|

James Joyce ve kadınlar

Ulysses kitabıyla dünyada adından en çok bahsedilen İngiliz yazar James Joyce üzerine yazılan biyografi kitabı Alfa Yayınları arasında okurla buluştu. Edna O’Brien tarafından kaleme alınan kitabın ağırlık noktası, James Joyce’un aşkları ve kadınlarla ilişkisi diyebiliriz.

Ömer Yalçınova
04:00 - 15/04/2020 Çarşamba
Güncelleme: 02:06 - 15/04/2020 Çarşamba
Yeni Şafak
James Joyce
James Joyce

James Joyce, Ulysses sayesinde şöhret kazanmış. Sonrasındaysa, Ulysses’in okunması James Joyce’un şöhreti sayesinde olmuş. Edna O’Brien biyografi kitabı James Joyce’da dengeyi gözetir. Joyce’un hayatına dair yazdıkları kadar kitaplarına dair de yazmaya çalışır. Fakat iki büyük hataya düşer Edna O’Brien. Birincisi; Joyce’un hayatı diye aslında onun kadınlarla ilişkisini yazar. Öyle ki kitabın ismi, James Joyce değil de James Joyce’un Kadınları olmalıydı dedirtecek kadar bu konu üzerinde fazla durur. İkincisiyse, dengeyi gözettiği ve Joyce’un bir yönünü değil de hayatının bütününü yazmaya kalkıştığı için Ulysses ve Finnegan Uyanması’nın özetini çıkarır. Oysa özete ne gerek vardır? Kitabın konusu James Joyce’un hayatıdır. Ayrıca Ulysses ve Finnegan Uyanması özetlenmesi bir yana anlaşılması, kavranması bile zor romanlardır. Bunları özetlemeye çalışarak bir biyografi okuyucusunu yormaya gerek yoktur. Fakat Edna O’Brien bunun farkında değildir.

ROMAN KAHRAMANLARININ İZİNİ SÜRER


Farkında olmadığı için O’Brien, ikinci hatanın bir devamı olarak roman kahramanlarıyla Joyce’un arkadaşları arasında doğrudan bağlantı kurar. Bu bağlantıyı öyle fütursuzca ve sorgulamadan yapar ki okuyucunun “James Joyce sadece kendi hayatını yazmış,” diye düşünmesine sebep olur. Oysa hiçbir zaman gerçek hayattaki şahıslarla romanlardaki karakterler arasında mütekabiliyet yoktur. Benzerlikler vardır ancak. Gerçek isimler tarih romanlarına alınırken bile değişime uğrarlar. Romanda karakterler belli bir kurgunun içinde yeniden oluşturulurlar.

YARGILAYAN SUÇLAYAN BİR BİYOGRAFİ

Edna O’Brien aynı kaygısızlığı Joyce’un kadınlarla ilişkisini anlatırken de gösterir. Çok rahat yargılar, suçlar, sorgular, cezalandırır. Rahatsız edici bir üslubu vardır aslında. Hiç kimsenin mahremiyetine başka birinin bu şekilde elini kolunu sallayarak girmeye hakkı yoktur. Edna O’Brien’in anlama çabası da azdır. Belki biraz Joyce’un eşi Nora’yı, biraz da Joyce’un hamisi Miss Weaver’ı anlamaya çalışır. O’Brien’e göre Joyce bir dâhidir ve bu yüzden her şeyi yapmaya hakkı vardır. Joyce için, hayatındaki insanlar birer figürdür. Bu yüzden Joyce herkesi rahatlıkla kullanabilir. Kardeşini, eşini, arkadaşlarını, öğrencilerini, yayıncılarını… Kullanmıştır da, O’Brien’e göre. Fakat çok bellidir, bu gibi noktalarda Joyce’u değil O’Brien’in Joyce üzerinden geliştirdiği kendi düşünceleriyle karşı karşıyayızdır. Kendi eğilimleri, arzuları, yanılgıları, zanları ve duygularıyla da diyebiliriz. Biyografi yazmanın bu en zorlu engelini aşamamıştır O’Brien. O da sanırım her şeyi yapma, herkesi kullanma hakkını kendinde görmüştür. O’Brien özellikle Joyce’la onun kadınları arasındaki ilişkiyi anlatırken kendinden geçer. Bu yüzden de ölçüyü kaçırır. Kitap, kaynakçası sayılmazsa, 230 sayfadır. Kitabın ilk 123 sayfasını Joyce’un hayatındaki kadınlar ve kösnüllüğü oluşturur.

Aslında O’Brien’in yapmak istediği, James Joyce’nun hayatındaki değişimleri yakalamaktır. Joyce kaç defa değişti? Hangi olaylar üzerine, nerede, kimlerleyken, değişim işaretleri göstermeye başladı? Bunlar Joyce biyografisinin köşe taşları, başka ifadeyle kavşakları olacaktır. Yazarımız kısmen bu tasarısını gerçekleştirmiştir de. Ama iki noktada aşırıya kaçtığı için, kitabın ortalarına geldiğinde telaşlanmış ve yönünü şaşırmış gibidir. Uzun uzadıya Ulysses ve Finnegan Uyanması’nı özetlemesinin sebebi de budur. Oysa Joyce’un roman tekniğine, diline dair söyleyebildiği pek bir şey yoktur. Birkaç alıntı dışında… Joyce’un İrlanda veya İngiliz edebiyatı içindeki yeri, önemi, farkı hakkında da pek bir şey söyleyemez. Onun Ezra Pound’la ilişkisini de ıskalamıştır. Oysa “Pound kuşağı” diye isimlendirilen bir dönemin içinde yer alır Joyce. Ve özellikle Ulysses, bu kuşağın belirgin özelliklerine sahiptir. Pound’un başlattığı hareketten etkilenmiş, ayrıca bu hareketi etkilemiştir Joyce.

ENTELEKTÜEL PORTREYİ KADINLARA BAĞLAR

O’Brien kitabını Joyce’da görülen değişimler üzerinden tasarladığı için, bu yönde bilgi toplar. Kitabın ilk on üç, yani “Ulysses”e kadar olan bölümünü rahat, deneme havasında yazar; konuya hakimdir. Sonraki dokuz bölümde, ister istemez Ulysses ve Finnegan Uyanması konularına girmek zorunda kaldığı için, deneme havası dağılır. Daha teknik bir dile kayar. Bu noktada yazar kısmen de olsa entelektüellik yapmak ister; Joyce’a dair söylenen sözleri toparlayıp, tasarımına dahil etmeye çalışır. Fakat hem kitabın genel atmosferi, hem de yazarın en baştaki tasarımı dağılır. Dağılmayı fark ettiğinden olsa gerek bu sefer Joyce’un kadın hamileri ve yayımcılarıyla ilişkisine yoğunlaşır, sık sık Nora’yla ilişkisine döner ve ancak bu şekilde konuyu toparlar ve önceki bölümlerle bağlantısını kurar.

MADDİ SIKINTI İÇİNDE BİR HAYAT

O’Brien’in Joyce biyografisinde gösterdiği en büyük başarı, Joyce’un yaşadığı maddi sıkıntıları iyi yakalamış ve yansıtmış olmasıdır. Diğer bir başarısıysa, Joyce’un Dublinliler, Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi ve Ulysses’i yayımlarken karşılaştığı engellere değinmektir. Yazar, bu konuyu es geçememiş, çünkü Joyce gibi bir yazarın kitapları nasıl yayıncılar tarafından kabul edilmez? Fakat derinliğine de işleyemez, çünkü Dublin’deki yayın ve edebiyat ortamını bilmemektedir. Yazar Joyce’un yaşadığı ekonomik problemlerin kaynağını ise, baba Joyce’da görür. Joyce’un babası John Joyce aslında varlıklı bir aileden gelmiştir. Joyce doğduğunda da ailenin maddi durumu gayet yerindedir. Fakat işler ters gitmeye başlar. Baba Joyce memurluktan ihraç edilir ve yeni girişimlerinin hiçbirinde başarı gösteremez. Düşük gelirin de altında yaşamak zorunda kalır Joyce ailesi. Ulysses yayınlanana kadar James Joyce için de durum aynıdır. Kirayı ödeyemedikleri için, sık sık ev değiştirmek zorunda kalırlar.

Rahat okunan bir kitap James Joyce. Fakat dikkat etmek gerekiyor, nerede O’Brien’ın şahsi düşüncelerini okuyoruz, nerede Joyce’un hayatını.

#James Joyce
#O’Brien
#Ulysses
4 yıl önce