Tüm dünyada büyük bir ilgiyle takip edilen polisiye festivalleri, ilk kez 23-24 Ekim tarihlerinde İstanbul'da düzenleniyor. Pera Palace Hotel Jumeirah'ın ev sahipliğinde gerçekleşecek olan Kara Hafta İstanbul Festivali, Agatha Christie'nin 125. doğum yılı şerefine yapılıyor. Kültürlerarası birlikteliği, katılan ünlü yabancı yazarlar ile de zenginleştirecek olan ve Türk Ekonomi Bankası'nın (TEB) ana sponsorluğunda gerçekleştirilecek festival kapsamında birçok sürpriz etkinlik düzenleniyor. Bu sürprizlerden en önemlisi ise Agatha Christie'nin torunu Mathew Prichard'ın festivali şereflendirmesi olacak. Böyle bir festival yapma fikri yazar şair Adnan Özer'den çıkmış. Yani fikir babası Özer. Edebiyat anlamında bu tarz festivallerin eksikliğini ve geç kalınmışlığı fark eden Özer, hemen ilk adımı atıyor ve festival ortaya çıkıyor. Festivalin bu ilk yılı ama yurt dışından da yazar katılımı var. İngiltere'den Alexander McCall Smith, İsveç'ten Arne Dahl, Amerika'dan Leslie S. Klinger (ki kendisi Sherlock uzmanı diye biliniyor), İtalya'nın önemli polisiye yazarlarından Roberto Constantini festivale yurt dışından gelen yazarlar. Bu yazarlarla çeşitli söyleşiler, paneller yapılacak. Türkiye'dense Ahmet Ümit, Algan Sezgintüredi, Celil Oker, Erol Üyepazarcı, Esmahan Akyol ve Sevil Atasoy festivali renklendirecekler. Gördüğünüz gibi polisiye türünün genç ve orta kuşak yazarları da bu festivalle bir araya gelmiş oluyor.
Özer, yabancı yazarları belirlerken özellikle Türkiye'de kitapları yayımlanmış yazarları tercih ettiklerini söylüyor. Ümit de bu düşünceyi destekliyor ve “Yazarları seçerken en çok dikkat ettiğimiz şey Türkçeye çevrilmiş kitaplarının olması. Türk okuru tanıyabilsin, katılım sağlayanlar o yazar hakkında kitapları vasıtasıyla bilgi sahibi olmuş olsunlar” diyor. Dünya çapındaki yayınevleriyle işbirliği halinde olduklarını da ilave eden Ümit, gelecek yıllarda festival kurumsallaştığında çok daha popüler yazarları ağırlayacaklarını dile getiriyor.
Ümit, ülkemizde polisiye romanın yerleşmesinde büyük adımlar atmış bir yazar. İlk polisiye romanı Gece'yi yazdığında yıl 1996 idi. Aradan 20 yıl geçmiş. İlk romanını yazdığı yıl Ümit'in şöyle bir iddiası var: iyi polisiye iyi edebiyat. “Polisiyenin iyi edebiyat olduğunu ve yazmasının çok güç olduğunu anlatmaya çalıştım. Bugün 20 yıl geçmiş. Bugün en çok sevilen ve okunan polisiye romancılardan biriyim. Yabancı dile en şok çevrilen romancılardanım. Sadece ben değil çok değerli polisiye yazarlarımız var. Hep beraber polisiyenin bayrağını yukarıya çıkarıyoruz” diyen Ümit, bu tarz uluslararası festivallerin daha çok yapılması gerektiğinin de altını çiziyor.
