|

İslam tarihinin kırılma noktaları

Sekiz ciltlik Tarihte Müslümanlar külliyatı Otto Yayınları arasında okurla buluştu. Sekiz editörün çalışmasıyla ortaya çıkan külliyat 184 akademisyen tarafından kaleme alınan değerlendirme yazılarını içeriyor. 1500 maddenin yer aldığı külliyat; İslam Tarihi’nin kırılma noktalarını merak eden okuru iz sürmeye davet ediyor.

23:37 - 14/07/2021 Çarşamba
Güncelleme: 23:43 - 14/07/2021 Çarşamba
Yeni Şafak
“Tarihte Müslümanlar: Eş Zamanlı Bir Tarih Yazımı” kitabı, kendine has bir hususiyeti ve yöntemi olan, harita, minyatür ve diğer görseller ile desteklenmiş özgün bir tarih çalışmasıdır.
“Tarihte Müslümanlar: Eş Zamanlı Bir Tarih Yazımı” kitabı, kendine has bir hususiyeti ve yöntemi olan, harita, minyatür ve diğer görseller ile desteklenmiş özgün bir tarih çalışmasıdır.
AHMET DURSUN KARACA

Ülkemizin yetiştirdiği 184 akademisyen tarafından; 160 Müslüman devlet, 1100 Müslüman ilim adamı, İslam Tarihi’ndeki 150 önemli olay, bilimlerin tarihsel gelişimi ve yüzyıl değerlendirme yazılarını içeren ve 1500 maddeden oluşan 8 ciltlik Tarihte Müslümanlar külliyatı Otto Yayınları tarafından yayımlandı. Külliyat; İslam Tarihi’nin kırılma noktalarını merak eden okuru iz sürmeye davet ediyor.

BÜYÜK EMEĞİN ESERİ

Külliyat, maddeleri ele alış biçimi ve kullanılan dil itibariyle geniş bir kitleye hitap ediyor. Eser, kuru bir tarih bilgisinden öte herkesin zevkle okuyabileceği ve anlayabileceği şekilde hazırlanmış. El emeği göz nuru bu kapsamlı eser bir koordinatör ve 8 editörün yoğun çalışmaları ile ortaya çıkmış. Eserin genel koordinatörlüğünü Prof. Dr. İrfan Aycan üstlenmiş. İslam’ın ilk dört asrının; Asr-ı Saadet, Dört Halife, Emeviler, Abbasiler ve 10. asrın sonuna kadarki (7-10 yüzyıl) dönemin editörlüğünü ise Prof. Dr. Mehmet Özdemir ve Doç. Dr. Mustafa Necati Barış birlikte yapmışlar.

Editörlerden Prof. Dr. Mustafa Demirci ve Doç. Dr. Nurullah Yazar, 11. asırdan itibaren 12. ve 13. asırların; başta Selçuklu coğrafyası, Fatımiler, Mısır ve Kuzey Afrika, Mağrib ve Endülüs, Anadolu, Orta Asya’yı içine alan ve Moğol döneminin yoğunluğunu da kapsayan dönemin editörlüğünü üstlenmiş.

14. yüzyıldan 17. yüzyıla kadarki Osmanlı, Safevi, Altınordu, Hindistan’da Delhi ve Babür, Orta Asya ve İran’da Timurlular, Mısır ve Suriye’de Memluklerin hüküm sürdüğü coğrafyanın editörlüğünü Prof. Dr. Eyüp Baş ve Prof. Dr. Fatih Erkoçoğlu birlikte yapmış.

18. yüzyıldan günümüze, tarihin en uzun yüzyılları olarak bilinen 19. ve 21. yüzyılların editörlüğünü ise Prof. Dr. Seyfettin Erşahin ile Doç. Dr. Mehmet Akif Fidan üstlenmiş.

Külliyatın, bugüne kadar yazılan İslam tarihi kitaplarından farklı olduğunu daha eseri elinize aldığınız ilk anda fark ediyorsunuz. Eseri incelediğinizde ise temel ayırıcı özellikleri görüyorsunuz. Bu özellikleri şöyle sıralamak mümkün:

Külliyatta tarih yatay bir incelemeye tabi tutularak modern anlamda “senkronik” ya da “yatay” bir tarih yazılmış. Bu şekilde mikro tarihçiliğin parçaladığı olayların bütününü görme imkânı yakalanmış. İslam tarihini sadece siyasi olaylar ekseninde ele alan bakış açısının eksikliği, özellikle âlimlerin ve devrin belli başlı önemli sosyal, siyasi ve diğer olayları merkeze alınarak yazılmış. Kitapta konular yüzyıl esasına göre ele alınmış. İlgili yüzyıl içinde İslam’ın, doğudan batıya, kuzeyden güneye, o asırdaki devletler, önemli devlet adamları, yüzyılı derinden etkileyen olaylar; bilimin hemen her alanında o asırda yetişmiş bilim adamları (ortalama on bilim adamı) ele alınmış. Yani her yüzyılın bütüncül bir resmi yakalanmaya çalışılmış.

Külliyat, İslam dünyasında yüzyıllar boyu bilimsel üretim ve yaratıcılığın tarihi esas alınarak hazırlanmış. Siyasi-askerî olaylar ekseninde yazılagelen tarih yerine, ilk defa “âlimleri, ilmî ve fikrî hayatı merkeze alan bir tarih yazımı” gerçekleşmiş. Başta Tefsir, Hadis, Fıkıh, Kelam, Tasavvuf, Felsefe, Tarih-Coğrafya, Dil-Edebiyat ve Sanat alanlarının her birinde, o yüzyılda yetişmiş ve ismi en çok öne çıkan âlimlerin biyografisi yazılmış. Biyografiler yazılırken de her âlimin ailesi ve kökeni, yetişmesi ve ilk hocaları, gezdiği coğrafya ve şehirler, temas kurduğu kimseler, yazdığı eserlerin en önemlileri, öğrencileri ve takipçileri, yaşadığı dönem veya bölgedeki devlet veya devlet adamları, kısa ve uzun vadeli etkileri dikkate alınmış. Dolayısıyla her bir biyografi adeta bir mikro tarih olarak ele alınmış ve yazılmış. Maddeler kısa ve öz yazılmış, makale ve ansiklopedi maddeleri kadar uzun hazırlanmamış. Her disiplinde öne çıkan âlimlerin kısa biyografileri ile o devirdeki ilmî zihniyet, ulema hareketliliği, tartışma konuları ve zamanın ruhu yakalanmaya çalışılmış.

İSLAMİ İLİMLER TARİHİNE IŞIK TUTUYOR


Külliyata kadar İslami ilimlerin tarihi konusunda yeterli çalışma yapılmamış. Bu çalışma ile bilimler bahsinin her biri dikey bir okumaya tabi tutularak yüzyıl yüzyıl o bilim dalının İslam tarihi boyunca genel bir tarihi de ortaya koyulmuş.

Tarihte Müslümanlar külliyatının en çok dikkat çeken yönlerinden biri de değerlendirme yazılarıdır. Kitapta her yüzyıla girerken, bölüm editörleri tarafından; adeta o yüzyılın genel bir panoramik resmini çeken değerlendirme yazıları yazılmış. Bu yazılar, o ciltlere sağlam bir değerlendirme ve hazırlık vazifesi görmüş. Burada yüzyılın hakim karakteri, İslam dünyasının dışındaki gelişmeler, önemli olaylar, ilmî ve fikrî hayatta süren belli başlı tartışma konuları ve bunların en önemli temsilcileri kısaca ele alınmış.

Son olarak Tarihte Müslümanlar, alfabetik olarak hazırlanan ansiklopedilerden farklı olarak; konuları alfabetik değil, tarihteki kendi bütünlüğüne uygun yerde kronolojik ve tematik şekilde ele almış. Maddeler efradını cami, ağyarını mani olacak şekilde yazılmış.

“Tarihte Müslümanlar: Eş Zamanlı Bir Tarih Yazımı” kitabı, kendine has bir hususiyeti ve yöntemi olan, harita, minyatür ve diğer görseller ile desteklenmiş özgün bir tarih çalışmasıdır.

Son olarak 8 ciltlik eser yanında bir de külliyatta geçen yüzyıl değerlendirmelerinin yayımlandığı tek ciltlik bir eser daha var. Bu eser de “zamanım yok” diyenler için temel eser niteliğinde olmuş. Aynı zamanda bu tek cilt Arapça, Farsça ve İngilizceye de çevrilmiş.

Türkiye’de nadiren çok yazarlı ilmî çalışmalar görüyoruz. Temennimiz bu türden çalışmaların daha da artması yönünde. Emeği geçenleri kutlamak ve ilim ve kültür âlemine hayırlı olsun.

#İrfan Aycan
#Otto Yayınları
#Emeviler
3 yıl önce