|

Kıskançlık esir alır

Ünlü besteci Rachmaninov’un “Aleko” operası İstanbul’da ilk kez sahneleniyor. Rejisör Doğan Çelik, çingeneleri konu eden eserin kıskançlık sonucu işlenen bir aşk cinayetini anlattığını söylüyor Aleko’nun mesajı ise şöyle: “Kıskanç olmayın, insanların özgürlüklerine saygı duyun.”

Seray Şahinler Demir
04:00 - 20/04/2019 Cumartesi
Güncelleme: 04:00 - 20/04/2019 Cumartesi
Yeni Şafak
Doğan Çelik’in sahneye koyduğu eserde Aleko rolünde Alper Göçeri, Utku Bayburt, Zafer Erdaş; Genç Çingene rolünde Ali Murat Erengül, Yoel Keşap, Muzaffer Soydan; Zemfira rolünde Maria Otilia Radulescu İpek, Ayten Telek, Hande Soner Ürben dönüşümlü olarak rol alıyor. Eser, 20-23 -23 Nisan tarihlerinde Süreyya Operası’nda izlenebilir.
Doğan Çelik’in sahneye koyduğu eserde Aleko rolünde Alper Göçeri, Utku Bayburt, Zafer Erdaş; Genç Çingene rolünde Ali Murat Erengül, Yoel Keşap, Muzaffer Soydan; Zemfira rolünde Maria Otilia Radulescu İpek, Ayten Telek, Hande Soner Ürben dönüşümlü olarak rol alıyor. Eser, 20-23 -23 Nisan tarihlerinde Süreyya Operası’nda izlenebilir.

Romantik döneme ait ünlü eserlerin sahibi, Rus besteci ve piyano virtüözü Sergei Rachmaninov’un hayatı boyunca tamamlayabildiği üç opera eserinden ilki olma özelliğini taşıyan “Aleko” ilk kez İstanbul’da sahnelendi. İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından sahneye taşınan eser dün akşam İstanbul prömiyerini yaptı. Kıskançlık, öfke ve intikam içeren bir hikaye olan Aleko ilk kez 1892’de Moskova’da sahnelenmiş. Dünya genelinde sıkça izleyiciyle buluşan Türkiye’de ise yeni yeni gündeme gelen Aleko, Rus genci Aleko’ nun çingene kızı Zemfira’ya olan trajik aşkı konu ediliyor. Aleko’yu rejisörü Doğan Çelik’ten dinledik.


Nasıl bir eser Aleko?

Çingenelerin yaşamını anlatan, içinde de küçük bir aşk hikayesi geçen bir konusu var. Bu Puşkin’in Çingeneler şiirinden birebir alınmış, Rachmaninov tarafından bestelenip bir opera haline getirilmiş. Aynı zamanda Rachmaninov’un konservatuvardaki mezuniyet tezi. O dönemde Çaykovski de bunu çok beğenmiş. Kendi oyunu Lolanta ile birlikte oynanması için çok uğraşmış ama ömrü vefa etmemiş ama sonraları iki eser bir arada oynanmış. Geçen yıl Fransa’da sahnelendi. Sıra bizde.


Siz nasıl bir üslupla sahneye koyunuz?

Klasik üslupla sahneledim. Kendi döneminde geçirdim. 1800’lerin sonu 1900’lerin başına gidiyoruz. Kostüm ve dekoru o şekilde. Zaten çingenelerin yaşam felsefesine baktığımız zaman pek değişiklik görmeyiz. Özellikle kostüm olarak.

Müzikal anlamda nasıl bir yapı çıkıyor karşımıza?

Müzikleri çok keyifli. Rachmaninov’un çok güzel bir müziği var. 10 dakikalık bir bölümde özel bir balesi var. O bale yazmış. Bu da Kafkas ve Rus danslarının motiflerini taşıyan melodiler.

Aleko bugüne ne söyler?

Aleko konusu itibariyle günümüze rahatça uyarlanabilir. Sahneleme açısından da uyarlanabilir fakat ben sahnenin olasılıkları ölçüsünde bunu kendi döneminde ortaya koydum. Aleko bir çingene değil bir soylu. Aşırı bir kıskançlıkla eşi ve başroldeki çingenemizi öldürüyor. Eser şunu söylüyor: Kıskançlığı aşırı derecede ön plana çıkartmayın, insanların özgürlüklerine saygı duyun. Anlaşamıyorsanız medeni olarak bu ilişkiyi sonlandırın. Kadına şiddetten tutun insanlığın aşamadığı meselelerin hepsi bu işin içinde var.

Kafkas melodilerinden bahsetmişken, ara ara sempozyumlarda ya da müzik toplantılarından Rachmaninov’un Türk olduğuna dair iddialar ortaya atılıyor. Ne dersiniz?

Dönemsel olarak baktığınızda Kafkaslardan Türk göçleri çok olduğu için böyle bir şey olabilir. Ama hala bir kanıt yok. Türkler’in göçü Kafkaslar üzerinden olduğu için bazı aileler kalmış ya da ilişkiler kurulmuş olabilir. Vardır diye bir sonuç çıkmayabilir ama böyle bir şey de olası tabi.

#ergei Rachmaninov
#Aleko
#Doğan Çelik
5 yıl önce