Küresel insani sorunlara ışık tutmayı hedefleyen TRT World Citizen Humanitarian Film Festivali’nde (İnsani Film Festivali) ödüller sahiplerini buldu. Bu yıl 5.’si düzenlenen festivalin ödül törenine Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile sinema ve sanat dünyasından çok sayıda davetli katıldı. AKM’de gerçekleştirilen kapanış töreni TRT Özel Ödülü’nü almaya hak kazanan “Night” filminin gösterimiyle başladı. Törende konuşma yapan Altun, acı ve çaresizlik içindeki milyonlarca insana, sanatın gücüyle dikkat çeken festivali çok kıymetli bulduğunu söyledi.
TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, İnsani meselelere odaklanan sinemacıları dünyanın vicdani sesi olan Türkiye’de ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu vurguladı. Sobacı, “Eserlerinizi paylaştığınız yer, insani gayretleriyle nam salmış Türkiye’dir” diyerek, feryatları duyulmayan insanların hikayesini anlatmanın önemine dikkati çekti.
SİNEMA KALBİ DE İŞİN İÇİNE KATIYOR
Gün boyunca söyleşilerin gerçekleştiği festivalle ilgili Yeni Şafak’a konuşan festivalin Jüri Başkanı Derviş Zaim,“İnsani Film Festivali’nin bugünlerde Filistin’de yaşanan kıyıma denk gelmiş olması, festivalin ne kadar gerekli olduğunun bir göstergesi. İnsanlığın, savaş, açlık, çevre gibi bir sürü meselesi var. Bu konuda çok çeşitli şeyler yapılabilir ama sinemanın ve kısa filmin buna verebilecekleri, sadece mantıkla değil kalbi de işin içerisine kattığı için kıymetli. Sinema hem şahit oluyor hem yorumluyor hem de sorular soruyor. Soru sorarken de akli melekeleri baz alırken, duyguları ve kalbi de işin içine katıyor. ‘Kalp gözüyle görmek’ diye bir laf var, sinema bunu yapmaya çalışıyor” dedi.
İNSANLIĞIMIZI KAYBETTİK
İnsani Filmler Festivali’yle bugün İsrail’de yapılan katliam arasında çok güçlü bir bağ olduğunu söyleyen jüri üyelerinden Ismaël Ferroukhi, “İnsanlığımızı kaybettik, bu benim için bir kabus. Halklar sesini yükseltiyor ama bazı hükumetler ölenlerin insan olduğunu görmüyor. Dünyanın niye ayağa kalkmadığını anlamıyorum. Sinema dünyayı değişterecek kadar güçlü mü emin değilim ama böyle küçük şeyler çok önemli. İnsanları öldürmeye çalışıyorlar, fakat insanlık öldüğü yerden dirilecek. Orada yaşananlar hakkında hiçbir şey bilmeyenler, şimdi oturup araştırıyor ve kimin haklı olduğunu anlıyor” ifadelerini kullandı.
TRT BÜYÜK BİR MİSYON ÜSTLENİYOR
TRT’nin insan haklarıyla ilgili olan bu organizasyonu hayata geçirerek büyük bir misyon üstlendiğini dile getiren festivalin jürisinden Suat Köçer, “İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ve hiçbir kelimenin anlatmaya yetmediği korkunç bir şiddet var. Her insan bu konuda bir şey yapmak istiyor. Bu anlamda insan haklarını ve özelde de bizim coğrafyamızda yaşanan dramları azıcık da olsa beyaz perdeye taşıdığı için festivalin bu bağlamda da bir misyonu yerine getirdiğini düşünüyorum” açıklamasını yaptı.
İSRAİL İKİ SAVAŞ YÜRÜTÜYOR
Boynunda Filistin kefiyesiyle törene katılan Jüri Üyesi Reshad Strik ise İsrail’in iki savaş yürüttüğünü belirterek, “Birincisi bombalarla yaptıkları gerçek savaş, ikincisi ise medya savaşı. Bu festival küresel medyaya uygulanan sansürün arasından sıyrılarak bir ses verdiği için çok değerli. İsrail bütün dünyaya kendi hikayesini satıyor, kurban olduğuna ikna ediyor. Biz bunu yapamıyoruz. Daha çok kaliteli film ve festival yapmak lazım, ben o yüzden buradayım” dedi.
ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU
Festivale bu yıl, Türkiye, İspanya, Amerika, Fransa, Hindistan, Nijerya, Kırgızistan, Pakistan, Macaristan ve Filistin gibi birçok farklı ülkeden 370’ten fazla film başvurdu. Birincilik Ödülü “Branka” adlı filmle Macaristan’dan Ákos K. Kovács’a, İkincilik Ödülü “Split Ends” ile İran’dan Alireza Kazemipour’a, Üçüncülük Ödülü “Displaced” ile Kosova’dan Samir Karahoda’ya, İklim Farkındalığı Ödülü “The Sprayer” ile İran’dan Farnoosh Abedi’ye, TRT Özel Ödülü ise “Night” ile Filistin’den Ahmad Saleh’e verildi.
