|

İranlılar kibar Türkler dobra

On bir yıldır Türkiye'de yaşayan İranlı ressam Maryam Salahi, F Sanat Galerisi'ndeki yedinci sergisi 'Kimlikler Lütfen' ile kimlik, aidiyet duygularına gönderme yapıyor. İranlıların fazla kibarlık ettiklerini söyleyen Salahi, Türkleri de fazla dobra olarak tanımlıyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 14/01/2018 Pazar
Güncelleme: 07:09 - 13/01/2018 Cumartesi
Yeni Şafak
İranlıların fazla kibarlık ettiklerini  söyleyen Salahi, Türkleri de fazla dobra olarak tanımlıyor.
İranlıların fazla kibarlık ettiklerini söyleyen Salahi, Türkleri de fazla dobra olarak tanımlıyor.

İranlı ressam Maryam Salahi, on bir yıldır Türkiye'de yaşıyor. Türkiye'deki yedinci sergisi 'Kimlikler Lütfen'i F Sanat Galerisi'nde açan Salahi ile sanatını ve kimlik meselesini konuştuk. Türkiye'deki sanat ortamında çok kolay kabul gördüğünü söyleyen Salahi, "Sanat camiasında hiç önyargıyla karşılaşmadım. Türkler öyle insanlar değil. Türkler arasında 'sevdim, sevmedim, buna alındım, buna sevindim' demek kolay. Duygularını hiç gizlemiyorlar. Dobra olmalarını seviyorum. Mesela İran milleti fazla kibardır. Burada da dobralık fazla" diyor.


SAVAŞI YAŞADIM

Salahi'nin çocukluğu 1980-1988 yılları arasında İran ve Irak arasındaki savaş ile geçiyor. Ruhunda bu savaşın büyük izlerini taşıyan Salahi, doktor olmak isterken bir anda elinde resim fırçasını ve paleti buluyor. Resimlerinde savaşın izlerini, acı yaralarını yüzlerinde taşıyan kadınlara yer veriyor. En çok kullandığı renkler ise yeşil, kırmızı ve beyaz.

"İstanbul'a geldiğinde buradan da Avrupa veya Amerika'ya giderim diye düşündüm ama gidemedim. İstanbul benimle bir bağ kurdu. Beni bırakmadı" diyen Salahi, sanatının temelinin yani köklerinin ise güçlü İran müziğinden, şiirinden ve edebiyatına dayandığını vurguluyor. Salahi'yi kökleri İran'da gövdesi İstanbul'dan dünyaya yayılan bir ağaç gibi düşünmek mümkün.

KİMLİKSİZİM

Serginin adı 'Kimlikler Lütfen' sanatçının kendi kimlik hikayesine de yaslanıyor. Salahi bu hikayeyi şöyle anlatıyor: "Benim burada kimliğim yok. Ben Türk vatandaşı değilim. İranlıyım ama Türkiye'yi o kadar benimsemişim ki bazen yabancı olduğumu unutuyorum. Ne zaman ki bir güvenlik görevlisi 'kimlikler lütfen' diyor, ben yaralanıyorum. İki üç senede bir ikametimi uzatmak için sıralarda beklemek beni çok etkiliyor."


Modern sanat Avrupa'nın tekelinde değil

İranlı olmasından dolayı dünyadaki sanat camiasının kendisinden İran motifleri, hatları yapmasını beklediklerini söyleyen Salahi, "Çünkü Avrupa'da, Amerika'da modern sanatı sanki sadece kendi insanı yapmak zorundaymış gibi. Diğer ülkelerin bunu yapmasını istemiyor. Sanatçının bunları düşünmemesi gerekir. Sanatçı bunları düşünerek kendini kısıtlamamalı. Benim resimleri görünce şaşırıyorlar, belki de hayal kırıklığına uğruyorlar. Bilmiyorum. Ama ben İran'ın motiflerini değil kadınlarını ve renklerini kullanıyorum. Önemli olan İran'ın gerçek ve derinden bir şeyini ortaya koymak" diyor.


Kadınların acısı gözlerinde

* Kimlikler Lütfen sergisinde Salahi'nin 2011 yılında başladığı Savaş Kadınları portrelerini görebilirsiniz. Salahi bu portrelerle ilgili şu yorumu yapıyor: "Öncelikle kadın kimliğini ortaya çıkarmam feministlikten değil. Bütün savaşlardan sonra ortaya çıkan sanat üretimlerinde hep erkekler ön planda. Erkekler savaşmış, ölmüş, şehit olmuş. E arkasında kalan kadınlara ne olmuş? Onlar diriyken şehit olmuş aslında. Ben çocukluğumda yaşadığım, gördüğüm için o kadınların gözleri, bakışları beni çok etkilemişti. Meselem de burada kadın kimliğini ortaya çıkarmak değil onların acısını göstermek."

#Resim
#Ressam
#İran
#Türkiye
6 yıl önce