|

İçimize ayna tutan şarkılar

Moskava'nın genç piyanisti Evgeny Grinko, Garanti Caz Yeşili kapsamında 30 Nisan'da İstanbul'a geliyor. Garajistanbul sahnesinde hayranlarıyla buluşacak olan Grinko, 'Ben besteciyim, piyanist değilim' diyor.

Harun Karaburç
00:00 - 27/04/2014 Pazar
Güncelleme: 16:19 - 26/04/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
İçimize ayna tutan şarkılar
İçimize ayna tutan şarkılar

Genç piyanist Evgeny Grinko, 30 Nisan'da Uluslararası Caz Günü için Garanti Caz Yeşili kapsamında İstanbul'a geliyor. 30 Nisan Cuma saat 22:00'da Garajistanbul'da sahne alacak ünlü müzisyen adeta duygularımızın birer aynası olan eserlerini bizlerle paylaşacak. Grinko'yu belki de bu kadar kısa sürede üne taşıyan şey eserlerindeki duygusallık ve içtenlik. İnsanın duygularına işleyen, onu kendi içinde derin yolculuklara çıkaran bir tarzı var. Sahici ve samimi... Onun müziğinde kelimeler yok, zaten müzikle bir şey anlatmak istiyorsanız kelimelere ihtiyacınız yok. Onun dili piyano tuşları ve o tuşlara yüklediği duygular… Her ne kadar biz onu piyanist olarak lanse etsek de Grinko aslında kendisini hep besteci olarak görüyor. Müziğini ise 'hayatlarımızın soundtrack'i olarak tanımlıyor. Müziğiyle kendi geçmişinden, kültüründen izler taşırken bir yandan da bizim hayatlarımıza dokunuyor. Her seferinde yeni hisler, yeni heyecanlar uyandırıyor.

HAYATIMIZIN MÜZİĞİ

İlk bestesini 16 yaşında yapan Grinko aslında müziğe ilk olarak Punk tarzı ile başlıyor. Ancak Punk onun pek tarzı değil. Daha önce Cinematic Melodies ve Winter Sunshine adında iki kısa albüm yayınlayan Grinko, ilk uzun albümünde Youtube'ta iki milyona yakın izlenen Waltz şarkısının yanı sıra Serenade, Rumba, Foulkner's Sleep gibi parçalarına da yer veriyor. Philippe Sarde, DJ Shadow, Henry Mancini, Yann Tiersen, Philip Glass, Beirut, Erik Satie, Gabriel Urbain Faure Grinko'nun etkilendiği isimlerden bazıları. Çok farklı müzisyenlerden ilham alan Grinko'nun müziği de çok çeşitli. İçinde klasik, caz formlarını da bulmak mümkün. Üzülerek çok fazla Türk müzisyen tanımadığını söyleyen Grinko'yu Türkiye'den en çok Fazıl Say'dan etkiliyor ve 'Ne yazık ki Türk müzisyenlerini pek tanımıyorum. Sadece Tarkan ve Fazıl Say. Video paylaşım sitesi Youtube'da periyodik olarak beni Fazıl ile karşılaştıran yorumlara rastlıyorum. Ancak bu yorumlara pek katılmıyorum. Fazıl, muhteşem bir piyanist. Ben besteciyim, piyanist değilim' diyor.

Daha çok beste yapmalıyım

Moskova'nın yakınlarında bulunan Zhukovsky kasabasında çimenlerin üzerinde kaydettiği Vals parçasıyla kısa sürede üne kavuşan Grinko'nun aklından ve yüreğinden geçen şey ise daha çok beste yapmak. Yapmak istediklerini ise 'Pek çok beste yapmak, birkaç klip çekmek, senfonik müzik deneyimlemek istiyorum. Gelecekteki planım bu' şeklinde özetliyor. İstanbul'a tekrar gelecek olmaktan mutlu olduğunu kaydeden Grinko, 'Türk çayı içmek ve fıstıklı baklava yemek istiyorum. Bu aralar bunu çok sık düşünüyorum ve bu beni mutlu ediyor' diyor.

10 yıl önce