Robot, yapay zeka ve botların hayatımıza etkisi giderek artıyor. Bilimkurgu eserleriyle başlayan hayaller, toplumun gerçeklerine dönüşmeye başladı. Martin Ford’un yazdığı Robotların Yükselişi, yakın gelecekte robotlar refah mı getirecek yoksa korkunç bir eşitsizlik ve ekonomik güvensizlik mi sorusuna cevap bulunması gerektiğine değiniyor. Kronik Kitap etiketiyle çıkan kitabın oluşturduğu etki, yeni sorulara kapı açtı. Bilişim, Yapay Zeka ve Robot Hukuku alanında çalışmaları bulunan Avukat Gökhan Ahi ile sosyal, askeri, siyasi alanda robotların yerini belirleme çalışmalarını, insan-robot ilişkilerini ve robot eylemlerinden doğan cezai sorumluluk üzerine konuştuk.
Literatürde mekanik kolları olanlara robot, sadece yazılımsal görev yapanlara ise bot ismi veriliyor. Robotlar kendisini sevk ve idare edebilmeli. Botlar ticari alanda kullanılıyor, oyunları çalıştırıyor, kamusal içerik üretiyor, veri madenciliği yapıyor veya hedeflenmiş reklamlar gösterebiliyor. Google’ın botları buna örnek. Daha önce taranmış veriler analiz ediliyor ve yüzlerce algoritma içinden sıralama yapılıyor.
Bomba imha, mayın taramasında kullanılan savaş robotları var. Tıpta cerrah robotlar kullanılıyor. Mikro düzeydeki ameliyatları yapıyorlar. Tarım arazilerinin, sulama alanlarının tespiti için kullanılıyor. Basit robotlar sayesinde ev temizliği başladı. Polis tarafından suçları önlemede, şüphelileri ortaya çıkarmada kullanılmaya hazırlanıyor. Yakın gelecekte de karanlık fabrikalara da hazır olmalıyız.
Yeraltında çalışan, lisanssız fabrika akla geliyor ama öyle değil. Herhangibi bir aydınlatma veya ısıtmaya gerek kalmadan üretim yapabilen dev sanayi tesisleri demek. İnsanların işsiz kalacağına dair ekonomik kaygıları da doğuruyor.
Evet, videoların altında çıkan otomatik altyazı hazırlayan botlar var örneğin. Hepsinin kökeni algoritmaya dayanıyor. Bu sözcük de cebir çalışmalarıyla bilinen Harezmi’den geliyor. Facebook’taki ana sayfayı bizim önümüze getiren, internette ayakkabı aradıktan sonra sürekli ayakkabı reklamlarıyla karşılaşmamızı sağlayan, instagram’daki akışı belirleyen, netflix’te dizi film öneren de algoritma kullanıyor. Yapay zeka da algoritmalar bütünü. Kredi tanımlama, iflas tahmini, kişiselleştirilmiş reklam, konuşma tanımlama gibi yüzlerce işlemi kolaylıkla yapabilir. Hatta ilerde evli çiftlerin boşanma tahminlerini yapacağı söyleniyor. Aslında bunların hepsi makina öğrenmesinden ibaret.
Yapay zeka özellikle kanserli hücrelerin tespitinde fayda sağlıyor. Doktorlar için karar destek sistemi haline geldi. Doktorların yüzde 60’a yakın tahmin ettiği hasarlı dokuları, yapay zeka destekli sistemler yüzde 90’a yakın doğru tahmin edebiliyor.
Evet, derin öğrenme makinanın insan beynine en yakın olan öğrenme çeşidi. Yüz, ses, ortam tanıma, nesne ve doku, obje analizini yapılabiliyor. Örneğin facebook’ta kendi fotoğrafınızı yüklediğinizde ‘bu siz misiniz’ diye sorar. Etiketlenen her fotoğrafta kim olduğunuzu sisteme öğretmişsiniz. Saç renginiz, kilonuz değişse de zamanla sizi tanır hâle gelir.
California’da gerçekleşen bir olayı anlatayım. Navigasyona bakıp yola alan aile, boş ve kestirme görünen orman yoluna yönlendiriliyor. O sırada devam eden orman yangınını bilmedikleri için alevler içinde kalma riski doğuyor ama neyse ki ölen olmuyor. Bu durumda hukuken navigasyon firmasını sorumlu tutabilecek miyiz, harita firmasına mı dava açılacak, kullanıcı mı suçlu... Şu aşamada bunu çok kolay cevaplayamıyoruz.
Evet şerit takip sistemiyle giden Tesla, otopilot modundayken şeritleri ayıran beton bloğu görmüyor ve çarpıyor. Sürücü ölüyor. Tesla taziye yayınladı, takipçisi olacağız dedi ama bazı yerlerde üretim lisanslarını kaybetti. 1981’de bir fabrika robotu, ilk robot cinayetini işliyor. Son kaza ise Aralık ayında Amazon firmasının deposunda yaşandı. Sorumluluk neye göre dağılacak, bu hâlâ tartışılıyor.
Seçmen ve tüketici davranışlarına büyük etkisi oluyor. Epey bir bot saldırısı altındayız. Günümüz haberciliğinin en büyük sorunlarından biri bu. Hangi habere ne kadar süre bakacağınız artık birileri tarafından belirleniyor. İnternette bıraktığınız her iz kişiye özel habercilik için kullanılıyor. Bir de Cambridge Analytica Vakası var. İnsanların kırılganlık noktasına, dışa dönüklük, nevrotiklik durumlarına göre Trump’ı sevenler, sevmeyenler, kararsızlar diye profiller oluşturuldu. Cumhuriyetçiler ve Demokratlar için ayrı haberler yapıldı. Bu sayede Amerika’daki seçmenin özgür iradesine müdahale edildiği söyleniyor. Manüpilasyon, eksik bilgi, değiştirilmiş bilgi akışı sağlanıyor. Herkesin tahmin edilebilir birey olma tehlikesi var.
Birleşmiş Milletler’in raporunda yapay zekaya dikkat çekiliyor. Raporda şöyle deniyor: Yapay zekanın, insanların en acil ihtiyaçlarıyla uyumlu olacağının garantisi bulunamadı. Yapay zeka sistemleri, iyilikten çok insan duygularını manüpile etmek, yanlış bilgi yaymak, nefreti ve önyargılı davranışları pekiştirmek için kullanıldı.
Twitter’da kullanıcıların yazdıklarıyla öğrenebilen Tay diye bir chatbot geliştirildi. 24 saat sonra kaldırıldı. Çünkü kullanıcılar Tay’ı öyle bir dejenere etti ki, Hitler aşığı ve kadın düşmanı bir robot haline geldi. Gelişmeler şimdilik sadece kafamızda soru işaretleri yaratıyor.
Avrupa Parlamentosu 2016 yılında robotlar hakkında medeni hukuk kuralları taslağı yayınladı. Burada akıllı robotlara ilişkin tanımlar yapma ihtiyacı hissettiler. Hukukta kişi olmak için insan olmak şart değildir. Bizim zihnimizde varlığını kabul ettiğimiz şirketler, dernekler, kooperatifler tüzel kişi olarak adlandırılır. Aleyhinde ve lehlerinde dava açılabiliyor, mülkiyet haklarını kullanabiliyorlar. Buradan yola çıkan Avrupa Birliği de “Elektronik Kişilik” denen bir kavram geliştirmiş. Henüz taslak halinde olan bu kararda robotlar Elektronik Kişi olarak tanımlanmak isteniyor. Ayrıca kölelik hukukuna çok sayıda atıflar yapılıyor. Hayvan sahipleri konusuna da bakılıyor.
Eğer robotlar elektronik kişi olarak tanımlanırsa robot sahipleri, robotlar için sosyal güvenlik önlemleri almak zorunda kalacak. Robotlar fazla çalıştırılamayacak, robotlara eziyet edilemeyecek. Hatırlarsınız Boston Dynamics tanıtım filminde sopayla vurulan robotlar vardı. Hemen robotlara dokunmayın, acı çektirmeyin diyen bazı örgütler kuruldu. Tabi bir de elektronik kişilik olacaksa tüm robotların merkezi bir kayıt sistemine alınmasını ve kimlik verilmesi gerekiyor. Robot sahiplerinin robotları özelliklerine göre de sigortalamaları da gerekecek. Robotik idaresinin kurulması ve gerekli düzenlemelerin yapılması öngörülüyor.
Özellikle Amerika bu alanda çalışıyor. Keşif amaçlı kullanılan robot denemelerinde sivil ölümler gerçekleşti ve soruşturma devam ediyor. Yakın zamanda Kolombiya Başkanı Maduro’ya iki dron’la yapılan suikast var. Dronların biri erken patladı, diğeri de polis tarafından vuruldu. Bunlar terör ve suikast amaçlı kullanılan dron’lardı.
Katil robotlar asker ve sivil ayrımı yapamaz, hedefi canlı ele geçiremez, vicdan sahibi olmadığı için sivilleri kurtarmak için ateşkese uyamazlar, yaralılara yardım edemezler gibi görüşler var. Elon Musk’ın da aralarında bulunduğu bu insanlar katil robotların hack’lenme risklerine ve kötü niyetli kullanılmasına da dikkat çektiler. Avrupa Parlamentosu Eylül ayında yayınladığı kararla otonom silah sistemlerinin geliştirilmesi ve kullanılması yasaklanmıştır dendi. İsrail, Rusya, Güney Kore, Amerika buna karşı çıktı ve bu sistemin avantajlarını araştırıyoruz ve yasağa karşı çıktılar.
Sürücüsüz araçlarda uyuşturucu taşınırsa, kaçakçılık yapılırsa ve sahipleri belirlenemezse cezai sorumluluk kime ait olacak sorusu akla geliyor. Amerika Michigan’da bir yasada, üreten ve yazılımcının öngöremediği sonuçlara katlanması gerekir deniyor.
Türk ceza kanununda suç ve cezanın şahsiliği vardır. Fail ancak ve ancak gerçek kişilik olmalıdır. Robot, bir kişi olmadığından dolayı farklı teoriler ortaya çıkıyor. Cezaevi avlularına uyuşturucu götüren dron’lar var mesela. Robotu cezada araç olarak kullanan kişinin sorumlu olması, robotu çocuk veya akıl hastası olarak kabul edip suçu işletenin sorumlu tutması gibi çözüm önerileri var.
Yerleşim yerinde 60’la giderken önüne bir yaya çıkıyor. Durma veya manevra yazılımı yüklenmiş araç ne yapacak? Manevra yaparsa sağda bir çocuk, solda beton blok var sürücü ölecek, düz giderse de yaya ölecek. Bu ahlâki dilemmanın içinden nasıl çıkılacak bilinmiyor.
Robotları sorumlu tutma konusu hâlâ tartışılıyor. Robotların fişini çekme, diğer robotlar önünde küçük düşürme gibi suçlar düşünülüyor.
Avrupa Konseyi’nin 16 Ekim 2018 yılında alınan 2 yıllık bir çalışma planı var. Sorumluyu belirleme, yapay zekanın bağımsız karar verebilmesi, insan hakları ihlâli durumunda kimin hesap vereceği gibi konular görüş alışverişleri sonucu saptanmaya çalışılıyor.
Birçok filmde robotlara farklı açıdan bakılıyor. Termintör, Ben Robot, Her, Ex Machina, Chappie, Black Miror gibi genelde kaotik senaryoya sahip filmleri sayabilirim.
Robot, Çekce’den dünyaya kazandırılmış bir kelime. Robota, köle emeği anlamına geliyor. Karel Capek tarafından 1947’de yayınlanan “Rossum’s Universal Robots” adlı romanında kullanılıyor.