Hazreti Mevlânâ ve ailesinin Konya’ya teşriflerinin 795. yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde 16-19 Haziran’da Sufi Sinema Günleri gerçekleştirildi. Teşerrüf-i Konya etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen Sufi Sinema Günleri; Portekiz, İspanya, Tunus, Cezayir, İran ve ABD başta olmak üzere farklı ülkelerden konuklar katıldı. Sinema Günlerinde Nacer Khemir’in Fısıldayan Kumlar ve Muhyiddin’i Aramak, Majid Majidi’nin Güneşin Çocukları, Nazif Tunç’un Karınca, Jose Sanchez Montes Gonzales’in El Hamra Tehlike Altında, Bensalem Bouabdallah’ın Kurtuba ve Endülüs Buluşmaları filmi başta olmak üzere, Çağla Çağlar, Ali Özel gibi yönetmenlerin filmleri gösterildi. Katılımcılar, beyaz perdede tasavvufun, Konya sokaklarındaki gezilerinde ve sema gösterilerinde ise Mevlânâ’nın izini aradı.
ESERLER SERGİLENMEYİ BEKLİYOR
Mevlânâ Türbesi ziyaretiyle başlayan etkinlikte, gazetecilere müze müdürü Naci Bakırcı eşlik etti. Mevlânâ’nın sandukasını ve örtülerini Şeb-i Arus’ta yenilediklerini, çalışma yaparken Kanuni dönemi sandukalarını ortaya çıkardıklarını söyledi. Bakırcı, yakın zamanda depolarından Mevlânâ’nın kıyafetlerini onarım için çıkardıklarını fakat sergi alanının darlığı nedeniyle gösteremediklerini dile getirerek, “Müzemize günde yaklaşık 8 bin kişi geliyor. Burada Selçuklu Sarayı’nda kullanılan ayna, aydınlatma ve zincirleri sergiliyoruz. Beylikler döneminden de çok eser var. Koleksiyonumuzda 10 binden fazla Mevlevi atama belgesi, 4 bin nadir el yazması, 150 kilim bulunuyor” dedi.
DÜNYADA BENZERİ YOK
Konya İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar, program hakkında değerlendirmede bulunarak, “2017 yılında başladığımız Sufi Sinema dünyada benzeri olmayan butik bir etkinlik. Bugüne kadar gerektiği gibi üzerinde durulmayan tasavvuf konulu film çalışmalarına bu yarışmayla dikkat çekebilirsek amacımıza ulaşmış olacağız. Sufi Sinema Günleri, film gösterimlerinin yanı sıra paneller, açık oturumlar ve ödüllerle diğer sinema festivallerinden ayrı bir noktada” dedi.
YÖNETMEN, YAPIMCI VE KURUMLAR BULUŞTU
Sufi Sinema Günleri koordinatörü İhsan Kabil ise destek bulamayan tasavvufi filmleri seçip sinema günleri kapsamında gösterdiklerini söyledi. Kabil, “Dünya sinemasından tasavvufla ilgili filmleri tekrar gündeme taşıyalım diyerek, insanlık algımıza ve tasavvurumuza aykırı düşmeyecek yapımları almaya çalıştık. Tasavvufi filmler pek rağbet görmüyor, destek bulamıyor. Bu konuyu masaya yatırmak için ‘Bir Film İçin Sponsor Bulmak’ başlıklı bir oturumda, programa katılan yönetmen, yapımcı ve resmi kuruluşları buluşturduk” diye konuştu. İsviçreli eski balerin, yazar Rabia Christine Brodbeck de projeleri için destek bulamayan yönetmenleri dinlediklerini ve yeni film projelerini tartıştıklarını söyledi.
TRT PLATOSUNUN İLK ZİYARETÇİLERİ
Etkinliğe gelen gazetecilere Mevlânâ dizisinin çekildiği Meram’daki TRT platosu da gezdirildi. Sinema Günlerine özel olarak kapıları açılan mekân, TRT’nin Anadolu’daki en büyük platosu. TRT, yaklaşık 55 bin metrekare alandan oluşan platoyu gezen yönetmenlere, “Burada her türlü işbirliğine hazırız” dedi. 13. yüzyıl Alaaddin Keykubat Sarayı’ndan Mevlânâ’nın günümüze ulaşamayan evine kadar her yapıda dönemin ruhu yansıtılmaya çalışılmış. Dizi, önümüzdeki yılbaşında açılması planlanan TRT’nin dijital platformunun ilk işlerinden olacak.
