|

Kahraman annelere sarılmak yok

Dr. Ferda Kaya Zaman sağlık sektöründe çalışan binlerce kahraman anneden sadece biri. Haftalardır Küçük kızından ve annesinden uzakta.Bu Anneler Günü’nde de onları göremeyecek. Ancak o ‘‘Bu günler de geçecek. Her şeyin başı sağlık” diyen bir kahraman anne.

Hakan Varol
04:00 - 10/05/2020 Pazar
Güncelleme: 21:47 - 9/05/2020 Cumartesi
Yeni Şafak
Dr. Ferda Kaya Zaman ve kızı
Dr. Ferda Kaya Zaman ve kızı

7 yıllık “Hekim Yrd. Doç. Dr. Ferda Kaya Zaman” hem üniversitede hocalık yapıyor aynı zamanda özel bir hastanede hekimlik ve yöneticilik yapıyor. Tüm bunların ötesinde o bir anne… Canından çok sevdiği bir kızı var “Nora”… Dr Zaman, “ Korona ile beraber hastanemde ilk vaka çıktığı gün eve geldim ve Nora sarılmak istediğinde izin veremedim” diyor. Birlikte yaşadığı geniş ailesini korumak için şimdi tek başına ayrı bir eve çıkan Ferda Hanım’ın kızı olayı anlamakta yaşı gereği çok zorluk çekiyor. Anneler gününde bile annesiyle görüşemeyen doktor kızı Nora, geçtiğimiz günlerde kısacık bir zaman diliminde görüştüğü anannesine sordu: “Anne sana dokunabilir miyim?” aldığı olumsuz cevap karşısında adeta yıkıldı.


Corona’dan önce kaç kişilik nasıl bir aileniz ve aile düzeniniz vardı?

3.5 yaşında bir kızım var, adı Nora. Işık demek Nora. Pek çok anne için olduğu gibi o da benim hayat ışığım. Nora, eşim Melikcan, Nora’nın babaannesi ve dedesi ve bakıcı ablası ile 6 kişilik bir aileyiz. Nora doğduğundan beri babaanne ve dedesi kışları bizimle, yazları Bodrum’dalar. Hekim olarak anne olmak hep zor ve destekleri için minnettarım.

HEKİMLER ÖNCE KENDİNİ DÜŞÜNMEZ
Korona vakası Türkiye›de ilk çıktığında ne hissettiniz?

Tabii ki hem hekim olarak hem insan, anne ve evlat olarak öncelikle çok endişelendim. Dünya’da vakaların çıkması ile birlikte konu hekim olarak gündemimize oturmuştu elbette. Sürekli okuyor, neler oluyor takip ediyorduk. Ama yine de ülkede vaka çıkana kadar bir şekilde kendinizi güvende hissediyorsunuz. O ilk vaka kaçınılmazın geldiği ve savaşın başladığı anlamına geliyordu ve elbette korkutucuydu.

Çalıştığınız hastaneye ilk Koronalı hastalar geldiğinde neler hissettiniz? Bir yandan mesleğiniz bir yandan kendi canınız ve diğer yandan büyük bir aile ile yaşıyorsunuz onlara bulaş durumu...

Hastanemize çok geçmeden vakalar gelmeye başladı. Çalıştığım hastanede hekimlik dışında yöneticilik görevimde var. İlk vaka gelmeden tüm düzenlemelerimizi yapmıştık, gerekli önlemleri almıştık. Kaçınılmaz olduğunu biliyorduk ancak yine de hekim olarak ne kadar soğukkanlı olmaya çalışsanız da anne ve evlat olarak içinizde büyüyen endişelere engel olmanız çok zor. Evimde yaşayan bir çocuk, iki de riskli yaş grubunda kişi vardı. Eşim ve bakıcı da elbette risk grubunda olmasalar da bu endişenize engel olmuyor. Zaten hekim olmanın getirdiği bir şey sanırım kendinizi hiç düşünmüyorsunuz, tek endişeniz ya sevdiklerime bir şey taşırsam oluyor. Ayrıca annem, babam ve kardeşlerim ile de aynı semtte oturuyoruz. İlk yaptığım şey onlarla görüşmeyi kesmek oldu. Evdekiler için de onlarca tedbir. Kimseye yaklaşmamak, eve her girdiğimde banyoya gidip kendimi streilize etmek, hiçbir eşyamı eve sokmamak.

KIZIMA SARILAMIYORUM
Ferda Hanım şimdi sağlıklı olduğunuz halde ailenizden uzak ayrı bir evde yaşıyorsunuz. Hem nasıl gelişti bu süreç, şimdi daha da önemlisi bununla nasıl baş ediyorsunuz? İşten geldiğinizde alışkın olduğunuz kalabalık aileniz olmayınca mesleğiniz icabı bu zorunlu yalnızlık size ne hissettiriyor?

Az önce de söylediğim gibi onlarca tedbir aldık ama yine de içim rahat etmiyordu. Eve hep bir suçluluk duygusu ile gidiyordum kızım Nora ile bu süreci yönetmek çok zordu. Aramızda bazı özel şifreler var Nora ile. Ne zaman işten eve gitsem kapının zilini 3 kez çalarım ve Nora ben olduğumu anlar, çığlık atarak gelir ve kapıyı mutlaka o açar, asla başkasının açmasına izin vermez annem geldi diyerek. Sonra da boynuma atlar. Korona ile beraber hastanemde ilk vaka çıktığı gün eve geldim ve Nora sarılmak istediğinde izin vermedim, yıkanmam gerekiyor kızım dedim. Sanırım yüzündeki ifadeyi hiç unutmayacağım. Öyle kötü oldum ki çok zor çocuğunuza sarılırken bile suçluluk hissetmek. Sonunda bu duyguya dayanamadım ve hastaneme yakın minik bir ev kiraladım. Şu anda orada kalıyorum. Nora’ya hastanede olduğumu hastalarıma bakmak zorunda olduğumu söyledim. Ayrı bir evde olduğumu bilmiyor, bu onu çok incitir. Arada hastanenin otoparkında buluşuyoruz. Sadece uzaktan yüzümde maske ile görüyorum. Sarılamamak, öpememek inanılmaz zor (ki biz inanılmaz sarılan ve öpen bir anne kızdık).

Hem bir doktor hem bir anne hem bir evlat ve bir eşsiniz ancak doktor kimliğiniz sizi daha önce hiç bu kadar zorlamış mıydı?

Hekimlik mesleğini seçerken hiçbir zaman kolay olacağını düşünmemiştim. Çok zor süreçlerden geçtim, hepimiz geçiyoruz. Hastalarımı kaybettiğim, çaresiz kaldığım, sevdiklerimden kilometrelerce uzakta hiç bilmediğim şehirlere mesleğim için gittiğim günler oldu. Hepsi çok zordu. Ama bu Nora ile ilk bu kadar uzun ayrılığımız ve evet çok zor. Ama hep şöyle diyorum çok daha zor şeyler yaşayan öyle çok insan var ki ben yine de şanslıyım. Kızım ve ailem sağlıklı, hayattayız ve şu anda sarılamasak da çok yakında bitecek bu günler ve yine sımsıkı sarılacağız. Bencillik etmek ve bizden daha büyük acılarla boğuşan kimseye haksızlık etmek istemem.

EMZİREMEYEN ANNELER VAR
Bizler mesleğinize hep saygı duyduk ancak bu süreçte saygının ötesinde; insanlık üstü bir çalışma, disiplin ve özveriye sahip olduğunuzu görünce minnetle sizleri takip ettik. Siz ve sizin gibi anne olan doktorlar için süreç çok daha zordu. Bir yandan insan kurtarma endişesi ve sorumluluğu diğer yandan dünyanın eve kapandığı bu süreçte destek vermeniz gereken aileniz ve çocuklarınızdan uzak kalmak üstelik hiçbir meslek grubunun yapmak zorunda olmadığı bir fedakarlık. Sizin taraftan durum nasıl?Bu süreçte Korona’ya yakalanan, hatta kaybettiğiniz meslektaşlarınız oldu. Neler hissettiniz?

Hepimiz için çok zor günler, tüm dünya için, özellikle çalışmaya devam eden herkes için ama sağlık çalışanlarının ayrı bir yeri olduğunu düşünüyorum, çünkü cephenin en ön safhasında savaşanlar onlar. Doktorlar, hemşireler ve hastanelerde hizmet veren tüm çalışanlar bu mücadelede gerçekten çok büyük fedakarlıklar yaptılar. Ailelerini görmeden, sevdiklerine yaklaşmaktan korkarak günlerdir savaşıyorlar. Anne olan meslektaşlarım günlerdir çocuklarını göremediler sarılamadılar ki anne olanlar bu durumun zorluğu konusunda beni çok iyi anlayacaktır. Pozitif çıktığı için bebeğini emziremeyen arkadaşlarım oldu.

İLK ŞEHİDİMİZ CEMİL HOCAYDI

7500 sağlık çalışanı hastalık tanısı aldı. Onlarcasını kaybettik. Canım dostum Didem’in eşi, çok değerli hocamız Prof.Dr.Cemil Taşçıoğlu’nu ilk görev şehidimiz olarak toprağa verdik. Bunu sözlerle ifade etmek çok zor. Sadece kendi mesleğimden değil bu yolda kaybettiğimiz tüm hastalarımızın yakınlarına bu vesile ile başsağlığı ve sabır diliyorum elbette.

Anneler günü geldi. Kızınız Nora ve anneniz ile bu özel günde birlikte değilsiniz, ikiniz de sağlıklı ve ikinizde aynı şehir, hatta yakın semtlerdesiniz ama bir anne olarak onu görememek size neyi sorgulattı hayata dair? Bu özel günü nasıl geçirdiniz?

Birkaç gün önce doğum günümdü. Nora babası ile arabayı süslemişti, hastane otoparkında sürpriz yaptılar bana, beraber yaptıkları pastayı üfledik ve sarılamadım bile. Anneler gününü ayrı geçirmek çok zor. Nora bir görüşmemizde ‘’Anne sana dokunabilir miyim?’’ dedi, buna cevap vermek öyle zor ki, dokunmasına izin verememek çok acı… Annem ile çok yakın oturuyorum onu da göremeyeceğim. ama kızım ve her iki annem de sağlıklı ve iyi ya bu sene de böyle olsun diyorum. Öteki türlü annesini toprağa vermiş, evlat acısı çeken, sağlığıyla boğuşan herkese haksızlık gibi geliyor.

Kızınıza ve annenize buradan binlerce kişi önünde anneler günü için ne söylemek istersiniz?

Canım annelerime mesajım ‘’Sizi çok ama çok seviyorum’’

Nora’m için mesajım; ‘’İyi ki hayat ışığım olmuşsun canım kızım… Beraber sımsıkı sarılarak geçireceğimiz nice anneler günlerimiz olacak daha…Seni çok seviyorum’’

DOKTORLAR İÇİN DE ÖLÜM ÜRKÜTÜCÜ

Birçok anne ve çocuğu bu hastalıktan dolayı ya hayatta olamadığı için ya da hasta olduklarından dolayı anneler gününde birlikte olamadılar. Kaybettiğiniz hastalar oldu mu bu hastalıktan dolayı? Bu süreçte bir doktor, bizlerden farklı olarak neler hisseder?

İnsanlar sanıyor ki doktor olunca zamanla hisleriniz köreliyor ve ölüme alışıyorsunuz. Asla öyle olmuyor. Doktor değilsiniz ki sadece; annesiniz, evlatsınız, eşsiniz, kardeşsiniz. Ölüme alışmak imkansız. Bu süreçte elbette kaybettiğimiz hastalarımız oldu ve çok ama çok zordu. Anneler gününde evlatları ile olamayan tüm annelere, annelerinden uzak olan tüm evlatlara sabır diliyorum. Ayrıca biyolojik annelik şart değil sevdiklerine, hayvan dostlarına annelik yapan, gönlünden annelik isteği geçen herkesin de anneler gününü kutluyorum.

MASKESİZ KUTLAMA YEMEĞİ İSTİYORUM

  • Her şey düzeldiğinde ilk yapmak istediğiniz şey nedir?
    Bunun cevabı tahmin edeceğiniz gibi çok basit. Sadece sevdiklerime doya doya, içimde suçluluk duygusu olmadan sarılabilmek. Nora’yı kokusunu içime çeke çeke öpebilmek ve şöyle yüzümüzde maske olmadan sevdiklerimizle kocaman bir masanın etrafında toplanıp bir kutlama yemeği yemek. Herkesin anneler gününü kutluyorum…
#Ferda Kaya Zaman
#Hastane
#Maske
#Aile
4 yıl önce