|

İstanbul Rum mimarlarını unutmayacak

Rum mimarlar, inşa ettikleri binalarla İstanbul mimarlığına büyük katkılarda bulundular. 'İstanbul'un Rum Mimarları' sergisinde, bu mimarların yaşam öyküleri ve eserleri birlikte ele alınacak. Yaptıkları binalar, fotoğraflar ve bulunabilen özgün çizimleri ile tanıtılacak

00:00 - 31/10/2009 Cumartesi
Güncelleme: 22:20 - 30/10/2009 Cuma
Yeni Şafak
İstanbul Rum mimarlarını unutmayacak
İstanbul Rum mimarlarını unutmayacak

Bugün adları unutulmuş Rum mimarların İstanbul'a kazandırmış oldukları eserleri bir sergi ortamında bir araya geliyor. İstanbul'un mimari, tarihi, sanatsal ve kültürel hazinesini geliştirmeyi hedefleyen ve Zoğrafyon Lisesi Mezunları Derneği İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'na başvurusu yaparak 'İstanbul'un Rum Mimarları' projesinin hayata geçiriyor.

19. ve 20. yüzyılda İstanbul mimarisine katkıda bulunmuş, ama bugün adları unutulmuş İstanbul'lu Rum mimarlarının eserlerini ve yaşam öykülerini sergi ve katalog amaçlı derleyerek, İstanbul'un mimari, tarihi, sanatsal ve kültürel hazinesini yeniden hatırlatmayı; kentin kültürel mirasını kamuoyunda sergileyerek, İstanbul'un kültürel turizmine katkıda bulunmayı hedefleyen 'İstanbul'un Rum Mimarları' projesi, Ekim 2009 - Aralık 2010 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.


RUM APARTMANLARI İSTANBUL'U MODERNLEŞTİRDİ

Zoğrafyon Lisesi Mezunları Derneği adına Laki Vingas ile İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Genel Sekreteri Yılmaz Kurt'un Ajans merkezinde imzaladıkları sözleşme kapsamında, özellikle Beyoğlu ve Kadıköy'de Rum mimarlarca inşa edilmiş olan eserler hakkında bilgi, belge, fotoğraf, plan vb. dokümanlar derlenecek. Tespit edilecek yapıların mimari plan çizimleri, fotoğraflanması, maketlerinin yapılması ve bunların katalogunun hazırlanması süreçleri, 2010 yılının Eylül ayına kadar tamamlanacak. Yapılacak çalışmaların sonuçları, 2010'un yıl sonuna kadar vakıflara ait mekanlarda izlenebilecek.

İstanbul'un kentsel yapılaşma sürecinde, 20. yüzyıl başına kadar büyük devlet binalarından iş hanı ve apartmanlara kadar İstanbul'un belirli bölgelerindeki bina stokunun büyük bir bölümü, yabancı mimarlar ile Levanten mimarların yanısıra gayrimüslim Osmanlı mimarları inşa edildi. Ancak bu mimarların çoğunun (bazı büyük ve ünlü binaları yapanlar dışında) adları zamanla unutuldu. Bugün hâlâ Sultanhamam - Eminönü - Karaköy - Beyoğlu - Tarlabaşı - Sıraserviler - Pangaltı çevresinde bütün görkemiyle ayakta duran ve bu bölgelerin günümüzde de geçerliliğini sürdüren mimari karakterinin oluşmasını sağlayan iş hanlarının, apartmanların mimarları çokça bilinmiyor.

Özellikle Rum mimarlar, inşa ettikleri binalarla İstanbul mimarlığına büyük katkılarda bulundular. 'İstanbul'un Rum Mimarları' sergisinde, bu mimarların yaşam öyküleri ve eserleri birlikte ele alınacak. Yaptıkları binalar, fotoğraflar ve bulunabilen özgün çizimleri ile tanıtılacak. Bu mimarlar arasında, örneğin “mimar-ı saray-ı humayun” (saray mimarı) unvanını taşıyan ve Taksim'deki Aya Triada Kilisesi'ni yapan (1880) Vasilaki Bey İoannidis ve oğlu “sermimar-ı hazret-i şehriyari” (padişahın başmimarı) unvanlı Yanko Bey İoannidis gibi önemli ve çok üst mevkilere kadar yükselmiş olanlar; Heybeliada Ruhban Okulu'nun (1895) mimarı Perikles Fotiadis, Özel Fener Rum Lisesi'nin (1881) mimarı Kostantinos Dimadis, Bristol Oteli'nin (şimdi Pera Müzesi) mimarı A. Manoussos'un adları sıralanabilir.



15 yıl önce