Son İstanbul beyefendisi olarak anılan yazar ve fikir adamı Mehmed Şevket Eygi, tedavi gördüğü Eyüpsultan Alibey Hastanesi’nde 86 yaşında hayatını kaybetti. Vefatının ardından birçok taziye mesajı yayınlanan Eygi’nin naaşı, Fatih Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından vasiyet ettiği üzere Merkezefendi Haziresi’nde bulunan annesinin yanıbaşında toprağa verildi.
KENDİ YOLUNU KENDİ ÇİZİYORDU
KİTAPLARINI KÜLLİYE’YE BAĞIŞLADI
Prof. Dr. Sefa Saygılı ile Eygi’nin dostlukları 40 yılı geride bırakmıştı. Saygılı, “Bir Osmanlı beyfendisi” olarak andığı dostu için şunları söyledi:
- Devlet ve millet uğurladı
- Dualar eşliğinde son yolculuğuna uğurlanan Mehmed Şevket Eygi’nin cenaze namazında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı ve Fatma Betül Sayan Kaya, eski TBMM Başkanları İsmail Kahraman ve Binali Yıldırım, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, AK Parti Milletvekili Bekir Bozdağ, bazı milletvekilleri ve ilçe belediye başkanları ile vatandaşlar katıldı. Cenaze namazını Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş kıldırdı.
- ŞÜKRAN BORÇLUYUZ
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, namazın ardından yaptığı konuşmada, Eygi’yi ilk tanıdığı yerin Babıali’deki Bedir Yayınevi olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Oradan tabii bugünlere. Kalemin yanında en önemli özelliklerinden bir tanesi de Mehmed Şevket Eygi Bey’in estetik anlayışıydı. Estetikte çok farklıydı ve Müslüman’ın estetiğine çok dikkat etmesini özel sohbetlerimizde de ifade ederdi. Hatta büyükelçimiz ve şu anda yanımda, beraberimde olan yol arkadaşım İbrahim Kalın Bey’i son olarak yine kendisine gönderdiğimde, malum zengin bir kütüphanesi vardı ve kitaplarını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki bizim kütüphaneye hibe etti. Tabloları vesaire hepsini.” Bunun da Eygi’nin cömertliğini göstermesi bakımından önemli olduğunu dile getiren Erdoğan, hem kendi eserlerini hem de kütüphanesindeki eserleri gençliğin ve milletin emrine amade kılmasından dolayı Eygi’ye şükran borçları olduğunu söyledi.
- Erdoğan, defin işleminin ardından Eygi’nin kabri başında Yasin-i Şerif okudu, dua etti. Katılımcılar, dualar eşliğinde Eygi’nin kabrine toprak attı.Cumhurbaşkanı Erdoğan, beraberindekilerle merhum Başbakanlardan Necmettin Erbakan’ın da kabrini ziyaret ederek dua okudu.
Biri kedime sahip çıksın
Kaybetsek yeri dolar mı
‘Yaşama sevinciyle doluyum hâlâ’
ehmed Şevket Eygi, İttifak gazetesinde köşe yazıları yazmaya devam ediyordu. Gazete sahibi Recep İncecik, 30 yıldır tanıdığı fikir adamı hakkında şunları söyledi: “Salı günü pikniğe gitmiştik. Orada rahatsızlandı, ambulans çağırdık. Hastane ve ambulans istemedi. Evinde istirahatteyken ziyaret ettik. Son anına kadar memleketim için ne yaparım diye düşünürdü. Piknikte ‘Yaşama sevinciyle doluyum hâlâ’ demişti. Naif, kimseyi üzmek istemeyen bir insandı. Düşmanı bile olsa haksızlık yapmak istemezdi, sevgi doluydu.”
Yalnız bir mücahitti
GÖLGESİNDE TALEBELER YETİŞTİ
Yazılarında sert bir üslubu olsa da Eygi’nin kibar biri olduğunu belirten Köşker, şöyle devam etti: “Evi Sultanahmet’te idi. Uzun yıllar orada kaldı. Bir dönem evinin yıkılıp yerine otel yapılmasıyla ilgili bir sorunla mücadele etti. Fakat bu proje Cumhurbaşkanlığı’ndan döndü ve evi elinden gitmedi. Bir çınar gibiydi. Genelde onun yanında öğrenciler olurdu. Gölgesinde talebeler yetişti. Bizler de sonraki nesiller olarak ondan etkilendik. Ben hastaneye götürürler ise yoğun bakım ünitesine koymayın, makinalara bağlamayın diye vasiyeti vardı. Genelde alternatif tıp ile ilgilenirdi. Hep yanında çörek otu yağı olurdu. Bunun şifa olduğunu etrafımdakilere söylesem onlar bunu bilse bile bizim için artı bir değer olur derdi.”