|

İyi insanlar köşeye çekilmemeli

Buz hokeyi sayesinde hayatları değişen gençlerin hikayesini anlatan ‘Tek Yürek’in başrol oyuncusu Vildan Atasever spor, bilim ve sanatın yönlendirici etkisine dikkat çekiyor. Atasever “İyi insanların köşelerine çekilmesi bizi felakete sürükler. Kaybettiğimiz değerleri sürekli konuşmak yerine yaşamalı ve yaşatmalıyız” diyor.

İlker Nuri Öztürk
04:00 - 10/03/2019 Pazar
Güncelleme: 13:21 - 9/03/2019 Cumartesi
Yeni Şafak
Vildan Atasever
Vildan Atasever

Unutulan mahalle kültürü ve arkadaşlar arasındaki birlik duygusunu hatırlatan ‘Tek Yürek’ sokaklarda hedefsizce dolaşan gençlerin buz hokeyi etrafında toplanmasını anlatıyor. TRT ekranlarında yayınlanan dizi, zor şartlarda yaşayan ve Zeytinburnu sokaklarında hayata tutunmaya çalışan gençlerin gerçek macerasına odaklanıyor. Spor sayesinde topluma örnek insanlar olarak katılan gençlere yol gösteren kuaför İlknur’u canlandıran Vildan Atasever ve genç oyuncular Anıl Tetik, Atakan Yılmaz, Arda Anarat, Tugay Bahşi, Hilmicem İntepe, Kaan Altay Köprülü ile konuştuk.


CEHALET İNSANIN KENDİNE KURDUĞU TUZAKTIR

İmkân verilen, yönlendirilen gençlerin neler yapabileceğini görüyoruz dizide. Sizin kelimelerinizle dizinin hedefini duymak isteriz?

Bu bir inanç meselesidir. Kişinin kendine, yaratılışında var olan yeteneklerine, kendi gücüne inanıp neler başarabileceğinin, kendimize neleri uygun gördüğümüzün, kendimizi nasıl konumlandırdığımızın özetidir. Cehalet ve beceriksizlik insanın kendine kurduğu tuzaktır. İnsanların varacağı noktayı bilmesi veya yönlendirilmesi gerekir. Hedef doğruya teşvik etmektir.

Dizinin sosyal önemi hakkında ne söylemek istersiniz?

Kurduğunuz veya bulunduğunuz çevre önemlidir. Ama kimin kimi nasıl yönlendirdiği asıl mühim sorudur. Birbirimiz üzerindeki tesirleri görmeliyiz. Gençleri doğru meşguliyetlere teşvik etmeliyiz. Bu spor olabilir, sanatın herhangi bir dalı olabilir, bilim olabilir. Ama ne olursa olsun onların kendilerini sağlıkla yetiştirmelerine ve kendi hayatları üzerinde hayaller kurabilmelerine neden olacaktır. Bu uğraşlarıyla daha sağlıklı bir çevre edinip hayatlarını düzene sokabileceklerine inanıyoruz. Bilmek yetmeyecek belki de bilenlerle istişare halinde olacaklardır. Sağlıklı uğraşları olan gençler kolektif bir şekilde hareket ettiklerinde başarıya ulaşırlar. Ve en önemlisi insan iyi olmalı ve iyiliği savunmalıdır.

Halit hocaya göre sokakları daha iyi tanıyan bir İlknur hanım var. Sizin karakterinizin gençler üzerindeki etkisi nedir?

Hangi koşulda hangi çevrede olursanız olun çalışarak, emek sarf ederek, dimdik kendi ayaklarınız üzerinde doğru yolda yürüyebilirsiniz bu mümkün. Gençler İlknur’da bunu görüyor.

Hayatın zorluğuna karşı buz hokeyindeki sertlik... Gençler bu oyunda ne buldu ve takıma girmeyi kabul ettiler?

Kendilerini buldular. Hayat kaygan bir zemin senin nasıl durduğun önemli düşebilirsin de adımlarını doğru atıp kuş gibi uçabilirsin de... İlk defa hedefleri var başarının olduğu bir hedefe sahip oldular. Aylıkla sigorta da önemli tabii...


BUGÜN GELECEĞİN TARLASIDIR

Tek Yürek’i diğer yapımlardan ayıran didaktik bir yapısı var. Ancak verilmek istenen, ekrandan parmak sallamadan, rahatsız etmeden yapılıyor. Bu denge nasıl tutturuldu sizce?

Tek Yürek gerçek yaşanmış bir hikaye. Kahramanları hayatın içinden, yaşayan insanlar. Mahallede gerçek insanlar olduğu gibi. Her şey hatalarıyla kusurlarıyla anlatılıyor. Ekibin samimiyeti, oyuncuların birbiriyle uyumlu olması ve gerçek duygulara sahip olmamızın etkisi diye düşünüyorum.

Bir semt üzerinden sokaklara daha yakın bakıyoruz. Bu dizi kaybettiğimiz hangi değerleri hatırlatıyor. Eskide kalan mahalle kültürüne neden ihtiyacımız var?

Günden güne yalnızlaşıyoruz. Güven duygusunu kaybettik duyduklarımız gördüklerimiz bizim şüphe ile yaşamamıza neden oluyor. Teknolojiyle bağlarımızı kurmaya çalışıyoruz. İletişim dijitalleşti ve bu salgını fark etmeye başlayan insan sayısı fazlalaşıyor. İyi insanların köşelerine çekilmesi bizi felakete sürükler. Sevgiyi yaymalıyız, tebessümü takmalıyız yüzümüze. Kaybettiğimiz değerleri sürekli konuşmak yerine yaşamalı ve yaşatmalıyız. Bugün geleceğin tarlasıdır. Tek yürek olmalıyız.


Dertlerimiz ortak

Buz hokeyinin insanı hayata hazırladığına değinen Anıl Tetik, “İmkân verildiğinde başarının nasıl geldiğini bu hikayede görüyoruz. Hokey dünyanın en zor sporlarından biri. Darbelerin olduğu, güç kuvvet gerektiren bir spor. Bazı pozisyonlar adeta boks müsabakası gibi geçer. Çocuklar kendi hayatlarında yaşadıkları kavga ve öfkeyi bu sporla atıp sinirlerini kontrol altına almayı öğreniyor” diyor. Takımı bir arada tutan ortak dertlerin olduğuna işaret eden Hilmicem İntepe, “Buz hokeyi bizim takımın hiç bilmediği bir spor. Bence oyundaki sertlik değil takım olmak bizim tayfanın ruhuna uygun. Takım arkadaşın gol atabilsin diye ona bedeninle siper olman, ona gelecek hamlelerin önüne geçmen gerekiyor. Hazırlık süreci oldukça zorlu geçti. Gerçek buz hokeyi takımı ile tanıştık, fırsat buldukça maçlara gidiyoruz. Ne kadar zor durumda olursak olalım kendimize inanıp azimle çalışırsak imkansız denilenin başarılabileceğini göstermek istiyoruz” şeklinde konuşuyor.

AİLE OLDULAR

Tek Yürek’in bir umut hikayesi olduğunu söyleyen Atakan Yılmaz, şöyle devam ediyor: “İnsanlara nasıl olurlarsa olsunlar mutlaka kendilerini ifade edebilecekleri, kendilerine yer bulabilecekleri bir alan olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Bambaşka bir hayata sahip olmak için kendilerinden ödün vermelerine gerek olmadığını gösteriyoruz.” Kaan Altay Köprülü, ailenin önemini vurguluyor: “Hepsinin ailesinde eksiklik var ve bu eksiği birbirleriyle tamamlıyorlar.” Tugay Bahşi, kötü alışkanlıkları bulunan birkaç çocuğun Avrupa Şampiyonluğuna giden yolculuğunu herkes için ilham kaynağı olarak gösteriyor. Arda Anarat ise Halit Hoca’nın başarısında gençlerle aynı dili konuşup aynı mahalleden çıkmış olmasına dikkat çekiyor.


Kuaförcü abla oldum

Hazırlık sürecini nasıl geçirdiniz? Gerçek kişilerle konuşabildiniz mi? Onlarda ne gördünüz?

Her insan bir alemdir. Tabii ki yeni bir karakteri çalışmaya başladığımda geçmiş ve günümüzden ilham alıyorum. Mesela kuaför salonunda mesai yaptım sete girmeden önce. Bir mahalle kuaförünün aslında aynı zamanda terapi merkezi gibi olduğunu gördüm. Kadınların sadece sohbet etmeye geldiği, dertleştiği bir mekan. Herkes birbirinden haberdar ve herkes kendi yettiğince dert ortağı. Her semtin bir tavrı ve dili olduğunu gördüm, dertler de dertleşme de değişiyor. Çok güzel anlara, yüzümde tebessüm bırakan hatıralara sahip oldum. İlknur’ları gördüm.

Yeni yola çıktınız ama nasıl geri dönüşler alıyorsunuz?

Çocukların kuaförcü ablasıyım. Sokakta beni gördüklerinde aaa kuaförcü abla diyorlar ve onlara sarılıp koklamak istiyorum her defasında. Bu arada genç yaşlı demeden çok güzel tepkilerle karşılaşıyoruz inşallah daim olur. İnsanın işinin karşılığını sevgiyle alması muhteşem bir huzur.

#Tek Yürek
#Vildan Atasever
#​Buz hokeyi
5 yıl önce