|

Kaldırıma kafasını vuran adam 34 yıllık geçmişini unuttu

Kocaeli'de, 2014 yılında düşüp başını kaldırıma çarpan Serdar Mete hafızasını kaybetti. 5 yıllık eşi, çocuğu ve hayata dair hiçbir anısını hatırlamayan Mete, evlilik cüzdanına bakınca eşiyle gerçekten evli olduğuna inandı.

Yeni Şafak
13:00 - 4/12/2018 Salı
Güncelleme: 13:15 - 4/12/2018 Salı
DHA
Tek darbede 34 senelik hafızasını  unutan adam eşinin hazırladığı tablo ile çevresini yeniden tanıyor.
Tek darbede 34 senelik hafızasını unutan adam eşinin hazırladığı tablo ile çevresini yeniden tanıyor.

Bir ilaç firmasında mümessil olarak çalışan Serdar Mete, 2014 yılında Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gitmek için evinden yola çıktı. Otomobilini bir ara sokağa park eden Serdar Mete, aracından indiği sırada dengesini kaybetmesi sonucu düşerek başını kaldırım kenarına çarptı. Bir ağacın dalına tutunarak kalkmaya çalıştığı esnada ikinci kez düşen Serdar Mete gözlerini hastanede açtı. Serdar Mete'nin hafızasındaki 34 yılı silindi. Eşini, çocuğunu, evinin adresini hatırlayamayan Serdar Mete, yaşamına sıfırdan başladı.

  • "Hastanedeyim ama ne oluyor, ne bitiyor bilmiyorum. Nerdeyim? Ben kimim? Hiçbir şey yok o sıra bende. Eşim geldi, bana 'Ne oldu? Bir şey mi oldu? Nasılsın, iyi misin?' diye sorunca ona boş boş bakmaya başladım. Tekrar sorunca ben yanımdakine sordum, 'Bu bayan kim?' dedim, 'Eşin' dediler. 5 yıllık eşimi tanıyamadım. 'Nasıl tanımazsın?' diye eşim beni silkelemeye başladı. Ondan sonra doktorlar beyin kanaması da geçiriyor olabilir diye uyardılar. Yaklaşık 2-2,5 ay hastanede yattım."

Kendinizi tanımıyorsunuz, kim olduğunuzu bilmiyorsunuz

Mete olaydan sonra ilk zamanlarda büyük sıkıntılar yaşadığını belirterek, "Kimseyi ama hiç kimseyi tanımıyordum. İlk zamanlar büyük sıkıntılar yaşadım. Eşimi, annemi tanıyamadım. Ağabeyimi, ablamı yakın çevrem dahil hiç kimseyi tanıyamadım. Herkes gelip kendini tanıtmaya başladı. İlk zamanlar o kadar çok geldiler ki o zaman biraz da kafam karıştı, biraz boğuldum, bunaldım, ne yapacağımı kime nasıl davranacağımı da bilemiyordum. Herkes geliyor bir şey söylüyor, kendini anlatıyor, beni anlatıyor ama ben kendimi bile tanımıyordum. Kendinizi tanımıyorsunuz, kim olduğunuzu, ne yapmanız gerektiğini, nasıl davranacağınızı bilmiyorsunuz çok zordu" diye konuştu.

  • "Hastaneden eve gelince bende de bir şeyler oturmaya başladı. Telefon, bilgisayar, google gibi arama motorlarını kullanmaya başladım. Konuşurken evlilik üzerine, evlilik nedir, bunun bir belgesi var mı diye bakınırken evlilik cüzdanını gördüm. Eşimden evlilik cüzdanını istedim. Baktım üzerinde bir fotoğraf var, benim fotoğrafım yanında da eşimin fotoğrafı var onu görünce o zaman evli olduğuma inandım. Tamam dedim bu kadın benim eşim."
Eşine, akrabalarına, dostlarına inanmıyor

Eşinin hafıza kaybından sonra kendisini tanıtmasının zor olduğunu söyleyen Nurşah Mete, şöyle konuştu:

"Alışma dönemi çok uzun sürdü. Kendimi anlatmam, ona tanıtmam çok zordu. B
enden evlilik cüzdanımızı istedi, inanmadı onun eşi olduğuma. Daha doğrusu kimsenin onun eşi, dostu, akrabası, annesi olduğuna da inanmıyor. Herkesin onu kandırdığını düşünüyordu. Eve gelince evlilik cüzdanını görmek istedi, 'Evlilik cüzdanı diye bir şey varmış, onu görmek istiyorum.' dedi. Bende o sinirle hem evlilik cüzdanımızı hem de dini nikahta kıyılan belgelerin tamamını tek tek gösterdim. O süreçte 4-5 ay kendimi, çocuğumu, ailesini ve arkadaşlarını ona tanıtmak için çok çaba sarf ettim."


Yumurta kıramayan eşine yemek yapmayı alıştırdı

Nurşah Mete eşinin durumunu avantaja çevirdiğini ifade ederek, "Kazadan önce bir tavaya bile yumurta kırmışlığı yoktu, bir gün eve geldiğimde yumurtayı kabuğuyla beraber kırmaya çalışmıştı, öyle bir insandı. Kazadan sonra ise bir anda kendi kendine evde saç kavurma yapan bir adam oldu. Ağlayacaktım sevinçten. Bu durumu avantaja çevirmeyi de o anda düşündüm. Avantaja da çevirdim, önceden sen yemek yapardın, temizlik yapardın, bulaşık yıkardın diye anlattım ona hep. Yapar mıydı? Asla yapmazdı ama şu anda yapıyor her şeyi" diye konuştu.

#kocaeli
#hafıza kaybı
5 yıl önce