|

Kanser tedavisinde psikoterapi: 'Yalnız olmadığını hissettirmek çok önemli'

Kanser tanısı konan kişilerin zor yolculuğunda psikoterapi desteği şart. Psikolog Elif Sena Tekdemir, “Her hastanın kendine özel bir hastalık süreci var. Süreci anlamak, yalnız olmadığını hissettirmek çok önemli” dedi.

Aybike Eroğlu
04:00 - 6/11/2022 Pazar
Güncelleme: 01:16 - 6/11/2022 Pazar
Yeni Şafak
Kanser tanısı konan kişilerin zor yolculuğunda psikoterapi desteği şart.
Kanser tanısı konan kişilerin zor yolculuğunda psikoterapi desteği şart.

Sevdiğimiz insanların kanser haberini almak, elbette en zor anların başında geliyor. Bu andan itibaren hasta ve hasta yakınları için mücadele süreci başlıyor. Zorlu ama bir o kadar da anlamlı olan bu yolculuğa psikoterapi desteği ise şart. Kanser yolculuğunun her aşamasında psikoterapi desteği alınabileceğini belirten Moodist Hastanesi’nden Psikolog Elif Sena Tekdemir, “Kişinin psikolojik destek alması, kanserin teşhisi ve tıbbi tedavilerin stresli sonuçlarını azaltabiliyor. Bu destek hastalığın doğasını anlamaya yardımcı oluyor. Hastalığa eşlik eden depresyon, tekrarlama korkusu ve kaygı gibi duygularla baş edebilme imkanı tanıyor. Tedavi süreci sona erdiğinde, kişinin kanserden sonraki hayata uyum sağlamasında önemli rol üstleniyor” diye konuştu.

MÜCADELE YÖNTEMİ DEĞİŞİYOR

Kanser hastaları bu süreçte birçok benzer duyguyu paylaşsa da süreçle baş etme yönteminin kişiden kişiye değiştiğini ifade eden Tekdemir, “Her hastanın kendisine özel bir hastalık süreci var. Kanser tanısı almak bazı kişilerin ruh sağlığını diğerlerinden daha farklı etkiliyor. Tanı almadan önceki psikolojik sorunlar, geçmiş travma öyküsü, erken yaşta kansere yakalanmak, sosyal destek ve maddi durum sürecin daha ağır geçmesine yol açıyor” şeklinde konuştu.

DİNLEYİN, EŞLİK EDİN

Sevdiğimiz birine kanser teşhisi konulduğunda, nasıl destek olunacağını bilmenin kolay olmadığına işaret eden Tekdemir, bu süreçte ailelere büyük görevler düştüğünü hatırlattı. Hasta yakınlarının kimi zaman bocaladığını söyleyen Tekdemir, “Süreci tanımak, anlamak, yalnız olmadığını hissettirmek çok önemli. Bazen iyi niyetle yapılan birtakım davranışlar veya ‘iyileşeceksin, sen çok güçlüsün’ gibi motivasyon sözleri ise tedavi olan kişiyi olumsuz etkiliyor. Hastalığa dair detaylara sahip olmak isteyebilirsiniz ama doktor randevuları, test sonuçları veya tedavinin gidişatıyla ilgili sorular sormak hasta için yorucu olabilir. Yakınlarınıza doktor randevusunda eşlik edip yalnız olmadığını hissettirebilir, duygularını paylaşması için alan açabilirsiniz. İyi bir dinleyici olmak ve paylaştığı her şeye cevabınızın olmayabileceğini kabul etmek tahmin ettiğimizden daha anlamlı” diye açıkladı.

HERKESİN KANSERİ KENDİNE

Kanser hastalarının başka vakalarla kıyaslandığında ciddi kaygı yaşadığını söyleyen Tekdemir, “Kişinin günlük rutinine destek verip, ev işlerinde yardımcı olmak, sağlığa uygun aktivite planlamak hayatı kolaylaştırıyor. Bu süreçte tedavi olan kişi için çabalarken, aile üyelerinin ruhsal ve fiziksel sağlıklarını göz ardı etmemesi gerekiyor” Kanser zorlu bir süreç ve hasta yakınlarının da psikolojik destek alması büyük önem taşıyor.” ifadelerini kullandı.

KADINLAR DEPRESYONA GİRİYOR

  • Kadınlar arasında en yaygın onkolojik hastalık olan meme kanseri sürecinde fiziksel belirtilerin yanında ruhsal belirtiler de gün yüzüne çıkıyor. Meme kanseri teşhisi alan kadınların endişeli, korkmuş veya depresif hissedebileceğini kaydeden Tekdemir, meme kanseri olan kadınlarda kaygı bozukluğu, depresyon, kronik yorgunluk, bağımlılık, uyku problemleri ve içe kapanma gibi ruhsal sorunların ortaya çıkabileceğini anlattı.
#Kanser
#Psikoterapi
#Elif Sena Tekdemir
1 yıl önce