|

Kırılgan, sert ve çarpıcı bir roman: Hayatta Kalanlar

Alex Schulman’ın ses getiren romanı Hayatta Kalanlar annelerinin ölümüyle yıllar sonra bir araya gelen kardeşlerin belleklerinde kalan anılara ve eski evlerine doğru okurla birlikte yolculuğa çıkarıyor.

04:00 - 15/01/2022 Cumartesi
Güncelleme: 22:26 - 14/01/2022 Cuma
Yeni Şafak
Hayatta Kalanlar, Alex Schulman. Çev. Zeynep Tamer, Timaş Yayınları.
Hayatta Kalanlar, Alex Schulman. Çev. Zeynep Tamer, Timaş Yayınları.
YASEMİN KOÇ

Alex Schulman’ın 2020’de İsveç’te yayımlanan ve dikkatleri üzerine çekmesini sağlayan romanı Hayatta Kalanlar, Timaş Yayınları ve çevirmen Zeynep Tamer tarafından Türkçeye kazandırıldı. Schulman, İsveç’te tanınmış bir gazeteci, radyo ve televizyon programcısı, çok dinlenen bir podcast yapımcısı olmasını ve daha önce yayımlanan dört otobiyografik kitabını, son romanına aldığı olumlu tepkilerle taçlandırıyor.

İsveç’te yaşayan üç kardeşin -Benjamin, Pierre ve Nils- birbirleriyle ve anne babalarıyla olan ilişkilerini ve bu ailenin kısa tarihini okuduğumuz romanda, bütün bu ilişkiler ağının temelinde yer alan sırları ve bu sırların nelere neden olduğunu geçmişle bugün arasında yolculuğa çıkarak öğreniyoruz. Romanda, en az Kuzey’in iklimi kadar sert sahnelerle, katı duygular ve cümlelerle öylesine kırılgan ve hüzünlü bir bütünün içinde karşılaşıyoruz ki bu zıtlığın yarattığı sarsıntı son sayfaya kadar peşimizi bırakmıyor ve bir yandan şaşkınlığımızı bir yandan metinden aldığımız hazzı pekiştiriyor. Yazar, aile kavramını didikleyip, insanın yalnızlığını ve yabancılaşmasını bütün çıplaklığıyla ortaya koyarken bir yandan da en kırılgan, en aciz yanlarını deşifre ediyor.

BİR AİLE SIRRI

Kardeşlerin, çocukluklarından yetişkinliklerine kadar uzanan süreçte başlarından geçen ayırt edici, hayatlarına ve karakterlerine yön veren olaylar, romanın sonunda okurun daha çarpıcı bir aile sırrıyla karşılaşacağı ana doğru etkileyici bir hat çiziyor. Anne ve babanın hem birbirleriyle hem de çocuklarıyla olan ilişkileri, ailenin daima mutlu, daima kutsal, daima sevgi dolu olmasının imkânsızlığını ve gerçek dışılığını okura hatırlatıyor. Beş kişilik bu ailede her karakter kendine has, kendine dönük ve yalnızlaşmışken; her şeye rağmen birbirlerinden vazgeçmeden kendi hikâyelerini bu modern yalnızlığın içinde var ediyorlar ve bu hikâye alışılmışın dışında sert bir gerçekçilikle okura sunuluyor. Zira sırların ve atlatılamayan travmaların üzerine inşa edilen insan ilişkilerinin yaratacağı yıkıcı, yaralayıcı, iyileştirilmesi güç etkileri üç kardeşin her birinde ve ebeveynlerinde farklı bir yansımayla gözlemliyoruz.

GÜÇLÜ BİR ROMAN

Yazarın İsveç’in doğasından -huş ağaçlarından, ormanlardan, göllerden, yabani geyiklerden- destek alarak kurduğu, çoğunlukla dingin, kıpırtısız fakat her an beklenmedik bir krize ve kaosa da açık kurgusal atmosferinde dil de kusursuz bir eşlikçi olarak görevini yerine getiriyor. Tıpkı mekân gibi, tıpkı karakterler gibi, tıpkı duygular gibi dil de müthiş bir kırılganlığı ve hüznü, bir o kadar çarpıcı olan katılığın, sertliğin ve şiddetin içinden duyuruyor. Bir yandan ölümlerle bir yandan da şiddetle çerçevelenen anlatıda, hüzün de kendine bir yol bularak okurun kalbine doluyor. Annelerinin ölümüyle yıllar sonra bir araya gelen ve hem eski evlerine hem kendi belleklerine yolculuğa çıkan kardeşlere eşlik ediyor, geçmişin her durağında yeni bir sarsıntıyla uyanıyoruz. Hayatta Kalanlar gücünü bu sarsıntılardan alan iyi bir roman.

#Alex Schulman
#Timaş Yayınları
#Zeynep Tamer
2 yıl önce