|

Hukukun kalbine kurşun!

Hukukun kalbi Danıştay, 17 Mayıs 2006 tarihinde kana bulandı. İstanbul Barosu’na avukat olarak kayıtlı Alparslan Arslan, toplantı halindeki Danıştay 2. Daire Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin’i öldürdü ve beraberindeki 4 danıştay üyesini yaraladı. Yeni Şafak, attığı manşetlerle karanlık güçlerin tetikçisi bir avukatın işlediği bu cinayetin arkasındaki gerçeklerin ortaya çıkarılmasını istedi. Danıştay davası, 18 Mayıs 2009 tarihinde Ergenekon davası ile birleştirildi. Danıştayın “başörtüsü kararı” öne sürülerek işlenen kanlı komplonun arkasından FETÖ çıktı. Alparslan Arslan, 2018 yılında ağırlaştırılmış müebbet ile 72 yıl hapse mahkum edildi.

12:27 - 3/05/2019 Cuma
Güncelleme: 12:34 - 3/05/2019 Cuma
Yeni Şafak
Alçakça Hukukun kalbine hain saldırıyı sıcağı sıcağına “Alçakça” başlığıyla gören Yeni Şafak, “Sürprize Hazır Olun” manşetiyle olayın arkasında farklı bilgiler olduğunun sinyalini daha o yıllardan verdi.
Alçakça Hukukun kalbine hain saldırıyı sıcağı sıcağına “Alçakça” başlığıyla gören Yeni Şafak, “Sürprize Hazır Olun” manşetiyle olayın arkasında farklı bilgiler olduğunun sinyalini daha o yıllardan verdi.
BÜŞRA KARAGÖZ

17 Mayıs 2006’da ‘hukukun kalbi’ Danıştay, kana bulandı. İstanbul Barosu’na kayıtlı Alparslan Arslan’ın silahlı saldırısı sonucu başından yaralanan Danıştay 2. Daire Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin yaşamını yitirirken; 2. Daire Başkanı Mustafa Birden ile üyeler Ayfer Özdemir, Ayla Gönenç ve Tetkik Hakimi Ahmet Çobanoğlu yaralandı. Saldırının sözde gerekçesi ilk anda Danıştay 2. Dairesi’nin 26 Ekim 2005 günü başörtüyle ilgili verdiği (okul bahçesinde giyilemez) kararıydı. Perde arkasında farklı bilgilerin olduğunun altını çizen Yeni Şafak, “Bu Oyunu Bozun Gerçekleri Açıklayın” manşetiyle olayın aydınlatılmasını istedi. Yapılan çapraz sorguda Alparslan Arslan’ın azmettiricisinin “FETÖ” olduğu ortaya çıktı. Danıştay davası, 18 Mayıs 2009 tarihinde Ergenekon davası ile birleştirildi. Alparslan Arslan, 2018 yılında ağırlaştırılmış müebbet ile 72 yıl hapse mahkum edildi.

SOĞUKKANLILIĞIYLA
DİKKATİ ÇEKTİ

İstanbul Barosu’na kayıtlı avukat Alparslan Arslan, 17 Mayıs 2006 günü saat 09.45’te Danıştay binasına geldi. Avukat kimliğini göstererek hiç şüphe çekmeden içeri giren Arslan, Glock marka tabancısını çıkararak toplantı halindeki üyelere 11 el ateş etti. Arslan, kurşun yağmurunun ardından soğukkanlılıkla dışarı çıkmak isterken polisler tarafından yakalandı. Saldırganın üzerinden İstanbul Barosu’na kayıtlı, 1977 Bingöl Kığı doğumlu “Alparslan Arslan” adına düzenlenmiş avukat kimliği çıktı. Olayla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı çok yönlü soruşturma başlattı.

ÖZBİLGİN TÜM MÜDAHALELERE RAĞMEN KURTARILAMADI

Hacettepe Üniversitesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan Danıştay 2. Dairesi üyesi Mustafa Yücel Özbilgin, evli ve 2 çocuk babasıydı. 1942 yılında Akçaabat’ta doğan Özbilgen dönemin Cumhurbaşkanı tarafından 30 Eylül 1999’da Danıştay üyeliğine seçilmişti.

MUHAFAZAKAR KESİMİ ZAN ALTINDA BIRAKTILAR

Hükümet, olayın hemen ardından saldırıyı şiddetle kınadı. “Başörtüsü kararı” bahanesi ile işlendiği öne sürülen cinayet, toplum içinde muhafazakar kesimi zan altında bırakmayı hedefliyordu. Öyle ki muhalefet, danıştaya yapılan bu saldırıyı siyasi bir şova dönüştürmüştü. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, olayı başörtüsüyle ilişkilendirmenin çirkin bir yaklaşım olduğunun defalarca altını çizdi.

DANIŞTAY SALDIRI
ERGENEKON DAVASI İLE BİRLEŞTİ

11 Ağustos 2016’da Alparslan Arslan ve saldırıya karışmış diğer kişilerin ilk duruşması yapıldı. 13 Şubat 2008’de, mahkemenin gerekçeli kararında, cinayetin başörtüsü düzenlemesi sebebiyle gerçekleştirildiği söylendi. Ayrıca, kararda, “Ergenekon terör örgütüyle, Danıştay saldırısı arasında bir bağlantının bulunmadığı” savunuldu. Bu karar 17 Aralık 2008’de bozuldu ve Danıştay davası 18 Mayıs 2009 tarihinde Ergenekon davası ile birleştirildi.

SALDIRIDA FETÖ İZİ

Yapılan çapraz sorguda Alparslan Arslan, yakalandığında aracında bulunan “İşte O Üyeler” manşetini taşıyan gazeteyi kendisine Fethullah Gülen’nin yeğeni Kemalettin Gülen’in verdiğini söyledi. Azmettirici olarak suçlanan Gülen, mahkemede tanık olarak dinlendi. Avukat Kemalettin Gülen ve Fethullah Gülen’in avukatı Orhan Erdemli iddiaları reddetti. Fethullah Gülen’in yeğeni Kemalettin Gülen ile tetikçi Alparslan Arslan’ın, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden sınıf arkadaşı olduğu ortaya çıktı. Arslan, cemaat evlerinde kaldığını da itiraf etti. İddianamede, Ergenekon örgütünün en şiddetli ve en ses getirici eylemlerinden olan Danıştay saldırısına giden süreçte, tıpkı Hrant Dink’in öldürülmesi olayında olduğu gibi bu işin de arkasında FETÖ’nün yer aldığı ifade edildi. Kemalettin Gülen hakkında hapis cezası istendi. Hrant Dink’in katledilmesinde birinci derece sorumluluğu tespit edilen FETÖ’cü polis amiri Ali Fuat Yılmazer’in, Danıştay saldırısı olduğu dönemde Ankara’da görevli olması ve Danıştay soruşturmasına bakması da bir başka FETÖ bağlantısı olarak kayıtlara geçti.

TUHAF AÇIKLAMALAR, YAPAY GAYRETLER
VE KRİZ TACİRLERİ!

Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül, Danıştay İkinci Dairesi’ne yönelik saldırının arkasındaki gerçekleri araştırmadan “kriz tacirliği” yapan fırsatçılara eleştirilerde bulundu. Karagül, yazısında “Bütün bunlar, önümüzdeki günlerde Türkiye’nin karşı karşıya geleceği krizlerin habercisiydi” diyordu.

GERÇEKLERİ ORTAYA ÇIKARIN

Yeni Şafak, hain saldırıdan bir gün sonra “Bu Oyunu Bozun Gerçeği Açıklayın” manşetiyle gündeme damga vurdu. Türkiye, demokrasi ve hukuka karşı yapılan saldırıyı lanetlerken; gazetemiz karanlık güçlerin tetikçisi bir avukatın işlediği cinayetin arkasındaki gerçeklerin ortaya çıkarılmasını istedi. Alparslan Aslan’ın kimliği ve bağlantıları tehlikeli bir oyunun varlığına işaret ediyordu. Olayın arkasında illegal bir oluşumun bulunduğunun altını daha o günlerden çizen Yeni Şafak, gerçeklerin en doğru şekilde kamuoyuna yansıması için yayınlar yapıyordu.


İhanet Çetesi

Yeni Şafak, saldırının kanlı bir komplo olduğunu “İhanet Çetesi” başlığıyla duyurdu. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türk milletinin güvenliği için hukuk dışı örgütlerle mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir. Demokratik yoldan dönüş yoktur” açıklamaları da dünden bugüne değişmeyen bir gerçek oldu.


Arslan’a müebbet

Danıştay davasında 12 yıl sonra, 31 Ağustos 2018’de, karar çıktı. Sanık Alparslan Aslan, ağır müebbet 72 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yeni Şafak, olayın ilk gününden itibaren peşini bırakmadığı davanın sonucunu duyurdu.

#fetö
5 yıl önce