|

Milli kodlarımız Dede Korkut’ta

Dede Korkut Destanı, akademisyenlerin katıldığı Dede Korkut Sempozyumu’nda farklı açılardan ele alındı. Geçtiğimiz günlerde bulunan yeni boyları hatırlatan araştırmacı yazar Sabri Koz, “Yeni buluşlar bizi çok memnun ediyor, merakla yayınlanmasını bekliyoruz. Dede Korkut, milli kodlarımızın tamamını barındıran bir eserdir” diye konuştu.

İlker Nuri Öztürk
04:00 - 6/05/2019 Pazartesi
Güncelleme: 02:14 - 6/05/2019 Pazartesi
Yeni Şafak
Etkinlikte Prof.Dr. Öcal Oğuz, Prof.Dr. Mustafa Kaçalin, Prof.Dr. Salahaddin Bekki, Ergün Veren, Doç.Dr. Evrim Özünel, Dr. Süleyman Şenel bildirilerini sundu.
Etkinlikte Prof.Dr. Öcal Oğuz, Prof.Dr. Mustafa Kaçalin, Prof.Dr. Salahaddin Bekki, Ergün Veren, Doç.Dr. Evrim Özünel, Dr. Süleyman Şenel bildirilerini sundu.

Türk edebiyatı ve kültür hayatı için en önemli kaynaklardan biri olan Dede Korkut Destanı her yeni çalışmada kıymetini korumaya devam ediyor. Yapı Kredi Kültür Sanat’ta düzenlenen Dede Korkut Sempozyumu’nda eser, farklı açılardan ele alındı. Araştırmacı yazar Sabri Koz moderatörlüğündeki etkinlikte Prof.Dr. Öcal Oğuz, Prof.Dr. Mustafa Kaçalin, Prof.Dr. Salahaddin Bekki, Ergün Veren, Doç.Dr. Evrim Özünel, Dr. Süleyman Şenel bildirilerini sundu. Yeni buluşların olduğunu hatırlatan Koz, “Metin Ekici beyin bulduğu bir boy (destan içindeki bölümlere boy da deniyor), Necati Demir beyin bulduğunu söylediği 7 yeni boy bizi çok memnun ediyor. Bu buluşların ne olduğunu biz de merak ediyoruz, yayınlanmasını bekliyoruz. Dede Korkut, milli kodlarımızın tamamını barındıran bir eserdir. 39’dan beri ilmi ve popüler çalışmalar yapılıyor ama çağımıza uygun opera, çizgi roman gibi çağdaş sanatlar da yapılmalı. Öğretmenlerin Dede Korkut üzerine eğitilmeleri gerekiyor. Okullarımızda Dede Korkut’u okutmadan mezun vermemeliyiz. Kendimizi anlamak ve dünyaya ifade etmenin yollarından biri budur” şeklinde konuştu.

ÖZENSİZLİK AMAÇTAN UZAKLAŞTIRDI

Dede Korkut üzerine yapılan çalışmaların 70’lerde azaldığına değinen Bekki, 80’lerden itibaren ise uluslararası toplantıların başladığını hatırlatıyor. Araştırmaların yeni kitaplara, tartışmalara, minyatür, müzik alanlarındaki sanat eserlerine kapı açtığına vurgu yapan akademisyen Almanca, İngilizce, Rusça, Farsça, Gürcüce dillerinde de çalışmalar olduğunu söylüyor. Dede Korkut yayınlarının savaş, siyasi arayış, 100 Temel Eser projesinden etkilendiğine değinen Ergün Veren, şöyle konuştu: “Zamanla artış gösteren Dede Korkut baskılarında yeniden yazma, vezin dönüşümü, basım hatası, kesip çıkarma, gizli alıntı, kolaj gibi sebeplerden dolayı bozmalar meydana gelmiş. Kimi yayınlar kültür aktarımı amacından uzaklaşmıştır. Bunun sebepleri özensizlik, idelojik, ticari kaygılar ve okur hedef kitlesi olarak sayılabilir.”

  • Gençler için anlaşılır olmalı
  • Araştırma kitaplarının çok kaynaklı olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Kaçalin “Muharrem Ergin ve Orhan Şaik Gökyay olmak üzere Dede Korkut üzerine ömür gömülmüş kitaplar var. Hocalarımız, okumayı doğru yapmak için birçok kaynak taramışlardır. Yeni yayınlarda ev yerine çadır, ülke yerine hediye gibi kelimelerin tercih edilmesi gençlerin kolay anlamasına yardımcı olacaktır” dedi.


#​Dede Korkut Destanı
#Sempozyum
#Sabri Koz
5 yıl önce