|

Mavi yakalılara rakip geliyor

Endüstri 4.0 teknolojisinin gelişmesiyle birlikte önümüzdeki 10 yıl içinde fabrikaların kendi kendini yönetmeye başlayacağını söyleyen Microsoft Türkiye Yazılım Geliştirme Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Cavit Yantaç, bu durumun en çok mavi yakalı işçileri etkileyeceğini söylüyor. Yantaç, "Akıllı fabrikalar arttıkça Çin'in ucuz insan gücü avantajının bir önemi kalmayacak. Üretim Çin'den Batı'ya kayacak" diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 7/01/2018 Pazar
Güncelleme: 00:12 - 7/01/2018 Pazar
Yeni Şafak
Yantaç: Önümüzdeki 10 yıl içerisinde fabrikalar kendi kendini yönetecek.
Yantaç: Önümüzdeki 10 yıl içerisinde fabrikalar kendi kendini yönetecek.

Sanayi Devrimi olarak adlandırılan Endüstri 4.0, veri alışverişlerini ve üretim teknolojilerini içeren bir değerler bütünü olarak karşımıza çıkıyor. Yapılan araştırmalara göre ise Türkiye, bu endüstri devrimine henüz hazır değil. TÜSİAD tarafından yapılan araştırma, firmaların yüzde 51'inin konuyla yakından ilgili olduğunu ortaya koyarken yüzde 44'ünün ise dijital dönüşüm hakkında bilgili olduğunu gözler önüne seriyor. DigitalAge dergisi tarafından Türkiye’nin En Etkili 100 teknoloji liderinden biri olarak seçilen Cavit Yantaç ise Türkiye'nin Endüstri 3.0'ı çok iyi yakaladığını fakat Endüstri 4.0'ı da gecikmeli olarak yakalayabileceğini söylüyor. Microsoft Türkiye Yazılım Geliştirme Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Yantaç, Türkiye'deki üniversitelerde matematik, istatistik, yazılım ve veri konusunda uzmanlık eğitimlerinin verilmesi gerektiğini söyleyerek "Önümüzdeki 10 yıl içerisinde fabrikalar kendi kendini yönetecek. Bu durumdan en çok mavi yakalı işçiler etkilenecek. Çin'in ucuz insan gücü avantajının artık bir önemi kalmayacak" diye konuşuyor.

* Türkiye Endüstri 4.0'a hazır mı? Bu alanda yapılan çalışmaları nasıl buluyorsunuz?

Türkiye 1980, 90 ve 2000'li yıllarda Endüstri 3.0 endüstrisini çok iyi yakaladı. Hatta Avrupa'nın en büyük beyaz eşya, otomotiv ve inşaat dahil olmak üzere üretimde dünyanın liderleri arasına girdi. Endüstri 4.0'ın Endüstri 3.0'dan farkı data yoğunluğunun çok fazla olması. Data yoluyla sensörler toplayan ve topladığı datayı bir araya getirip bunları yığan ve sonra da bunları veri ambarlarında yığıp anlamlı hale getiren şirketler ortaya çıkmaya başladı. Türkiye maalesef son birkaç yıl içinde bu alana çok iyi yatırım yapamadı. Endüstri 4.0 alanını yakalamak için matematik, veri analiz yöntemleri, veri bilimi ve istatistiğin yoğun olarak kullanılması gerekiyor.


BİLGİSAYAR MÜHENDİSİ SAYIMIZ AZ
* Endüstri 4.0 ile ilgili üniversitelerde verilen akademik eğitimler yeterli mi peki?

Çok yeterli olmadığını düşünüyoruz. Bunu iki örnekle açıklayabiliriz: Birincisi projeler üretebilmemiz için multidisipliner bir şekilde çalışmamız gerekiyor. Türkiye'deki üniversitelerin çoğunda tek disipline dayalı eğitimler veriliyor. Örneğin sadece bilgisayar mühendisi, elektronik mühendisi veya işletme mezunu yetiştiriliyor. Birden fazla disiplinde aynı anda çalışılmıyor. İkincisi bu alanlarda çalışmalar yapmak için yazılım ve veri konusunda uzmanlıklarınızın olması gerekiyor. Fakat biz yılda 5 bin 500 bilgisayar mühendisi mezunu verebiliyoruz en fazla. Dolayısıyla bilgisayar mühendisi sayımız bu atılımı yapacak kadar yüksek değil. Bazı üniversitelerde Endüstri 4.0 başlığı altında eğitimler veriliyor. Bu başlık altında verilen eğitimlerin iyi bir başlangıç olduğunu düşünüyoruz. Endüstri ve bilgisayar mühendisi öğretim üyelerinin hepsinin bir arada farklı uzmanlıklardan gelen hocalarla bir araştırma merkezi ya da enstitü kurarak bir araya gelmelerini öneriyoruz.

* Siz dünyanın önemli yazılım ve bilişim şirketi olan Microsoft'ta çalışıyorsunuz. Endüstri 4.0 ile ilgili bu alanda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Biz dünya çapında çeşitli ülkelerde oluşturmuş olduğumuz veri merkezlerini "Azure" adı verilen bir bulut platformunda kullanıcılara açıyoruz. Şirketler Microsoft'un "Bulut Veri Merkezi"ni kullanıyor. Bu veri merkezi üzerinde hem kendi çözümlerimizi hem de endüstrideki iş ortaklarımızın çözümlerini sağlayabiliyoruz. Bizim de Endüstri 4.0 çözümlerimiz var. Bu bağlamda dünyanın önde gelen şirketleriyle beraber çalışıyoruz.

  • TÜRK GENÇLERİ ÇOK BAŞARILI
  • * Microsoft, IBM gibi şirketlerde Türk bilim adamlarının etkinliği nasıl? Eskiye oranla daha aktifler diyebilir miyiz?
  • Microsof'un İstanbul ofisi bölgesel bir merkez. İstanbul'un jeopolitik konumunu değerlendirerek burayı bölgemizdeki diğer ülkeleri yönetecek bir merkez gibi konumlayabiliyoruz. İkinci olarak Microsoft'un global merkezinde çalışan Türk araştırmacılar, ürün geliştiriciler ya da yöneticiler var. Onlar da Microsoft'un merkezi ABD'de Microsoft adına geliştirmeler yapıyorlar. Bu sayı oldukça yüksek. Türkiye'de iyi üniversitelerden mezun olup ABD'ye giden çok sayıda arkadaşımız var. Bu anlamda geleceğe dair umutluyum. Gençler bu konuda çok başarılı.
* Endüstri 4.0'ın bir başka getirisi de akıllı fabrikalar. Gelecekte fabrikaların insan gücüne ihtiyaç duymadan kendi kendini yönetmesi öngörülüyor. Türkiye bu teknolojinin ne kadarını kullanabiliyor?

Fabrikalar kendi kendini önümüzdeki 5 ya da 10 sene içinde yönetecek. Fabrikalar zaten büyük ölçüde otomotize oldular. Fabrikalarda artık eskiye oranla daha az işçi çalışıyor. Üretim bandında kullanılan birçok makina artık otomatik çalışıyor. Bu daha da artacak. Yani özellikle mavi yaka çalışanlarının bundan daha çok etkileneceğini düşünüyorum. Bu tüm dünyada 20-30 senedir gördüğümüz bir trend aslında. Robotlar araba üretiminde bütün dünyada ve Türkiye'de de yoğun olarak kullanılıyor. Robotların kullanımı daha da artacak. Üretim bandında çalışan işçi sayısına daha az ihtiyaç duyulacağını düşünüyoruz. Ama buna karşılık o robotları tasarlayan ve bir araya getiren fabrika ortamını bu yeni ihtiyaçlara göre kurgulayan insan sayısı artacak. Üretim yavaş yavaş birçok sektörde Çin'den tekrar Batı'ya kaymaya başladı. Çünkü Çin'in ucuz insan gücü avantajı artık anlamsız hale geliyor. Türkiye buna hem hazır hem hazır değil. Bu sektörde yetişmiş insan gücümüzü arttırmamız gerekiyor.


İNSANLAR GİBİ
HİSSEDEBİLECEKLER
* Yapay zeka konusunda bizi neler bekliyor? İnsanlık için tehdit mi yoksa bir avantaj mı?

Örneğin bir fotoğraf çektiğimizde telefon karşımızdakinin insan olduğunu bir kare çizerek algılayabiliyor. Yani gördükleri imajlarda var olan nesneleri tanıyabiliyorlar. Makineler kuvvetlendikçe hissedebilme açısından insanlarla aynı seviyeye geliyorlar. Hissetmeyi gerektirecek işlerde insanlardan daha fazla yetkinlikleri şu an var. Örneğin bir çevirmene eskisi kadar ihtiyaç duyulmuyor artık. Ama akıl yürüterek ileri aksiyonları algılama konusunda tam gelişmiş değiller. Bu zaman alsa bile oradada yetkin olacaklar. Sürekli veri aldıkları için makinalar bir önceki makinalardan çok daha yetkin olacak. Bizim beklentimiz yapay zekanın 2032- 2040 yılları civarında pek çok işi radikal olarak değiştireceği yönünde.

* Yani robotlar işlerimizi elimizden mi alacak?

İşlerin ortadan kalkmayacağını ancak işlerin yapılış şeklinin değişeceğini düşünüyoruz. Örneğin doktorların bir kanser vakasını tahmin edebilmeleri şu an çok zor. Bu nedenle doktorlar kanserli dokuları teşhis ettiklerinde geç kalmış oluyorlar. Yapay zeka bunun tahminini yapabilir. Bu verileri daha iyi kullanabilen ve yapay zekadan gelen donelerle desteklenen doktorluk anlamına geliyor olacak.

* Günümüzde Endüstri 4.0 ve yapay zeka teknolojilerine hakim olan ülkeler hangileri?

Bu araştırmaların en çok yoğunlaştığı ülkeler ABD ve Almanya. Bu bilimde insan yetiştiren ülkelerin başında ise Çin ve Japonya geliyor.


Bitcoin'in kullanımı sınırlı
* Son günlerde hayli gündem olan sanal para birimi Bitcoin, Blockchain veritabanı teknoloji üzerinden uygulanıyor. Geçtiğimiz günlerde bir evde yoğun bir şekilde elektrik harcandığı için bitcoin üretiminden şüphelenildi. İsteyen herkes Bitcoin üretebilir mi?

Blockchain (Blok zinciri) teknolojisi, ilk kullanım alanını Bitcoin ve benzeri kripto paralarda buldu. Bitcoin, internet üzerinde üretilen, herhangi bir devlet otoritesine, merkez bankasına... vs gibi kurumlara ihtiyaç duymadan üretilen bir para birimi. Bitcoin üretmek için, bitcoin üreten bir blok zincirine dahil olmak; bunun için de özellikle grafik arayüzü kuvvetli bir bilgisayara sahip olmak gerekiyor. Ancak, bu tek başına yeterli değil, zira bitcoin üretmek (veya bitcoin madenciliği), çözümü zor bir şifresel problemi çözmeyi gerektiriyor ve dünyada bu ağ üzerindeki tüm cihazlar bu iş için birbiriyle yarışıyor. Bu nedenle de bitcoin madenciliği yapmak için nispeten düşük bir yatırım yapmak gerekli.

* Blockchain (Blok Zibnciri) gelecekte hangi alanlarda kulanılabilir?

Blok zinciri, kurumların birbirine güvenmek zorunda olmadığı senaryolarda kullanılabilecek bir alan. Örneğin, tapu kayıtlarının, araç tescil işlemlerinin, okul mezuniyet belgelerinin blok zinciri ile çok daha güvenli ve şeffaf bir şekilde kaydedilebileceği; aradaki aracı kurumların da fonksiyonlarının değişeceği (veya ortadan kalkacakları) bir dünyanın çok yakın olduğunu düşünüyoruz.

* Gelecekte tüm alışverişlerimizi Bitcoinlerle yapabilecek miyiz? Bitcoin'in geleceği için ne düşünüyorsunuz?

Bitcoin, yalnızca elektronik olarak yaşayan bir para türü. Fiziksel bir kağıda dönüşmüyor. Dolayısıyla, nakit alışverişler için kullanımları sınırlı. Hatta Bitcoin’in de dahil olduğu kripto paraların tamamında en büyük problem yasal olarak geçerliliklerinin kısıtlı olması. Örneğin Türkiye’de Bitcoin bir ödeme aracı olarak kabul edilemiyor.

#Teknoloji
#Robot
#Cavit Yantaç
6 yıl önce