Türkiye 2010'u Japon yılı ilan etmesiyle bize uzak ama gönlümüze yakın bu ülkenin kültürü bir yıl boyunca gündemizde olacak. Biz de İstanbul Japonya Başkonsolos Katsuyoshi Hayashı'nin kapısını çaldık. Bizi Türkçe 'merhaba' diyerek karşıladı Hayashi... Bildiğimiz yeşil çaya hiç benzemeyen, tadı adeta 'antep fıstığı suyu'nu andıran o enfes yeşil çaydan Çin kaselerinde içtik.
Başkonsolos, 'Müslüm Baba'lı, gece alemlerinin modası yarı çıplak kadın üzerinde suşi yeme modasına çok kızgın. Hayashı, “2010 için basın mensuplarıyla görüştüğümde bu olayı öğrendim. Bu tamamıyla suşi kültürüne, Japanyo'ya ve artı kadınlara karşı yapılmış bir hakarettir. Japon kültürüyle uzaktan yakından alakası yok. Ben de nereden çıktığını çok merak ediyorum” dedi. Onun deyişiyle bu “insult” ve “disgusting” yani aşağılayıcı ve mide bulandırıcı bir şeydi. Konsolos dayanamayıp, “Düşünsenize Türkiye'nin mezelerinin böyle sunulması aşağılayıcı olmaz mıydı? Kimse Japonya'da böyle bir şeyi hayal bile etmez. Gidip yemek istemez. Aklım almıyor” diye tepkisini gösterdi.
İlk olarak 1982'de Türkiye'ye gelen başkonsolos o sırada dışişlerinde çalışıyormuş. Aslında daha önce Türkiye'ye başkonsolos olmak aklından bile geçmemiş. Ortadoğu coğrafyasına yakın olduğundan ilgi duymuş Türkiye'ye. Hadise ve klasik müzikte Fazıl Say Japonya'da çok ünlü olup alanlar konserlerinde dolup taşıyormuş. Hayashı, Japonya'ya yıllar önce gelen 'Yol'u beğenerek izlemiş. Şimdilerde Fatih Akın'ın filmlerini izlemek istiyor.
“Birbirimizi yeniden keşfetmek için 2010'un Japan yılı ilan edilmesi iyi bir fırsat. Türkiye'nin atılımı Japonya'dan 4 yılda daha hızlı oldu. Muhteşem bir insan kaynağınız var, bilgili ve çalışkan kişiler” diyen Hayashı, tarih bilinciyle ilgili Türkiye'nin durumunu yorumlamaktan kaçınıyor.
Hayashi, Türk fasulyesini seviyor, Çiğköfteyi ise 'çiğ' hissettiği için yiyemiyor. "Çiğ köfte çok çiğ" diyen Hayashi "İşkembe çorbasının ne olduğunu da biliyorum ama içim almıyor. Japonya'da işkembeye benzer çok yemek var İşkembe seven Japon tanıdıklarım var” diyor. Henüz Adana'yı geçemeyen başkonsolos Antakya ve Şanlıurfa'yı merak ediyor. Karsı da Orhan Pamuk'un romanından dolayı görmek istediğini söyleyen Hayashi, Nobel Ödüllü yazarımızın 'Kar' ve 'Benim Adım Kırmızı' dahil üç kitabını okumuş. Yaklaşık 3 yıldır İstanbul'da görev yapan Hayashi, canı sıkıldığı zamanlar, her şeyin kötü gittiği günlerde eve dönerken Boğaz'ı seyretmekten büyük zevk aldığını söylüyor.
