|

Kıyafetini toprağa göm doğa güzelleşsin

Emine Erdoğan geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 'Sıfır Atık' projesi temasıyla kadınlara bir davet vermişti. Davette modacı kardeşler Ezra Tuba Çetin de kendi tasarımları olan geri dönüşümlü elbiseleri sergiledi. Geleceğin markası olabilmek için doğayı ve teknolojiyi kucaklayan modacı kardeşlerden Ezra Çetin, "Geri dönüşümlü kıyaflerinizden sıkıldığımızda onları çöpe atmak yerine toprağa gömerek doğaya karıştırabiliriz" diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 25/03/2018 Pazar
Güncelleme: 03:49 - 24/03/2018 Cumartesi
Yeni Şafak
FOTOĞRAFLAR: TALHA MENTEŞ
FOTOĞRAFLAR: TALHA MENTEŞ

Ezra ve Tuba Çetin ünlü iki modacı kardeş. Anne babaları da tekstille uğraştığı için modanın içinde büyüdüler. İkisi de farklı alanlarda eğitim görseler de moda onların ortak noktası. Yurt içi ve yurt dışında farklı markalara çalıştıktan sonra 2006 yılında kendi markalarını kurdular. Bugün uluslararası arenada tanınan modacılar haline gelen iki kardeş, dünyada giyilebilir ilk tekonolojik kıyafetten tutunda kalp krizine karşı uyaran tişört tasarladılar. Emine Erdoğan'ın geçtiğimiz haftalarda kadınlar için Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde verdiği davette onlar da vardı. 'Sıfır Atık' projesi temasıyla gerçekleşen davette modacı kardeşler kendi tasarımları olan geri dönüşümlü elbiseleri sergiledi. Tasarlamış oldukları bir gömlek ve mendil toğrağa gömüldü. Biz de Ezra Tuba kardeşlerle çalışmalarını konuştuk.

TEKNOLOJİYE DÖRT ELLE SARILDIK

* Tasarımlarınıza geri dönüşümü dahil etmeye nasıl başladınız?

Ezra Çetin: 2012 Paris Moda Haftası'nda o kadar modacı arasında nasıl farklı olabiliriz diye düşündük. "Artılarımız, eksilerimiz ne, biz kimiz, markamız kendini nerede konumluyor?" diye düşündük ve "Biz geleceğin markası olmak istiyoruz" dedik. Geleceğin markası olabilmek için geleceğin fiziğini de doğru bilmemiz gerekiyordu. Bunun içinde her şeyden önce teknolojiye dört elle sarıldık. Nanoteknoloji, biyomimikri ve doğaya saygıyı göz önüne alarak çalışmaya başladık. Bu çalışmalarımızın sonunda da değer verdiğimiz çalışmalarımızdan sadece biri sıfır atık.

* Kıyafette niçin sıfır atık?

Tuba Çetin: Dünyada 35 milyon tonun üzerinde her yıl kıyafet atığı çıkıyor ve bu atık kıyafetler 200 yıl boyunca doğada kaybolmuyor. Bu insan sağlığı için de faydalı değil. Bu nedenle teknoloji ve doğayı kucaklayacak Türkiye'nin en önemli ve köklü firmalarından olan İpeker ile iş birliği yaptık. Kıyafetinizden sıkıldığınızda onu çöpe atmak yerine bir saksıya ya da toprağa gömülmesini istedik. Toprakta üç aydan sonra çözülecek ve içerisindeki tohumlar doğaya karışarak zeytin ağacı, gül ağacı, çimen olarak doğaya kazandırılmış olacak. Amacımız doğaya ve insanın geleceğine sahip çıkabilmek.


DÜNYAYA BARIŞ DİLİYORUZ

* Külliye'de bir sergi yapma fikri nasıl oluştu?

E. Ç. : Biz projelerimizi özel kalem ve Cumhurbaşkanının danışmanlarıyla paylaşıyorduk. Projelerimizi kendilerine sunduk ve çok sevdiler. Emine Erdoğan atık konusunda oldukça hassas. Bir de seferberlik başlattı.

* Tasarımlarınızdan bir gömlek ile bir mendil toprağa gömüldü. Mendillerde de zeytin dalı vardı.

T. Ç. : Evet. Çünkü zeytinin hem dinimizde hem de efsanelerde çok önemli bir yeri var. Zeytin dalı da barışı simgeliyor. Biz dünyaya barış diliyoruz.

* Atık konusunda bir tek toprakta çözülen kumaşlarla mı çalışıyorsunuz?

T. Ç. : Esasında geri dönüşümlü kumaşlar sadece toprakta kaybolan ve tohum olan kumaşlar değil. Aynı zamanda pet şişeden dönüştürülmüş kumaşlarla da çalışıyoruz. Bu kumaşlarla Haute Couture koleksiyonunu yaptık. Dokunduğunuz zaman bir ipek dokusu hissediyorsunuz ama doğanın dengesini bozup ipek böceklerine zarar vermiyoruz. Doğanın dengesini bozacak olan pet şişeleri dönüştürüyoruz. Bu kıyafetleri de kullanmak istemediğinizde bize geri teslim ederek tekrardan dönüşüme alıyoruz.

Moda Müslüman kadınlardan etkilendi

* Dünya modasında yabancı birçok marka artık tesettür giyime ağırlık vermeye başladı. Bu evrilme nasıl oldu?

E. Ç. : Günümüzde Müslüman kadınların giyim tarzlarında büyük değişimler var. Onlarda artık iş hayatında daha güçlüler ve daha hızlı koşuyorlar. Haliyle tüketim olarak da büyük bir güç elde etmeye başladılar. Özellikle İtalyan markaları bunu hemen fark etti. Bu markalar Ortadoğu'da güçlenmeye, defileler yapmaya başladılar. Moda Müslüman kadınlardan çok etkilendi.

* Siz de tesettür giyim konusunda çalışmalar yapıyorsunuz değil mi?

E. Ç. : Tesettür giyimi uzun bir süredir göz ardı ediliyordu. Biz 6-7 yıldır tesettürlü kadınlar için talepte bulunan üç markayla birlikte çalışmalar yaptık. Türkiye'de tesettür pazarında çok ciddi polyester kullanılıyor. Biz daha organik kumaşlarla çalışıyoruz. Özellikle eşarbın altında kullanılan bağlama sistemleri için daha termal ürünler üzerine çalıştık. Önümüzdeki ay itibariyle birçok ürünümüze online ulaşılabilir.

#​Emine Erdoğan
#Ezra Tuba Çetin
6 yıl önce