filmde FETÖ’cü bir subayı oynayan Emre Özcan ise şunları söylüyor: “İyi karakterler çabuk unutulur ama kötüler her zaman akılda kalır.”

Halime Kirazlı
04:00 - 18/07/2021 Pazar
Güncelleme: 23:45 - 17/07/2021 Cumartesi
Yeni Şafak
FETÖ terör örgütünün kalkıştığı hain darbe girişimine karşı, Türk halkının o gece verdiği destansı mücadeleyi anlatan “15/07 Şafak Vakti” filmi 15 Temmuz günü gösterime girdi.
FETÖ terör örgütünün kalkıştığı hain darbe girişimine karşı, Türk halkının o gece verdiği destansı mücadeleyi anlatan “15/07 Şafak Vakti” filmi 15 Temmuz günü gösterime girdi.

Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden tam 5 yıl geçti. Bu süreçte bu destansı kahramanlık hikayesine ilişkin kitap, şiir, kısa film ve belgeseller hazırlandı. Bu sene ise İletişim Başkanlığı ve TRT’nin destekleriyle çekilen film darbe girişiminin yıldönümünde seyirciyle buluştu.. 6 ay gibi kısa bir sürede çekilen film için, yaklaşık 28 bin metrekare dekor alanı kullanıldı. O gece Kuleli Askerî Lisesi ve Boğaz Köprüsü hattında yaşananlar vatandaşların şahitlikleriyle izleyiciye sunuldu.


Filmin yönetmeni Volkan Kocatürk, yazın yaşanan bir olayı kış ayında çekmenin oluşturduğu sorunları nasıl aştıklarını şöyle anlattı: “Fiziki koşullar ve pandemiyle birlikte iyi yönetilmesi gereken bir zaman dilimiydi. En önemli şey mümkün olduğunca dış etkenlerden izole olmaktı. Temmuz ayında geçen bir öyküyü anlatıyoruz, o dönem iklim koşulları nasıl olmalı, bizse Mart’ta çekim yapacağız, iklim nasıl olur? Hava muhalefetine yenik düşmemek, yağmur, rüzgâr gibi durumlardan etkilenmememiz ve çekim takviminin aksamaması lazımdı.”


ZORLAYAN TANK SAHNESİ

Filmi gerçeğe en yakın şekilde verebilmek için plato, Kayseri’de bir fuar merkezine kuruldu. Kilometrelerce kumaşın, 28 bin metrekare bir alanın kullanıldığı film, son teknolojiyle desteklendi. Filmin en etkileyici bölümlerinden olan tank sahnesini, yönetmen Kocatürk, ikinci bir çekim şansımız yoktu diyerek şu sözlerle aktarıyor: “Tank sahnesi hepimizin merak ettiği sorularla başladı. Tank ne yapar ve nasıl yapar? Biz olayın gerçek görüntülerini izlediğimizde tank gerçekten arabanın üzerine çıkıyor, eziyor, biçiyor ve geçiyor. Biz de gerçek bir araba kullandık, her şeyiyle orijinal bir haldeydi. Çekimi tekrar edemezdik. Tank geçtiğinde zeminde de iz bırakıyordu. Tek tekrar şansımız vardı. Uygun şartları sağladık. İlgili arkadaşlara da bunun üstünden geçip gideceksin dedik. Tank arabanın ucuna gelip değdiği anda arabayı altına almaktan çok sürüklemeye başladı. Durduk, her şeyi geri sardık. Arabayı zemine sabitledik. Ondan sonra ezmesini sağladık. Gerçekten kâğıt gibi ezdi geçti.”


AZ ZAMAN ÇOK İŞ

Yapımcı Fatih Özcan ise teklif ilk geldiğinde, oldukça tedirgin olmuş. “Film kasım ayında geldiğinde belli handikapları vardı. Bunlardan birisi 15 Temmuz 2021’e yetişmesi. Diğeri olayların, senaryoda o gecenin akışına göre doğru şekilde yerleşmesi. Hikâyenin oluşması aralık sonunu buldu. Birçok mekânın kapatılması düşünüldü. Havalimanı, Çengelköy, Boğaz Köprüsü... Ama tabi ki mümkün değildi. Bu sürede mekân ayarlanırken, oyuncu seçimi, askeri yapılar vs. hepsi eş zamanlı olarak ayarlandı.”

Özcan, Çengelköy ve Boğaz Köprüsünün halkın en hızlı tepki verdiği yerler olması nedeniyle tercih edildiğini söylüyor. “Halkla askerin en çabuk yüz yüze geldiği bu iki yer. Halkın ne olduğunu öğrendiği yer de burası. İkincisi ise hikayeyle bağ kurabileceğimiz mekanlar buralardı. Bizim filmde yapmak istediğimiz en temel şey, siyasi olmayan, o gecenin gerçeklerini dahil edebileceğimiz ve halkın sokağa çıkma motivasyonunu aktarabileceğimiz bir film ortaya koymaktı.”


Filmin adını da olayların gidişatından esinlenerek koyduğunu söyleyen Özcan, “Filmin adı “İki Şafak Arasında” olsun diye düşünmüştüm. Sonra önceden böyle bir film yapıldığını görünce, “Şafak Vakti” olsun kulakta tanıdık kalacak bir isim dedim. O gece çok ikonik görüntüler de vardı. Köprüde şafağın doğması gibi. Bu film, sinemada seyirciyi bir buçuk saat durdurup, ‘Ya hakikaten o gece bizim bilmediğimiz neler yaşanmış’ dedirtip evrensel mecralara ulaşabiliyorsa bence başarıya ulaşmış demektir. Bu filmin, o gecenin acımasız taraflarını sergilediği çok insani yönleri var” dedi.

HALKIN HİKAYESİ

Filmin başrol oyuncularından Erkan Petekkaya, teklif aldığından böyle bir filmde oynayacağı için büyük bir heyecan duyduğunu ifade ediyor. “Çok heyecanlandım. Ama bir yandan da politik-siyasi bir yanı var mı diye baktım doğal olarak. Olmadığını görünce de mutlu oldum. Benim oynadığım Cevdet karakteri başta olmak üzere, filmdeki karakterlerin çoğu gerçekti. Elimize dosyalar verildi, inceledik okuduk, videolar izledik. Filmdekiler, bu olayı bizzat yaşayan karakterler. O yüzden tamamen Çengelköy halkının ve köprüye çıkan insanların gözünden çekilmiş bir film diyebilirim.”


Halkın filmini çektiklerini söyleyen Petekkaya, “Biz filmi, vatandaşın gözünden çektik. Bu halkın filmidir. Biz sadece birkaç vatandaşın yaşadığını çektik. Kim bilir bunun içinde daha çekilecek ne hikayeler var. Bu filmin farklı farklı hikayelerle, farklı açılar ve farklı gözlerden belki onlarca kez çekilmesi lazım. Bunun unutturulmaması gerekiyor.”

TÜRK HALKI YAPMASI GEREKENİ YAPTI

Sosyal medyada daha film gösterime girmeden başlayan eleştirilere de tepki gösteriyor Petekkaya. “Sosyal medya eleştirilerine ‘siz kimin tarafındasınız’ diyorum. O gün, 251 insanımız hayatını kaybetti, 2 bine yakın insanımız yaralandı. Organlarını psikolojilerini kaybetti. Çocuklarımız, sonik patlamalarla hayatları boyunca unutmayacağı travmalar yaşadı. Kim böyle bir şey söyleyebilir? Bunu söyleyen kötü niyetlidir. Filmi izlemeden neden konuşuyorsun? Ne kadar kötü kalpli insanlar...”

15 Temmuz gecesi Türk halkının yapması gereken şeyi yaptığını söyleyen usta oyuncu, “O gece herkes ideolojisini; sağcısı, solcusu, dincisi, ateisti, faşisti, komünisti bunları evinin içinde bıraktı ve eline ne geçirdiyse dışarıya çıkıp bu kalkışmayı engelledi. Türk halkı yapması gereken şeyi yaptı. Böyle bir halk başka nerede görülmüş? Biz daha önce emperyalist ülkeleri ülkemizden atmış tek ülkeyiz. Bu halk, bir kez daha herkese ülkemize, namusumuza, toprağımıza, bağımsızlığımıza, egemenliğimize göz dikildiğinde neler yapabileceğini gösterdi.”


SALAYI SUSTURMAYA ÇALIŞTILAR

Filmin Subay Akın karakterini canlandıran Emre Özcan, FETÖ'cü bir askeri oynamanın oluşturduğu o hisleri şöyle anlatıyor, “Oyuncuyuz nihayetinde. Gelen rolü, bize uyduğu ölçüde oynuyoruz. Aslında bu karakterlerin içinde olduğu çok kötü bir durum. Üniforma giymiş robotlardı resmen. Hatta öldürmeye programlı robotlar. Sonuçta birilerinin de bu kötü yanları göstermesi lazım. O da bize düştü. Herhangi bir tedirginlik hissetmedim. İyi karakterler çabuk unutulur ama kötüler her zaman akılda kalır.”

Çengelköy’de ilk salayı verenlerden biri olan İmam Selman’ı canlandıran oyuncu Onur Dikmen, “O gece orada ne oldu bütün hepsi ortada. Ben de imam Selman karakterini canlandırdım. O da aynı şekilde bir vatandaş olarak bu olaylara karşı reaksiyon verdi. Yine belki de yapabileceği ne var diye düşündü ve ilk salayı okudu. Sala, bir toplanma bir araya gelme, farkındalık oluşturma çağrısı. Oldukça etkili de oldu o gece. Bir duygu yoğunlaşmasına da yol açtı. Salanın insanlar üzerindeki o toparlayıcı etkisini görünce asker görünümlü teröristler, imamı derdest edip salayı susturmaya çalıştılar” diyerek karakterini özetliyor.

Oyuncu Burak Haktanır ise role hazırlanma sürecinde olay görüntülerinin kendisine büyük yararı olduğunu dile getiriyor. “Role hazırlanma süreci senaryoyu okumayla başlıyor aslında. Ben Çengelköy esnafından, küçük bir kokoreç dükkânı olan Rıza’yı oynadım. Rıza, özel olarak öne çıkan isim değil ama Çengelköy’de o gün asker görünümlü teröristlere karşı direnen herhangi biri. Gerçekte bunlar yaşandı filmde de çok ajite etmeden verebildiğimiz kadarını vermeye çalıştık. Rıza halkı direnişe organize etmeye çalışanlardan. Hazırlanırken o gece birebir yaşayanların video görüntülerini tekrar tekrar izledik.”



#Şafak Vakti
#Sinema
#Film
#15 Temmuz
#Darbe
#FETÖ
3 yıl önce