|

Kore’de barışa yeni adım

Bugün gelinen noktada, iki lider silahsızlanma için anlaşmaya varmış olsalar da, bölgede suların durulması için yapılacak çok şey var. Dünyanın diğer bölgelerindeki nükleer silahsızlanma faaliyetlerinin uzun yıllar aldığı ve somut adımların atılmasında zorluklar yaşandığı gözönünde bulundurulmalı. Bugün gerçekleştirilen görüşmelere taraf olan Kuzey ve Güney Kore’nin müttefikleri Çin ve ABD arasında ekonomiden güvenliğe kadar farklı alanlarda artmakta olan gerilimin de silahsızlanma ve barış görüşmelerine olumsuz etkide bulunması beklenmekte.

Yeni Şafak ve
04:00 - 30/04/2018 Pazartesi
Güncelleme: 02:26 - 30/04/2018 Pazartesi
Yeni Şafak
​Kore’de barışa yeni adım
​Kore’de barışa yeni adım
Erdal Ergişi - Uzakdoğu Asya uzmanı

Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae in ile Kuzey Kore lideri Kim Jong Un tarihi zirvede bir araya geldi. 11 yıl sonra ilk kez iki ülke liderinin görüşmesine ev sahipliği yapan Panmunjom; barış köyü olarak biliniyor ve iki ülkeyi ayıran sınır çizgisi üzerindeki silahsızlandırılmış bölgede bulunuyor. Siyaset Bilimleri ve Uluslararası İlişkiler uzmanlarına göre görüşme, yakın gelecekte gerçekleşmesi beklenen Trump-Kim Jong Un zirvesi için bir ön hazırlık niteliğinde.

İki devlet arasında gerçekleşen zirve ve öncesinde yapıldığı yer, içeriği ve zirveye giden süreç bakımından birçok ilk yaşandı. Zirve Panmunjom’da yapıldı. İki ülke arasında sınır boyunca uzanan silahsızlandırılmış bölgenin Güney Kore tarafında bulunan Panmunjom’a Kore Savaşı’nın bittiği yıl olan 1953’ten bu yana ilk kez bir Kuzey Kore lideri ayak basıyor. Bu da, iki ülke arasında yarım asrı aşan gerilimin bitmesi yönündeki umutları arttıran bir sembol olarak görülüyor. Moon Jae’- in, Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’la görüşen üçüncü Güney Koreli lider. Güney Kore liderinin selefleri Kim Dae-jung 2000 yılında, Roh Moo-hyun ise 2007 yılında Kim Jong Un’la zirveler gerçekleştirmişti. Ancak hiçbir zirvenin bölgede tansiyonun düşürülmesine dair bu kadar umut barındırmadığı, uzmanlar tarafından kabul edilen bir gerçek. Bunun sebebi, geçtiğimiz yıllarda iniş-çıkışlarla devam eden gerilimin, son zamanlarda Kuzey Kore’den gelen ılımlı mesajlar ve yapıcı hamlelerle bir durulma sürecine girmiş olması.

BU NOKTAYA NASIL GELİNDİ

Özellikle son bir yılda Kuzey Kore’den gelen nükleer programın devamına ve füze menzilinin genişletildiğine dair haberler başta ABD ve Japonya olmak üzere bölgedeki bir çok ülkeyi içine alan geniş bir ‘kaygılılar koalisyonu’ oluşmasına sebep olmuştu. Bu bağlamda Kuzey Kore’ye uygulanan yaptırımlar sertleşmiş hatta Japonya ve Güney Kore, Kim Jong Un’un tehditlerine karşı yeni savunma programları geliştireceklerini açıklamışlardı. Kuzey Kore’nin ‘bağımsızlıklarının garantisi’ olduğunu savundukları nükleer program, 13.000 km atış menziline sahip kıtalararası balistik füzelerden, birçok uluslararası anlaşmayla yasaklanmış nükleer ve termonükleer başlıklara kadar geniş bir envanterin üretim, test ve tatbikatının yapılmasını kapsıyor. Bu da Kuzey Kore’yi küresel bir tehdit haline getiriyor. Durum o boyuta ulaşmıştı ki, ABD Başkanı Trump 2017 yılında Japonya, Çin ve güney Kore’yi kapsayan bir siyasi tura çıkmış, ülkelerin devlet başkanlarıyla bu konuyu özel olarak görüşmüştü.

Kuzey Kore’nin uluslarası alandaki en büyük müttefiki olan Çin Halk Cumhuriyeti(ÇHC) Başkanı Xi Jing Ping ve diğer üst düzey yetkililer tansiyonun düşürülmesi yönünde çağrılarda bulunurken, olası bir sıcak temas durumunda tavırlarını ilk hamleyi kimin yaptığına göre belirleyeceklerini açıklamıştı. Eğer başlangıç hamlesi Kuzey Kore’den gelirse ABD ve müttefiklerinin savunma haklarına saygı duyacaklarını ancak bu ülkelerin Kuzey Kore’ye bir operasyon düzenlemesi halinde komşu ve müttefiki olan Kuzey Kore’nin meşru savunmasına destek vereceklerini belirtmişlerdi. 2018’in son günü yaptığı yeni yıl konuşmasında Kuzey Kore lideri Kim Jong Un; ‘Nükleer füzelerimizin menzili Bütün Birleşik Devletler’i kapsamaktadır. Kırmızı düğme de her zaman masamda durmaktadır. Bu bir tehdit değil gerçekliğin kendisidir.’ diyerek ABD’yi doğrudan tehdit etmekten kaçınmamıştır.

‘SMART COOKIE’

Gerilimin diğer ucundaki ABD Başkanı Donald Trump da gerilimin yükseldiği dönemlerde ateşe ateşle karşılık vermekten kaçınmayacağını her fırsatta belirtmekle birlikte Birleşik Devletler’in ‘masadan mağrur ve muzaffer’ kalkacağı bir görüşmenin kapılarını hep açık tuttu. Diyalog konuşmaları başlamadan çok önce, henüz seçim döneminde Kim Jong Un’un tecrübesiz ve gerçeklikten uzak ama aynı zamanda kararlı ve korkusuz olduğunu vurgulayan Trump, bir mülakatta Kuzey Kore liderinden ‘Smart Cookie’ diye bahsetti. ‘Smart Cookie’(Akıllı Kurabiye) Amerikalıların, naiflik derecesinde iyimser olan ve kurabiye satarak topladığı bağışlarla dünyayı değiştireceğine inanan küçük yaştaki izci kızlarına taktıkları bir isim. Bu agresif ama kapıyı açık tutan tavır mı yoksa yıllardır süre gelen yaptırımların Kuzey Kore üzerindeki yıkıcı etkisi mi Kim Jong Un’u harekete geçirdi, henüz bilinmiyor ama süreç 2018 Kış Olimpiyatları’yla birlikte farklı bir yönde seyretmeye başladı.

İKİ SÜPER GÜCÜN ETKİSİ

Tarihi zirveden günler önce yaşananlar da dikkat çekici. Öncelikle ikili birkaç gün önce Çin Bilim ve Teknoloji Üniversitesi(China University of Science and Technology) bünyesinde çalışan jeologlar Kuzey Kore’nin Çin sınırına yaklaşık 150 km mesafede bulunan Pungyrre-ri Nükleer Test Sahası’nda yıllardır yapılan çeşitli askeri testlerin sonucu olarak ortaya çıkan sarsıntıların, bölgedeki fay hatlarını tetiklediği ve tektonik plakalarda kaymalara yol açtığını gözlemlediklerini ve bu testlere devam edilmesi halinde Çin’i de etkileyecek büyük bir yıkımın kaçınılmaz olduğunu açıkladılar. Kuzey Kore bölgede en son 2017 Eylülünde 160 kilo ton(160.000 ton) ağırlığında TNT patlayıcısının etkisine denk güçte bir nükleer füze testi yapmıştı. Kuzey Kore lideri geçen hafta yaptığı açıklamada ‘bölgedeki tesislerin kapatılması emrini verdiğini ve Kuzey Kore’nin gelecekte başka nükleer test yapması gerekmeyeceğini’ bildirmişti. Çin’in Kuzey Kore sınırında yaşayan halk için nükleer testler sonucunda yaşanan sarsıntılar ciddi kaygılara sebep oluyor ve Çin’li yetkililer geçtiğimiz yıl içerisinde yaptıkları açıklamalarda bu konudaki düşüncelerini Kuzey Kore Hükümeti’yle paylaştıklarını ifade ettiler.

Son olarak Çarşamba günü, Trump Güney Kore lideriyle bir görüşme gerçekleştirmiş ve tarihi zirveyle ilgili olarak görüş ve bilgi paylaşımında bulunmuştu. Bunu takiben tarihi zirveden saatler önce Trump’ın yeni içişleri bakanı Pompeo’nun Kuzey Kore lideriyle Kuzey Kore sınırları içerisinde bilinmeyen bir lokasyonda yaptığı görüşmeden fotoğraflar Trump’ın emri doğrultusunda basınla paylaşıldı. Trump’ın bu girişimlerinin sebebi olarak barış görüşmelerinde aktif ve lider rolü üstlenmek ve masada olmak istemesi görülüyor. Güney Çin Denizi’nde Çin ve ABD arasında süregelen gerilim artarken Asya-Pasifik bölgesindeki bir diğer gerilimin sonuna gelindiği bugünlerde ABD’nin, iki Kore arasındaki görüşmelerden dışlanmak ve arabuluculuk rolünü Çin’e bırakmak istemediği yorumları yapılıyor.

Bugün gelinen noktada, iki lider silahsızlanma için anlaşmaya varmış olsalar da, bölgede suların durulması için yapılacak çok şey var. Dünyanın diğer bölgelerindeki nükleer silahsızlanma faaliyetlerinin uzun yıllar aldığı ve somut adımların atılmasında zorluklar yaşandığı göz önünde bulundurulmalı. Bugün gerçekleştirilen görüşmelere taraf olan Kuzey ve Güney Kore’nin müttefikleri Çin ve ABD arasında ekonomiden güvenliğe kadar farklı alanlarda artmakta olan gerilimin de silahsızlanma ve barış görüşmelerine olumsuz etkide bulunması beklenmekte.

#Çin
#ABD
#Güney Kore
#Kuzey Kore
6 yıl önce