İstanbul'da “Bulunmuş Nesneler Müzesi” toplanarak biraya getirilmiş nesnelerle etken bir şekilde çalışarak anlamsal ve mantıksal yapıların gizli sistemlerine eğilmektedir ve belirli bir estetik aramaksızın yeni biçimlerle değiştirmektedir. Bu düzenlemeyle birbirlerinden bağımsız nesneler İstanbul'un farklı nüfus dokusu ve semtlerine ait özellikleri vurgulayan birleştirilmiş portreler haline dönüşeceklerdir. Kanadalı sanatçı Sameer Farooq ve Fransız sanatçı Mirjam Linschooten'ın İstanbul'un 14 semtinden topladığı objeler arasında ince belli çay bardağından halka şekere, arap sabunundan Erkin Koray plağına kadar birbirinden farklı objeler var. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Görsel Sanatlar Yönetmenliği'nin destekleriyle hayata geçirilen projede objeler bir katalog ve bir de web sitesinde kamuoyuyla paylaşılıyor. İki yabancı sanatçının gözünden İstanbul'un şifresine uzanan bir düşünce birikimini temsil ettiği düşünülen bu objelerin proje kapsamında daha sonra İstanbul'un farklı nüfus dokusu ve semtlerine ait özellikleri vurgulayan birleştirilmiş portreler haline dönüştürülmesi planlanıyor.
İki yabancı sanatçının gözüyle İstanbul
14 yıl önce