Aşı gibidir ilk anne sütü ve devamı. Annenin kazandığı bağışıklık anne sütüyle bebeğe geçer. Aşıları yapılıncaya kadar anne sütü bebeği bulaşıcı hastalıklara karşı korur. Anne ve bebek arasında sevgi bağı oluşur. Bebek annesini sütünün kokusundan tanır. Anne emzirirken kendini de korur. Bununla da kalmaz anne sütü. Bebek ve annenin dışında artık bazı sağlık problemlerinin giderilmesinde de kullanılır. 1-7 Ekim dünya emzirme haftası. İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü'nden Uzman Hemşire Dilek Burbut ile anne sütünü her yönüyle konuştuk.
*Yeni doğan bebek için en ideal besin anne sütü. En doğal en taze besin.
*Her zaman temiz.
*Daima hazır, ekonomik. Özel harcama gerektirmez.
*Bebekle anne arasında ömür boyu sürecek özel sevgi bağı kurulmasını sağlar.
*Doğumdan sonra ilk birkaç saatte gelen ve yaklaşık beş-on gün süren koyu ağız sütü ziyan edilmeden bebeğe mutlaka verilmelidir.
Her şeye rağmen annelerin bir şeyler yedirmek için heves edebileceklerine dikkat çeken Dilek Burbut şunları söylüyor: “Tamamlayıcı gıdaya hem erken hem de geç başlamak bebek üzerinde olumsuz etkiler yaratabiliyor. Aile bunları o zaman farketmese de ileride farkedebiliyor. Anne sütü öyle bir mucize ki, bebek erken doğunca da, büyüdükçe de anne sütü de ona göre geliyor. Tamamlayıcı gıdaya bu aşamalarda gerek yok.”
1970'li yıllarda Türklerin Avrupa'ya çıkıp çalışmaya başlamalarıyla birlikte Avrupa'nın her yaptığının daha uygun olduğu düşünülerek formül sütlerin ve mamaların oralardan getirildiğini biliyoruz. Bu konuya da Dilek Burbut şöyle dikkat çekiyor:
"Pahalı olduğu ve oradan geldiği için ürünler daha üstün görülmüş. Bir dönemde de bazen bebeklere ücretsiz dağıtılmış. Bu tabloya bakıldığında da, 1990'lı yıllarda sadece anne sütü verenlerin oranın yüzde 2'lere düştüğünü biliyoruz."
Mamaların ancak anne sütüyle beslenmenin imkansız olduğu durumlarda alınması gerektiğini hatırlatan Dilek Burbut şöyle devam ediyor:
“Mamalar teknolojinin olanakları kullanılarak anne sütüne benzetilmeye çalışılmış ürünlerdir. Anne sütünün içeriği ve bebeğin vücudundaki etkileri keşfedildikçe anne sütünün üstünlüğü benimsenmiş ve mamaların içerikleri bu doğrultuda geliştirilmeye çalışılmıştır."
Organ nakil yapılmış gibi etkisi olduğu da söylenen anne sütünün artık kanser tedavisinde kullanılmaya başlandığını söyleyen Dilek Burbut şunları ifade ediyor: "Kadınlarda, meme, rahim, yumurtalık kanserinden koruyucu özelliği olduğu gibi artık kanser tedavisinde de kullanılabilmesi için çalışmalar yapılıyor.”
Yapılan araştırmalara göre anne sütü alan çocukların zeka puanının belirgin ölçüde arttığını da dikkat çeken Dilek Burbut, "Anne sütü alan çocuklar 4-6 kat daha zeki ve sağlıklı oluyor. Gelecekte de gelirlerinin yüzde 21 daha fazla olacağı tahmin ediliyor. Yani anne sütüyle sadece fiziksel değil, zihinsel olarak da geleceğe yatırım yapılabiliyor ” diyor.
Her anenin sütünün bebeğine yeteceğini söyleyen Dilek Burbut annenin etrafındakilerle ilgili şunlara dikkat çekiyor:
“ Sütü gelmediği söylenen annelerin bir çocuğunun üzerinde yoğun baskı ve stres bulunuyor. Ülkemizde genelde anne doğum yaptığında önce bebeğe ziyarete gidiliyor . Bebekle anneden daha çok ilgileniliyor. Annenin durumu pek sorulmuyor. Halbuki önce anneye özgüven ve destek verilmeli. Çünkü sütün akışını hızlandıran oksitosin hormunu ancak bu şekilde gelir. Anne üzülüp strese girince, kızınca anne sütü gidebilir ve yetmeyebilir."
Dilek Burbut anne sütünün değerinin son yıllarda daha çok artığına da dikkat çekerek, "Damlası altın değerinde ve artık açık artırmayla Avrupa ve Amerika'da satılıyor. Ülkemizde de kanser olan kişinin tüketmesi için anne sütününün fazla biriktirildiğini de duyuyoruz."
Bu sene emzirme yılında ana konulardan biri de bebek dostu işyerlerinin oluşturulması. İstanbul Halk Sağlığı Müdürlüğü anne destek grupları oluşturarak daha önce doğum yapmış ve emzirmiş annelere de destek veriyor. Sosyal medyada oluşturulan gruplarda ve herkesin üye olabileceği "Emziren Annelere Destek Derneği” ile de gene anne sütü teşvik ediliyor.
Biberon emme refleksini değiştiriyor ve meme başı şaşkınlığı yaşatıyor. Böyle olunca da damak yapısı bozulabiliyor. Eğer bebeğe süt verilecekse kap-kaşık ya da bardakla verilmeli. Bebek dendiğinde herkesin aklına biberon gelir. Bebek dendiğinde akla biberon değil bebek gelmeli.
*Hamilelik döneminde emzirme eğitimi alınmalı.
*İlk yarım saatte olmalı.
*Bebek her istediğinde/ağladığında emzirilmeli.
*Bebek üç saaten fazla uyuyorsa da uyandırıp emzirilmeli.
*6 aydan sonra tamamlayıcı gıdalara geçilmeli.
*Bebek de anne de isterse iki yaşından sonra da bir süre daha bebek emzirilebilmeli.