|

İyilik duygusunu herkes tatmalı

Çetin savaş şartlarına aldırış etmeden kriz bölgelerine giderek mesleğini icra eden Malezyalı doktor Jemilah Mahmood, Kosova Savaşı’yla başladığı iyilik yolculuğuna hız kesmeden devam ediyor. Mazlumların yaralarını sararak dikkatleri üzerine çeken Mahmood, “Hangi meslek dalında olursak olalım herkesin gönüllü faaliyetlerle bulunup iyilik duygusunu tatması gerekiyor” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 20/03/2016 Pazar
Güncelleme: 18:57 - 19/03/2016 Cumartesi
Yeni Şafak

Kendi öz evlatlarını çok küçük yaşlarda bırakıp dünyanın dört bir yanındaki hastalara derman olmaya çalışan bir anne yüreği... Merhameti ve şefkatiyle yardımseverliği hayatının merkezine alan Malezyalı doktor Jemilah Mahmood, ilk defa 1999 senesinde Kosova'ya giderek savaşın zor şartlarına aldırmadan mazlumların yaralarını sarmaya çalışmış. Doktor olur olmaz “Ben böyle konforlu bir yaşamı istemiyorum” diyerek yollara revan olan Mahmood; Darfur, Afganistan,Suriye ve Irak gibi çetin savaş bölgelerine kurucusu olduğu sivil toplum kuruluşu “Mercy Malaysia” ile gitmiş. Uluslararası diğer kuruluşlarla da işbirliği içerisinde çalışmalar yürüten Mahmood, bu deneyimleri zamanla diğer ülkelere de taşımayı başarmış. Geçtiğimiz hafta Türkiye Diyanet Vakfı tarafından Uluslararası İyilik Ödülü'ne layık görülen ve gittiği her ülkede birçok anı biriktiren Mahmood ile iyiliği ve bu zamana yaptığı çalışmaların hikayesini dinledik.



EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ EŞİ


Senelerce ülkesi Malezya'da doktorluk yapan Jemilah Mahmood'un en büyük hayali kriz bölgelerine giderek insanların yardımına koşmak olmuş. Bu hayalini gerçekleştirmek amacıyla birtakım sivil toplum kuruluşları araştıran Mahmood, doktor olan eşinin de desteğiyle “Mercy Malaysia” adlı sivil toplum kuruluşunu kurmuş. Sağlık alanında hizmet veren bu sivil toplum kuruluşu 1999 İzmit Depremi'nde de Türkiye'nin yardımına koşmuş. İzmit depreminin kendisi için önemli bir tecrübe olduğunu söyleyen Mahmood “Aslında o zamanlar Tükiye'nin bize ihtiyacı yoktu. Bölgeye yeterli yardımlar yapılıyordu ama İzmit'e giderek zor günlerde depremzedelerin acılarını paylaştığımızı göstermiş olduk” diyor.







HEM TEDAVİ HEM EĞİTİM


Kriz bölgelerine giderek yaraları sarmayı kendine görev edinen Mahmood, ilk olarak 1999 senesinde savaşın ağır şartlarının kendini fazlasıyla hissettirdiği Kosova'ya gitmiş. Orada yaşadığı her şeyi an be an hatırladığını söyleyen Mahmood, “Kosova'da hastane ve sağlık merkezleri bile yoktu. Sonra bir ambulans bulduk. Onların da bir doktoru yokmuş. Böylece güçlerimizi birleştirerek köy köy dolaşmaya başladık” diyor. Şu anda Kızılay ve Kızılhaç Federasyon'larında da aktif olarak çalışmalar yürüten Mahmood, Kosova'daki halkın kendilerini çok iyi karşıladığını söylüyor. Savaş sırasında en çok kadın ve çocukların zarar gördüğünü belirten Mahmood, kadın onurunun korunması gerektiğine dikkat çekiyor ve ekliyor: “Biz gittiğimiz yerlerde sadece yaraları sarmadık. Kurduğumuz merkezlerle özellikle kadınların ihtiyacını karşılayacak eğitime de öncelik verdik.”



BİRÇOK SALDIRIYA MARUZ KALDIK


Görev yaptığı her bölgenin zorluğu olduğunu dile getiren Mahmood, Afganistan'da sağlık merkezi kurmak istedikleri zaman bir hayli sıkıntılar yaşamış. Bölgede Taliban kuvvetlerinin kendilerine engel olmak istediğini ifade eden Mahmood, “Afganistan ve Irak'ta güvenlik konusunda ciddi sıkıntılar yaşadık” şeklinde konuşuyor. Kriz bölgelerinin son 10 yılda daha tehlikeli hale geldiğini de sözlerine ekleyen Mahmood “Siyasi nedenler ve güvenlikten dolayı kriz ülkelerine gitmek iyice zorlaştı. Fakat biz hala oradakilere destek olmak için çalışıyoruz” diyor.







Gönüllü olan hastalarım var


Sahalarda çalışmak isteyen genç doktorlara kendilerini hem fiziki hem de ruhsal anlamda korumaları gerektiğini söyleyen Mahmood, zaman zaman psikolojik destek almayı da ihmal etmemiş. Mesleği ne olursa olsun herkesin hayatında bir kez dahi olsa gönüllü faaliyetlerde bulunmaya davet eden Mahmood, Türkiye'de bulunan 3 milyona yakın sığınmacının herkes için bir fırsat olduğunu dile getirerek “Yapacağımız bu iyilikler merhamet duygumuzun gelişmesini sağlıyor. Hizmet ettiğimiz kişilerin hakkının üzerimizde olduğunu bilmeli ve yaptığımız çalışmalar nedeniyle kibre düşmemeliyiz” diyor. Müdahale ettiği birçok hastayla sosyal ağlar üzerinden iletişime geçtiğini dile getiren Mahmood “Öyle ki birçok hastam benimle birlikte gönüllü faaliyetlere katılıyor” şeklinde konuşuyor.







Çocuklarımdan ayrı kaldım


Kriz bölgelerine gitmenin ailesi ve yakın arkadaşları tarafından endişeyle karşılandığını söyleyen Mahmood, zaman içerisinde onların da kendisine destek olduğunu söylüyor. Farklı ülkelere giderken küçük yaşlarda olan iki oğlunun büyüdüğü zamanlara şahitlik edemediğini üzülerek belirten Mahmood “Fedakarlık yapayım derken bazı şeyleri kaybetmiş olduğumun farkına vardım. Özellikle çocuklarımdan uzak kaldıkça bunu daha iyi anladım. Teknolojik bazı imkanlar işimi kolaylaştırdı. En azından çocuklarımla uzaktan da olsa görüşebilme imkanı buluyorum” şeklinde konuşuyor.





#Mahmood
#Kosova Savaşı
#Jemilah Mahmood
#Mercy Malaysia
8 yıl önce