|

Her tablo bir belge niteliğinde

Osmanlı donanmasının hikâyesini Milli Saraylar Resim Müzesi’ndeki tablolar anlatıyor. Müzenin Yöneticisi ve sanat tarihçi Gülsen Kaya, koleksiyondaki tabloların birer belge niteliğinde olduğuna dikkat çekerek, “Fausto Zonaro, Bassegio, Ivan Konstantinoviç Ayvazovski, Seyfeddin Soysalan, Diyarbakırlı Tahsin, Yusuf Ziya Paşa, Hovannes Umed Behzad gibi ressamların eserleri; sarayın resim beğenisini, Osmanlı donanmasına verilen önemi, donanmanın geçit törenlerini, bazı deniz savaşlarını ve gemileri yansıtmaktadır” diyor.

Haber Merkezi
04:00 - 16/08/2020 Pazar
Güncelleme: 14:20 - 15/08/2020 Cumartesi
Yeni Şafak
Rodos Deniz Savaşını anlatıyor. 1881 tarihli bir tablo.
Rodos Deniz Savaşını anlatıyor. 1881 tarihli bir tablo.

Geçen haftanın en müthiş karelerinden biri hiç şüphesiz Akdeniz’e inen Türk donanmasıydı. Mavi Vatan’ı korumak için yola çıkan Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisi’nin savaş korvetleri eşliğinde, halkın duası ve alkışlarıyla yeni görevine başlaması unutulmaz bir fotoğrafla kazındı zihinlere. Belki bu görüntü yıllar sonra bugünün hikâyesi olarak bir tabloda karşımıza çıkacak. Tıpkı Osmanlı döneminde Türk donanmasının zaferlerini anlatan ve bugün aynı zamanda bir belge niteliği taşıyan ünlü tablolardaki gibi.

Bilindiği gibi Osmanlı Devleti, Fatih Sultan Mehmed döneminde deniz aşırı fetihler için güçlü bir donanma oluşturmuştur. Bu çabalar sonucunda da Osmanlı donanması gelişmiştir. İstanbul’un kuşatılması sırasında Gelibolu Sancak Beyi (Kaptan-ı Deryâ) Baltaoğlu Süleyman Bey kumandasında mevcudun 400 parçayı aştığı bilinmektedir. Yapılan diğer fetihler ile Karadeniz’i bir Türk gölü haline getirmek için teşebbüslerde bulunulmuştur. İstanbul’un fethi denilince akla gelen ilk bilgi ise hiç şüphesiz gemilerin karadan yürütülmesidir. Bu sahne daha sonraki dönemlerde pek çok ressama ilham vermiştir.

ÜNLÜ İSİMLER ÜNLÜ TABLOLAR

Osmanlı donanmasını anlatan dünden bugüne pek çok tablo var. Bu eserlerin bir kısmı Milli Saraylar Tablo Koleksiyonu’nda yer alıyor. Biz de Milli Saraylar Resim Müzesi Yöneticisi, sanat tarihçi Gülsen Kaya’dan bu tablolarla ilgili bilgi aldık. Kaya, bu tabloların aynı zamanda Türk donanması için birer belge niteliği taşıdığını söylüyor ve şu bilgileri paylaşıyor: “Yerli ve yabancı ressamların yaptığı Osmanlı donanmasını konu alan tablolar ya da tarihî konulu kompozisyonlar, sanat değerlerinin yanı sıra belge değerleri açısından da önemlidir. Tablo Koleksiyonu’ndaki Fausto Zonaro (Sultan II. Abdülhamid’in saray ressamı), Bassegio, Ivan Konstantinoviç Ayvazovski, Seyfeddin Soysalan, Diyarbakırlı Tahsin, Yusuf Ziya Paşa, Hovannes Umed Behzad gibi ressamların eserleri; sarayın resim beğenisini, Osmanlı donanmasına verilen önemi, donanmanın geçit törenlerini, bazı deniz savaşlarını ve gemileri yansıtmaktadır.”


ZONARO’DAN FATİH DONANMASI TABLOSU

İtalyan ressam Fausto Zonaro’nun, İstanbul’un fethini konu olan ‘İstanbul’un Kuşatılması Sırasında Fatih Sultan Mehmed’in Gemilerin Karadan Yürütülmesine Nezareti’ ve ‘Fatih Sultan Mehmed Ordularını Yönlendirirken’ adlı eserlerinin Osmanlı donanma tarihi açısından önemli olduğunu dile getiren Gülsen Kaya şunları söylüyor: “Zonaro, kompozisyonlarında Fatih Sultan Mehmed’i donanma komutanı Baltaoğlu Süleyman Bey’i Tophane önlerinde gemilerin karadan yürütülmesi sırasında azarlarken betimlemiştir. Baltaoğlu Süleyman Bey, Osmanlı ile Bizans’ın ilk deniz savaşında Papa tarafından Bizans’a yardım amacıyla gönderilen üç Ceneviz gemisi ile bir Bizans gemisi olmak üzere toplam dört geminin, Haliç’e girmesini sayıca gemi üstünlüğüne rağmen önleyememiştir. Bazı tarihçilere göre Yeşilköy-Zeytinburnu açıklarında, bazılarına göre ise Tophane açıklarında toplam dört gemiyi elinden kaçırmıştır. Zonaro’nun ‘Fatih Sultan Mehmed Ordularını Yönlendirirken’ adlı tablosunda, kompozisyonun odak noktasını Fatih Sultan Mehmed oluşturmaktadır. Fatih’in, atını denize sürerek donanmayı yönlendirdiği görülmektedir. Osmanlı ile Bizans’ın ilk deniz savaşı sırasında Yeşilköy-Zeytinburnu ya da Tophane önlerinde Fatih Sultan Mehmed atını denize sürerek Baltaoğlu Süleyman Bey’e emirler yağdırmıştır.”

Osmanlı’nın denizlerdeki maceraları unutulmaz

Milli Saraylar Resim Müzesi Yöneticisi, sanat tarihçisi Gülsen Kaya, koleksiyonda yine deniz savaşlarını konu alan bazı tabloların bulunduğunu dile getiriyor. Kaya ile Osmanlı donanma tarihine kısaca bir göz gezdiriyoruz: “Bilindiği gibi Kanuni Sultan Süleyman döneminde de Karadeniz ve Kızıldeniz’den sonra Akdeniz bir Türk gölü halini almıştır. ‘Kaptanpaşalık’ en önemli mevkilerden biri olmuştur. Türk denizciliği 16. yüzyılda Barbaros Hayreddin Paşa ile altın çağını yaşamıştır. 1538’de haçlı donanmasına karşı Preveze Zaferi kazanılmıştır. Preveze Deniz Savaşı, Akdeniz’de Osmanlı hâkimiyetinin sağlanması bakımından önemlidir. Kıbrıs’ın alınmasıyla (1571) da Osmanlı’nın Akdeniz hakimiyeti artmıştır. Ne yazık ki uzun süren deniz savaşlarından yorulan ve savaşa pek de hazırlıklı olmayan Osmanlı donanması, 1571’de İnebahtı Deniz Savaşı’nda donanmasının önemli bir kısmını kaybetmiştir. Ancak Osmanlı donanması yeniden inşa edilmiştir. İnebahtı Deniz Savaşı, ‘kürek devrinin sonu yelken devrinin başı’ olarak kabul edilmesi bakımından da önemlidir. İnebahtı’dan sonra kadırgaların modası geçmeye başlamıştır.”


80 YIL HAKİMİYETİ ELİNDE TUTMUŞTUR

Osmanlı donanması, 1770 tarihli Çeşme Deniz Savaşı’na kadar 80 yıl Akdeniz hakimiyetini elinde tutmuştur. Çeşme Deniz Savaşı’nda Osmanlı donanması yok olmuştur. Bu savaştan sonra modern donanmanın kurulması için çalışılmış ve ‘kaptan-ı deryâlık’ mevkiine Cezayirli Gazi Hasan Paşa getirilmiştir. Bu çalışmalar sonucu donanma yeniden oluşturulmuştur. Ancak bu gemilerin yapılış şekilleri ve donanımları savaş tekniğine pek uygun değildir. Tersanenin ve donanmanın gelişmesi için bilinçli bir tutum Sultan III. Selim döneminde olmuştur. Bu dönemde, Karadeniz yeniden Türk gölü olarak anılır. III. Selim döneminde donanmanın başına 1792’de kaptan-ı derya olarak Küçük Hüseyin Paşa getirilir. Küçük Hüseyin Paşa, 12 yıllık görevi boyunca donanmayı İngiliz ve Fransız örneklerine göre geliştirmiştir. Sultan II. Mahmud, donanmanın ve tersanenin gelişimine önem vermiştir. 1827’de Osmanlı Donanması’nın Navarin’de yakılması Türk deniz gücüne büyük darbe vurmuştur. II. Mahmud döneminde yeni bir donanma oluşturulmaya çalışılmış, Osmanlı ilk defa buharlı gemilerle tanışmıştır.


KIRIM SAVAŞI DA RESMEDİLMİŞ

Ancak Sultan Abdülmecid döneminde Kırım Savaşı’nda Sinop’ta Osmanlı donanmasının yok edilmesi büyük bir kayıp olur. Kaya’nın verdiği bilgiye göre Milli Saraylar Koleksiyonu’nda Kırım Savaşı’nı konu alan tablolar da bulunuyor. Malta’da yerleşen İspanyol bir baba ile İngiliz-İspanyol bir annenin çocuğu olan Joseph Schranz, 1832’de İstanbul’a gelmiş. Mekteb-i Harbiye-i Şâhâne ve Harbiye İdâdisi’nde resim dersleri vermiş. Schranz’ın ‘Kırım Savaşı’nda Osmanlı ve Müttefik Devletlerin Donanmaları’ adlı gravürü ise Kaya’ya göre belge değeriyle öne çıkıyor.


Donanmaya önem verirdi

Ressam Hovannes Umed Behzad’ın, Sultan Abdülmecid ve Sultan Abdülaziz döneminde ‘saray ressamlığı’ yaptığı ya da saray için resimler hazırladığının bilindiğini söyleyen Kaya şu bilgileri paylaşıyor: “Sanatçı, kara ve deniz savaşlarını konu alan eserleri ile ün kazanmıştır. Koleksiyondaki ‘Osmanlı Donanması’ adlı eseri de Sultan Abdülaziz’in donanmaya verdiği önemi yansıtmaktadır. İlk yaver ressam, Sultan Abdülmecid döneminde saraya alınan Osman Nuri Paşa’dır. Osman Nuri Paşa, asker ressamlar kuşağının temsilcisidir. Türk resim sanatında kahramanlık konusunu işlediği figürlü deniz manzaraları ile iz bırakmıştır. Yaver ressamlardan Yusuf Ziya Paşa’nın da ‘Kızkulesi Önünde Gece Donanması’ adlı eseri ilgi çekicidir. Seyfeddin Soysalan ve Diyarbakırlı Tahsin’in donanmayı konu alan eserleri, donanmaya ait gemilerin belgelenmesi açısından dikkate değerdir. İkinci Meşrutiyet döneminden itibaren de halkın desteği ile donanmanın güçlendirilmesine çalışılmıştır. Osmanlı donanması gerek Birinci Dünya savaşı gerekse Milli Mücadele döneminde gösterdiği yararlılıklarla iz bırakmıştır.”


Abdülaziz ve Ayvazovski’nin birlikte tasarladığı tablolar

Donanmaya önem veren Sultan Abdülaziz döneminde Osmanlı donanması dünyanın sayılı deniz güçlerinden biri olmuş. Rus ressam Ivan Konstantinoviç Ayvazovski, Sultan Abdülaziz’in siparişi üzerine Osmanlı donanmasını konu alan bazı resimler yapıyor.


Kaya şunları söylüyor: “Bunlar arasında Osmanlı donanmasının bir geçit törenini yansıtan ‘Çırağan Sarayı Önünde Osmanlı Donanması’ adlı tablo en ünlüsüdür. Ayvazovski gibi deniz ressamları aynı zamanda gemilerin en küçük donanımlarına kadar betimlenmesinde uzmandır. Bu yüzden tablolar görsel belge değeri taşır. Sultan, Ayvazovski ile fikir alışverişinde bulunarak sipariş edilen bazı tabloların kompozisyonlarını birlikte oluşturmuştur. Sultan Abdülaziz’in kurşun kalemle köy resimleri, gemi resimleri ve düşmanı kovalayan savaşçılar, dörtnala koşan atlar gibi savaş kompozisyonları çizdiği bilinmektedir.


Sultan II. Abdülhamid, Ebüzziya Tevfik Bey ile yaptığı bir görüşme sırasında, Ayvazovski’nin bir tablosunu göstererek ‘Sultan Abdülaziz’in çizdiği eskizden yapıldığını’ söylemiştir. Kompozisyonda Sis’in adeta elle tutulacak gibi hissedildiğini belirtmiştir. Milli Saraylar Tablo Koleksiyonu’nda Ayvazovski’nin sisli denizde yelkenlilerin betimlendiği, ikisi de 1874 tarihli olan eserlerinden biri Resim Müzesi’ndeki ‘Yelkenliler’, diğeri Dolmabahçe Sarayı’nda sergilenen ‘Siste Yelkenli’dir. ‘Yelkenliler’ adlı eserinde, adeta deniz ve gökyüzünün birleşmiş etkisini verdiği sis dolu bir atmosferde nesnelerin nasıl eriyip madde dışı varlıklara dönüştüğü görülmektedir. Ön plandaki sandalda bulunan sıcak renklerle verilen figürler, izleyicinin bakışlarını gerçek dünyaya döndürmektedir. Sanatçının, atmosfer ve ışık etkilerini önemseyip ton birliğini koruması romantik görünümü pekiştirmektedir.”

#Osmanlı
#Tablo
#Akdeniz
4 yıl önce