|

Kaderi değişmeyen bölgenin romanı

Abdurrahman Münif, Akdeniz’in Doğusu’nda Arap bölgesindeki “özgürlük ve var olabilme” konusuyla ilgileniyor. Gördüğü işkenceler nedeniyle sağlığını kaybetmiş kahramanı Recep’in hikayesi ise bir gemide başlıyor.

Yeni Şafak
04:00 - 10/11/2018 Cumartesi
Güncelleme: 09:44 - 10/11/2018 Cumartesi
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
HÜMEYRA ÇALIŞKAN

Modern Arap edebiyatını ne kadar tanıyoruz ya da 20. yüzyıl için Arap coğrafyasından yazar saymaya kalkarsak bir elin parmaklarını geçebilir miyiz? Bu soruların cevapları büyük ölçüde bu edebiyatın örnekleri ile karşılaşmamamızla ilgili, telif haklarının sorunlu olması, orijinal dilinden çeviri yapabilecek yetkin çevirmen azlığı, basılması durumunda yeterince ilgi görmemesi gibi ekonomik nedenler Arap Edebiyatı’nın has ve bakir örneklerinin okuyucu ile buluşamamasının en büyük etkenleri olarak sayılabilir.

Bu yoksunluğu hissedenlere ya da modern Arap edebiyatını daha yakından tanımak isteyenlere iyi bir haber Ketebe Yayınevi’nden geliyor: Arap edebiyatının Necib Mahfuz ile birlikte en önemli yazarlarından biri olarak kabul edilen Abdurrahman Münif’in Akdeniz’in Doğusu romanı orijinal dilinden Türkçeye ilk kez çevrildi.

Roman coğrafyadan, ırktan, rejimlerden bağımsız insanlığın en tabii hakkı olan özgürlük, adalet ve hürriyet vurgusu ilk başlıyor: Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi ile.

Neredeyse son yarım yüzyıldır Ortadoğu hapishanelerinde özgürlük ve hürriyet arayışı içerisindeki siyasi tutuklular en ağır cezalara çarptırılarak, hapishaneleri dolduruyor ve akla gelmeyecek türde işkencelere maruz kaldı/kalıyor. Abdurrahman Münif, Akdeniz’in Doğusu’nda Arap bölgesindeki bu dikkat çekici “özgürlük ve var olabilme” konusuyla ilgileniyor. Ve Münif’in bu romanı hapishane edebiyatının ilk örneği olarak gösteriliyor. Romanda ülke/şehir adı göremiyoruz, yazar hikayenin geçtiği coğrafyayı Akdeniz’in Doğusu olarak tasvir ediyor.


TEDAVİ İÇİN YOLCULUK

Roman cezaevinde gördüğü işkenceler sonucunda sağlığını kaybetmiş Recep’i tedavi için Avrupa’ya taşıyan bir gemide başlar. Recep siyasi nedenlerle 11 yıl hüküm giymiştir. Beş yılın sonunda şartlı olarak tahliye olur ve Batı’ya tedavi amaçlı bir yolculuğa çıkar

Münif bu noktada yıllarca işkence görmüş özgürlüğü ve sağlığı elinden alınmış bir tutsağın anlatımı ile dünyanın bir yanında uygulanan baskı, adaletsizlik bir yanındaki sınırsız özgürlüğü kaba tabiri ile doğu-batı sorunu en doğal haliyle okuyucusunun gözlerinin önüne koyuyor.

Akdeniz’in Doğusu için sadece siyasi ya da düşünce odaklı bir roman demek doğru olmayacaktır, bu eser bizi haberlerde gördüğünüz, gazetelerin köşesinde artık okumadan geçtiğimiz bir coğrafyanın yaklaşık yarım yüzyıldır değişmeyen, sıradanlaşan kaderi ve toplumsal gerçekleri ile yüzleştiriyor. Ortadoğu’nun kalbinden siyasi bir tutuklunun gözünden özgürlüğe, tutsaklığa, aile ilişkilerine, Arap kültürüne dair hiç bilmediğiniz bir dünyayı Abdurrahman Münif’in kuşatıcı ve etkileyici üslubu ile göreceksiniz.

#akdenizin doğusu
#abdurrahman münif
5 yıl önce