|

Kızıldeniz bloğunun hedefi Türkiye mi?

Yeni Şafak
04:00 - 17/12/2018 Pazartesi
Güncelleme: 05:00 - 17/12/2018 Pazartesi
Yeni Şafak
Gündem
Gündem

ABDULLAH AYDOĞAN - KAHİRE

Geçen Perşembe günü, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen Kızıldeniz ve Afrika Boynuzu ülkeleri Dışişleri Bakanları toplantısında, Kızıldeniz ve Aden Körfezi’nde kıyısı bulunan 7 ülke, Kızıldeniz ülkeleri bloğu kurulması konusunda anlaştı.

Hedefinin Kızıldeniz’in güvenliği olacağı kaydedilen blok, Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır, Somali, Cibuti, Sudan ve Yemen’den oluşuyor.

Oluşumun, Kızıldeniz ülkelerinin uluslararası deniz trafiğini güvenceye alma, kalkınmayı teşvik, uluslararası alanda ticaret ve nakliye faaliyetleri gibi çalışmalar yürüteceği şeklinde rutin açıklamalar yapıldı.

Bölge ülkelerinin ekonomik kalkınmasına katkı sağlanması, güvenlik ve istikrar gibi neredeyse bütün uluslararası toplantılarda tekrarlanan cümleleri de katılımcı ülkelerin dışişleri bakanlarının ağzından bir daha duyduk.

Avrupa’yı Asya ve Afrika’ya yakınlaştıran Suveyş Kanalı’nın güney ucu olan Kızıldeniz, Hint okyanusu ile Akdeniz’i birbirine bağlayan önemli bir stratejik konumda yer almaktadır.

200 milyon nüfusa sahip 7 ülkenin kıyılarını paylaştığı Kızıldeniz, dünya ticaretinin yüzde 15’inin taşındığı bir ara deniz olma özelliğine bakımından ilgi odağı durumundadır.

Oluşuma bu noktadan bakıldığında söz Bloğun kurulması önemli olduğu kadar bölge ülkelerinin iş birliği için zaruretmiş gibi de okunabilir.

SEVAKİN HAMLESİNE CEVAP MI?

Ancak asıl hedefinin, Somali’de kurduğu askeri üssün ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Aralık 2017’de Sudan’da düzenlediği ziyarette Türkiye’ye tahsis edilen Sevakin adası ile bölgedeki varlığını iyice güçlendirecek olan Türkiye’nin önünü kesmek olması ihtimali de kuvvetlidir.

Osmanlı Devleti zamanında Sudan’ın başkenti olan Sevakin’de Türkiye’nin tekrar varlık göstermesi, ilk başlarda özellikle Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır yönetimlerini son derece rahatsız etti.

Özellikle de Mısır tarafı aradan geçen bir yıllık süreçte daha akılcı ve ön alıcı bir politika izlenmesi kanaatine vardı. Sevakin adasının Türkiye’ye tahsisi haberlerinin ardından Sudan ile ipleri iyice geren Mısır yönetimi Sudan politikalarını tekrar gözden geçirdi.

1950’lerin ortalarına kadar Mısır’ın bir parçası olan Sudan’a Kahire’nin bakışı Körfez ülkelerinden farklı olduğu için, Sisi yönetimi daha akılcı ve mantıklı bir tutum sergileyerek Hartum ile gerginliği azaltmayı tercih etti.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es Sisi geçen Ekim ayında Sudan’ı ziyaret ederek mevkidaşı Ömer el Beşir ile görüştü. İki ülke ilişkilerindeki normalleşme adına ciddi adımların atıldığı ziyarette, 12 ayrı protokol imzalandı.

Sisi’nin söz konusu ziyareti Etiyopya’nın Nil sularına yapmakta olduğu Hadesi barajı nedeniyle de anlaşmazlıkların yaşandığı Sudan’ı tekrar kazanmak için atılmış stratejik bir adım olarak algılandı.

Şimdi daha iyi anlaşılmaktadır ki, Kızıldeniz ülkeleri bloğu konusu da bu ziyarette masaya yatırılan konular arasında yer almıştır.

FUAT OKTAY’IN SUDAN ZİYARETİ

Sisi’nin ziyaretinden bir ay sonra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın da bulunduğu geniş bir heyetle Sudan’ı ziyaret etti.

Sudan Devlet Başkanı El Beşir başta olmak üzere Sudanlı yetkililerle bir araya gelen Türk heyeti Erdoğan’ın ziyaretinde kararlaştırılan konuların hayata geçirilmesi hususunu görüştü.

Oktay’dan yaklaşık 10 gün önce Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sudan’da temaslar gerçekleştirmiş ve bu kapsamında Sevakin Adası’nda TİKA tarafından yapılan restorasyon çalışmalarına ilişkin incelemelerde bulunmuştu.

SUDAN VE SOMALİ’NİN TUTUMU

Yıllardan beri Amerikan yaptırımları nedeniyle ekonomik olarak iyice zor duruma düşen Ömer el Beşir yönetimi, oyunun dışında kalmaktansa bu yeni oluşumda yer alarak siyasi, stratejik ve ekonomik kazanımlar elde etmeyi planlamaktadır ki, bu anlaşılabilir bir tutumdur. Aynı durum Somali yönetimi için de geçerlidir.

Sonuç olarak söz konusu bloğu kurmak için harekete geçenlerin, Türkiye’nin bölgeye tekrar dönmeye başlamasından rahatsız olan ülke yönetimleri olduğu aşikardır.

#Suda
#Türkiye
5 yıl önce