|

Meddahlık karşındakine ayna tutmaktır

Geleneksel Türk tiyatrosunun önemli temcilcilerinden Münir Canar Meddah filminde eski ihtişamlı günlerini arayan ve geçmişte yaptığı hatalardan dolayı pişmanlık duyan yaşlı bir meddahı canlandırıyor.

Harun Karaburç
00:00 - 9/02/2014 الأحد
Güncelleme: 18:36 - 8/02/2014 السبت
Yeni Şafak
Meddahlık karşındakine ayna tutmaktır
Meddahlık karşındakine ayna tutmaktır

Yapımcılığını, senaryosunu ve yönetmenliğini Batur Emin Akyel'in yaptığı başrollerini geleneksel Türk tiyatrosunun önemli temsilcisi Münir Canar, Tuğçe Kumral ve Evren Bingöl'ün paylaştığı Meddah filmi izleyicisiyle buluşmak için gün sayıyor. Çekimleri İstanbul, Çanakkale ve Ayvalık'ta tamamlanan filmde Tolga Evren, Hakan Gerçek, Haldun Boysan, Mehmet Atay ve Erdoğan Aydemir de rol alıyor. Eskiden çok meşhur bir tiyatro oyuncusu olan Aziz Dervişan'ın yanlış seçimleri, onu hiç düşünmediği yerlere sürükler. Dostlarının yardımlarıyla ayakta duran Dervişan, ölmeden evvel yaptığı hataların bedelini ödemek ister. Aziz Dervişan'ın zamanında yaptığı birtakım hatalardan yola çıkılarak yazılan hikaye, geleneksel Türk tiyatrosu adına da bazı eleştirilerde bulunuyor. Batur Emin Akyel Meddah için, 'İzleyicilerin güleceklerini ya da ağlayacaklarını garanti edemem ama Meddah hayatla yüzleşecekleri bir film. Yüzleşmek için gelsinler bu filme.' diyor.

SON PİŞMANLIK

Mesleki kariyerini hızlı adımlarla çıkan insanlar bazen egolarının kurbanı olur ve kazanma hırsı uğruna ellerinde ne varsa harcarlar. Hatta en çok sevdiklerini bile. Bu, her meslek için geçerlidir ancak oyuncu ve şarkıcılar gibi fiziği, yeteneği, güzelliği, sesi ile bir yerlere gelmiş kişiler için bu durum daha çok kaçınılmazdır. Meddah filminde karşımıza çıkan Aziz Dervişan da bu durumun tipik bir örneği. Bir zamanlar çok ünlü olan Aziz Dervişan daha çok oyunda rol alma uğruna, nefsinin kurbanı olur ve sonunda her şeyini kaybeder, yalnız bir adama dönüşür. Şimdi ise tek isteği hatalarını telafi etmektir. Bakalım son pişmanlık fayda edecek mi?

SON MEDDAH MÜNİR CANAR

Tiyatro izleyicisi olmayanların daha çok dizilerden tanıdığı usta oyuncu Münir Canar Meddah'ta Aziz Dervişan rolüyle karşımıza çıkıyor. Batur Emin Akyel usta oyuncu için, 'Münir Canar olmasa bu filmi yapamazdık. Bir meddahı olması gerektiği gibi canlandırabilecek iki ya da üç kişi var zaten. Münir Canar da onlardan biri.' diyor. Filmin ismine baktığımızda bir meddah hikayesi gibi duruyor ama film aslında bir baba-kız hikayesi. Akyel, Meddah filmine bir meddah hikayesi ya da belgeseli çekmek için başlamadığını söylüyor. Akyel'in meddahı seçmesinin birtakım nedenleri var. 'Semazen gibi Karagöz Hacivat gibi meddah da binlerce yıllık bir geçmişe sahip. Meddah da diğerleri gibi turizm objesi haline getirildi.' diyen Akyel, hiç olmazsa elimizde görsel bir materyal kalsın diye meddahı ön plana çıkardığını kaydediyor.

BİR BEDEL ÖDEME FİLMİ

Film hem verdiği mesajlarla hem de zihnimizde çağrıştırdıklarıyla içimize işleyen bir hikayeyi anlatıyor. Filmde salt kötüler ya da salt iyiler yok. İkisinin arasında gidip gelen insan hallerine tanık oluyoruz. Zaten yönetmenin anlatmaya çalıştığı da bu. Batur Emin Akyel, anlatmak istediğini -bu sömürülmeye çok müsait bir konu da olsa- büyük bir titizlikle öyle bir anlatıyor ki hikaye için başka inandırıcılığa gerek kalmıyor. Meddah'ı şöyle özetliyor Akyel, 'Benim asıl anlatmaya çalıştığım şey afişte de yazıyor 'herkes bir hayat seçer ve bunun bedelini öder.' Filmin ana cümlesi bu. Farkında olarak ya da olmayarak seçimler yaparız ve bu seçimlerin bedelini öderiz. Meddah da bunun ödenme zamanıyla alakalı bir film.'

Taklitten öteye geçemiyorlar

Hikayenin kökü Yeşilçam melodramlarına dayansa da Akyel bunu bir melodram gibi anlatmıyor. Sinemanın hayatı yansıttığına inanan Akyel sadece ayna tutuyor. Günümüz sinema sektörü ve sinema izleyicisi üzerine de ciddi eleştirilerde bulunuyor: Bir sürü Nuri Bilge Ceylan'a ya da Zeki Demirkubuz'a gerek yok. Birçok yönetmen taklitten öteye geçemiyor. Ben öyle yapmadığımı düşünüyorum. Sinemanın çoğunluğu komedi filmleri kapattığı için bize de yapacak çok fazla bir şey kalmıyor. İnsanların yüzde sekseni sinemaya gitmek için evden çıkarlar film izlemek için değil. Sinemaya gittiklerinde film seçerler. Halihazırda şu an gittikleri zaman beş tane komedi filmi var. Kötü film manasında söylemiyorum ama insanların bu filmlerden başka seçenekleri yok.

Ya komedi ya bağımsız

Türk sinemasında yaşanan kısır döngüye ve yapılan işlerin hep aynı olmasına da değinen Akyel, 'Bir komedi filmleri var bir de sanat filmi dediğimiz arthouse film kategorisi var. Bunun ortası boş. Ya o ya bu. Böyle bir sinema gelişmez, çöker. Makas bu kadar açılırsa sinemanın yaşama ihtimali yoktur.' diyor. Meddah'ın ne komedi izleyicisi tarafından ne de arthouse sinemaseverler tarafından beğenileceğini söyleyen Akyel, sinemanın sadece bu ikisi arasında gidip gelmesinden son derece huzursuz. Bu konuda Onur Ünlü örneğini veren Akyel, 'Mesela Onur Ünlü bu sıkıntılardan dolayı çok farklı bir yola girdi. Nasrettin Hoca hesabı arkasını döndü kimse yoktu. Şimdi Onur Ünlü bir daha nasıl film çekecek? 'Sen Aydınlatırsın Geceyi' çekilen en iyi iki üç filmden biri bence.' yorumunda bulunuyor.

٪d سنوات قبل