|

İngilizce Fatih "Divan"ı

Fatih Sultan Mehmed'in, Prof. Dr. Muhammet Nur Doğan tarafından şerh edilen şiirleri, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı tarafından Türkçe ve İngilizce olarak yayımlandı.

Yeni Şafak
13:50 - 14/12/2015 Pazartesi
Güncelleme: 11:54 - 14/12/2015 Pazartesi
AA

Fatih Sultan Mehmed'in yaklaşık 80 şiirden oluşan Divan'ı, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eski Türk Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Muhammet Nur Doğan tarafından şerh edildi. Doğan'ın açıklamalı Fatih Divanı, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı tarafından Türkçe ve İngilizce olarak yayımlandı.



Doğan, Fatih Sultan Mehmed'in Divanı hakkında açıklamalarda bulundu.



Fatih Divanı'nı şerh ederken Ali Emiri Efendi nüshasını esas aldıklarını belirten Doğan, burada yer almayıp Pervane Bey nüshası olarak bilinen sayıda ve bazı mecmualarda bulunan şiirleri de Divan'a dahil ettiğini söyledi. Doğan, kitapta Fatih Divanı'nın Ali Emiri Efendi nüshasının da tıpkıbasım olarak yer aldığını bildirdi.



"Fatih bir dünya hükümdarıdır"


"Fatih Sultan Mehmed'in Şiirlerinde Hükümdarane Duygular" başlıklı bir makale yazdığını hatırlatan Doğan, Fatih'in kendisini bir dünya hükümdarı olarak gördüğünü şu sözlerle anlattı:



"Divan edebiyatında Ccam-ı Cem kavramı vardır. Cem, dünya hükümdarlarının baş duayeni kabul edilen mitolojik bir hükümdardır ve onun 7 metalden yaptığı bir kadehi vardır. Bu kadehi hazinesinde bulunduran dünya hükümdarıdır. Fatih Sultan Mehmed, 'hazinendeki Cem kadehini çıkart', diyor. Başka hiçbir şairde görmedim. Bunu şöyle kinaye ediyor. Ben dünyanın bugünkü hükümdarıyım. Bilinçli bir şekilde dünya hükümdarı, devlet-i ebed müddet, yürek devleti, vakıf devlet. Pakt Ottomana. İmparator ama sömürge düşüncesi asla olmayan. İslam sömürüye manidir. İslam'ın hükümdarı iseniz zulüm yapamazsınız. Tam aksine zulüm karşısında mazlumun yanında olmak zorundasınız. Herhangi bir dini de ötekileştiremezsiniz. Herhangi bir Hristiyan'ın veya Yahudi'nin, dinlerinden dolayı aşağılandığına kimse şahit olmamıştır. Hiçbir zaman bir katliam göremezsiniz. Bugün DAEŞ'in yaptığı gibi bir katliam yapamazsınız. Devletin en üst kademelerine Yahudisi, Rumu, Ermenisi gelmiştir. Farklı dinlerden ve Türk etnisitesinden farklı insanların görevlere geldiğini görürsünüz."



"Fatih Sultan Mehmed lirizmi yakalamış bir şair"


Fatih'in şiirlerinin az sayılabileceğine ancak çok güçlü bir şair olduğuna dikkati çeken Doğan, şu değerlendirmelerde bulundu:



"Fatih Sultan Mehmed lirizmi yakalamış bir şair. Bir aşk adamı, bir devlet adamı, bir kültür insanı, çok çaplı bir entellektüel olarak Fatih Sultan Mehmed'in şiirinde lirizm çok üst noktalarda seyreder. İkinci olarak şiirleri, o döneme, klasik edebiyatı var eden kaynaklara çok güçlü bir şekilde sahip olduğunu gösteriyor. Kaynakları 4 ana başlıkta topluyorum. Din ve tasavvuf, bilim ve felsefe, mitoloji, tarih ve Osmanlı gündelik hayatı ile estetik değerler sistemi. Bu 4 madde zaviyesinden baktığınız zaman gerçekten küçük bir elmas kristali ile karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Dil açısından da öyle. Arapça Farsça ve Türkçe. Hatta Osmanlı'nın hakim olduğu Balkan coğrafyasından kelimeler alınmış ve Türkçeleştirilmiş ve şiirde yerini bulmuş. hatta bugün kaybettiğimiz kelimelerin nüanslarını da bu şiirde buluyoruz."



Prof. Dr. Muhammet Nur Doğan, Fatih'in Divanı'nı şerh etmenin 15 yıllık rüyası olduğunun altını çizerek, "15 yıllık rüyam gerçekleşti. Bugün devlet protokolüne girdi. G20'de dağıtıldı. Daha önce de dışişleri ve içişleri bakanlıklarından sipariş edildiğini duydum. Biz kaya kovuğundan çıkmış bir millet değiliz. Dünyada bu çapta eseri ortaya koymuş bir şairiniz, devlet adamınız var mı? Kanuni'nin 'Muhibbi Divanı' var. 4-5 bin gazeli var. O kadar sene at sırtında gezen bu insanlar bunları nasıl yazmış? Çünkü eğitimi böyle" şeklinde konuştu.



"Fatih'in kurduğu devletin ve yaşattığı medeniyetin, ciddiyetin, tefekkürün, teakkulun, estetiğin, çalışmanın, gayretin sonucu olduğunu vurgulayan Doğan, sözlerini şöyle tamamladı:



"Düşünceyi ön plana almadan, aklını kullanmayı hayatının en önemli amacı haline getirmeyen, ciddiyetten uzak, okumaktan, dili anlamaktan ve dili doğru kullanmaktan uzak toplumların sonu felakettir. O yüzden 'Yiğit düştüğü yerden kalkar' denilmiş. Bizim düştüğümüz yer de düşünceyi, çalışmayı gayreti bıraktığımız nokta. Oradan kalkacağız. Bu emanete sırt döndüğümüz yerden kalkacağız. Düşünceye, ciddiyete uyanacağız, aklımızı kullanmaya uyanacağız. Kitap okumaya, estetik değerlere, sisteme, devlete sahip çıkmaya, medeniyete, toplumsal ruha ve ecdadın maneviyatına sahip çıkarak ayağa kalkacağız."

#Fatih Divanı
#Prof. Dr. Muhammet Nur Doğan
#Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı
#İngilizce
8 yıl önce