|

Moda sektörü tesettürü anlamadı

Dünyaca ünlü model Halime Aden geçtiğimiz ay modelliği bıraktığını açıklayarak annesi gibi samimi bir Müslüman olarak yaşamak istediğini bunun moda dünyasında mümkün olamayacağını söyledi. Aden’in alkışlanan bu kararı gözleri tesettürlü fenomenler üzerinden para kazanmayı seçen moda dünyasına çevirdi.

Serap Cebeci
04:00 - 27/12/2020 Pazar
Güncelleme: 20:50 - 26/12/2020 Cumartesi
Yeni Şafak
Halime Aden
Halime Aden

İlk tesettürlü model olarak lüks markaların defilelerinde boy gösteren ve dikkatleri üzerine çeken Somali asıllı Halima Aden, sosyal medya üzerinden yaptığı bir dizi paylaşımla, moda sektöründe çalışmanın onu dini inançlarından taviz vermeye zorladığı için geçtiğimiz ay modelliği bıraktığını açıkladı ve bu kararıyla gündem oldu. Halima Aden kazanmak ve tüketmek için kurgulanmış dünyada muhafazakar kesimi içini çekmek isteyen sektörün öne çıkardığı isimlerden en tanınan yüzüydü. Biz de Aden’in bu kararından yola çıkarak moda sektörünün muhafazakar dünyaya bakışını mercek altına aldık.




MUHAFAZAKARLIĞI SİLİKLEŞMİŞ FENOMENLİK

Çok değil 10 yıl öncesinde, Dina Tokio, Amena Khan ve Kuveyt’ten Ascia AKF muhafazakar blogger’lar ve influencer’lar aynı dini ve kültürü paylaşan örtülü hemcinslerine dini inançlarına bağlı kalınarak aynı zamanda iyi giyinmek, iyi hissetmek ve iyi görünmenin yollarını anlatmanın bir yolu olarak giyim kuşamlarını, makyajlarını, evlerini sosyal medyada tüm dünyaya sergilemekte bir beis görmediler. Başlangıçta niyetler müslüman kadının da toplumda doğal olarak, örtüleri ile var olduğunu göstermekti. Ve beklenmediği kadar ilgi gördü. Yeni pazarlar arayan moda endüstrisi için bu ilgi öylesine iştah kabartıcıydı ki, ünlü moda markaları ihtiyacı olan bu taze kanı nakde çevirmek için daha önce görmezden geldiği örtülü müslüman kadına; reklamlarında, podyumlarında ve tabi ki tasarımlarında yer vermeye başladı. Dünyaca tanınan moda evleri, kendine yeni bir hedef kitle belirlemişti. Kültürel kıyafetlerinden kurtulup, modern trend parçalara ilgi duyan, kıyafeti ile her ortamda var olmak isteyen, tüketen, muhafazakar örtülü kadın. Örtüleri ile bu yarışa giren moda öncüleri ağız birliği etmişçesine “başörtülerinin moda trendi değil bir yaşam tarzı” olduğunu savunuyorlardı. Fakat Halima Aden’nin modellik hikayesinde olduğu gibi kimi zaman inanç esaslarından verilen tavizler ve “modern” tesettür anlayışı sektörde kabul görmek ve meslektaşlarının önüne geçmek için yeterli değildi.


İSLAMİ HASSASİYETLER GÖZARDI EDİLDİ

Rekabetin tüm keskinliği ile kendini hissettirdiği moda dünyasında, islamın getirdiği sınırlamalar bir çok influencer için bir engel olarak görülmeye başlandı. Dünyada muhafazakar kimliği ile var olmaya çalışan blogerların çabaları sektörün içinde kabul gören bir varlık savaşına dönüştü. Yıllardır müslüman kadını yok sayan bu marjinal sektörde var olmak kolay değildi. Daha çok takipçi, daha çok işbirliği, daha çok reklam ve daha dahası için taviz vermek gerekiyordu. 2020 yılına geldiğimizde müslüman örtülü moda bloger’larına öncülük eden bir çok ismin yine “kişisel inançları ve tercihleri” doğrultusunda başörtülerini açtıklarına şahitlik ettik. Muhafazakar kısmı silikleşmiş, influencer kısmı parlatılmış isimlerin moda dünyası içindeki var oluş süreçlerine tanıklık etmeye de devam edeceğiz. Niyetler yeniden gözden geçirilirken; sorgulamaya devam etmemiz gereken bir soru var: İslamın yasakladığı olguları adeta cilalayan, bir çok ahlaki değeri yerle bir eden moda sektörü yabancı olduğu muhafazakar kadına kucak açarken gerçekten onun inançlarına, haklarına saygı duyarak varlığını kabul mü ediyor? Yoksa kazanmak ve tüketmek üzere kurgulanmış bu yaldızlı dünyanın sömürü anayasasın da, ‘kazanmak için her yol mübahtır’ anlayışının yeni kurbanı muhafazakar kadın mıdır?


MÜLTECİ KAMPINDA BÜYÜDÜ

7 yaşına kadar Kenya’da bir mülteci kampında yaşayan ve sonrasında ailesi ile birlikte Amerika’ya göç eden ünlü model Amerika’da Somali nüfusun yoğunlukta olduğu Minnesota’da yaşamaya başladı. Adını ilk defa 2016 yılında tesettür mayosu ile katıldığı ve dereceye girdiği güzellik yarışması ile duyuran mülteci model, uluslar arası model ajansı IMG’ye kabul edilen ilk tesettürlü model oldu. İlk kez NY moda haftasında dünyaca ünlü modellerle birlikte yürüyen Aden, Rihanna’nın Fenty Beuty, Kanye West’in Yeezy markalarının kampanyalarında rol alırken, American Vogue, vogue Arabia, Elle, Allure gibi pek çok ünlü derginin kapaklarında yer aldı. 1,5 yıl önce en prestijli dergilerden Sports Illustrated’in mayo sayısında yer alan ilk tesettürlü model olarak tarihe geçti. Aynı zamanda bir aktivist olan Halima, 2018’de UNICEF Büyükelçisi seçildiğinden beri, UNICEF’in küresel insani yardım çalışmaları için farkındalık yaratmak ve desteği teşvik etmek amaçlı birçok etkinlikte yer aldı. Bir mülteci olarak, göç etmek ya da bir kamp da yaşamak zorunda kalan insanların haklarını savunmak ve onların sesini duyurmak için DAİŞ tarafından öldürülen Afganlı genç bir mültecinin hikayesini anlatan “Ben senim” adlı bir film projesinde çalıştığını duyurdu.




Covid 19 sana teşekkür ederim

Covid 19’a teşekkür ederim, endüstriye ara verince, kişisel tesettür yolculuğumda yanlış yere gittiğimi fark ettim” diyen ünlü model Halime Aden; içinde bulunduğu için pişmanlık duyduğu işlerin görüntülerini sosyal medya hesabından yayımlayarak “Tesettürlü olmak, benim için gerçek anlamda inişli-çıkışlı bir yolculuk oldu. Riske attıklarımdan çok fırsatlara odaklandığım için, toy ve isyankar olduğum için sadece kendimi suçluyorum” sözleriyle podyumları bırakmasının sebebini de söyledi. Başında bir denim pantolonun yer aldığı görseli paylaşan Aden, “Bu benim tarzım değil, hiç bir zaman da olmadı, böyle bir şey yapmalarına neden izin verdim bilmiyorum, bu ben değilim” diyerek pişmanlığını açıklıkla dile getirmişti. Modelin duyuruları, Rihanna ve Gigi Hadid gibi ünlülerin desteği ve övgüleriyle karşılandı. Süper model Naomi Campbell, Aden’in en son Instagram gönderisinin altına «Dürüstlüğünüze sadık kaldığınız için gurur duyuyoruz» diye yazdı. Bu açıklamalar yapılan yorumlar geçtiğimiz ay epey konuşulmuştu.

EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ ANNESİ

Bir göçmen olarak yaşadığı iniş çıkışları açık yüreklilikle şahsi platformunda paylaşan genç model, tesettüre kimsenin yönlendirmesi veya baskısıyla girmediğini de söylüyor: “Hayatta kendi tercihiniz olmayan her şey sizi baskı altına alır ve size zor gelir. Ancak büyük çoğunluk için başörtülü olmak bir seçim. Benim için de bu bir tercihti. Anneme başörtüsü takmak istediğimi söyleyen bendim. Annem gibi olmak ve dinime aşık olmak istedim.“ Ancak içinde bulunduğu renkli dünya ve öncü olarak etiketlenmenin heyecanı, inançlarını gözden kaçırmasına neden olduğunu, annesinin uzun zamandır onu bu sektörden inançlarına aykırı olduğu düşüncesiyle uzaklaşmaya teşvik ettiğini de söyledi.


Kendi yanlışlarını açık yüreklilikle sorgulamaya devam eden model, “Kendimi savunuyorum ama aynı zamanda moda için ruhunu kaybeden tüm insanlara karşı tavır alıyorum” dedi. Aden ayrıca, “Sanki başörtüsünü temsil etmek için bu markalara ihtiyacımız varmış gibi. Onların bize ihtiyaçları var. Asla tersi olmaz. Ama o zamanlar herhangi bir ‘temsil’ için o kadar çaresizdim ki, kim olduğumla bağlantımı yitirmiştim. Bütün maksadımı aşmazmış gibi ‘seksi tesettürlü’ olmak istediğimi hatırlıyorum” itirafında bulundu. Paylaştığı fotoğraflarda saçının ve tüm vücudunun örtülü olmasına rağmen çekimlerdeki stilin birçok yönden “gerçek” başörtüsünü yansıtmadığını öne sürerken sektöre de eleştiri getirdi. “Moda sektörünü suçladığım konu, Müslüman kadın stilistlerin olmaması” diyen Aden, bunun moda endüstrisinde başörtüsüne daha az anlayış gösterilmesine yol açtığını söyledi.

ODAMA DÖNÜP AĞLADIM

Ünlü model 2017›de Glamour dergisi için başörtüsünün altında yeşil bir örtü ve boynundaki tüylerle onu gösteren bir fotoğraf çekiminden bir görüntü yayımlandı “Otel odama geri döndüm ve bu çekimden sonra ağladım çünkü içten içe bunun olmadığını biliyordum. Ama konuşamayacak kadar korktum” diye yazdı. Açıklamalarına devam eden Halima, “Şimdi geriye dönüp baktığımda asla yapmam dediğimi şeyleri yaptım. Uyum sağlamak için kim olduğumdan ödün veriyorum. Buna bir nedenden dolayı ‘başörtüsü yolculuğu’ dediklerini ve sınırlarınızı eski haline getirmek için asla çok geç olmadığını unutmayın” dedi.

Hem moda endüstrisi hem de müslüman kadınlar tarafından uzun zamandır muhafazakar modanın yıldızı olarak selamlanan Aden, dini inançlarına saygı duymadığını söylediği bazı markalarla bağlarını keseceğini ve işleri reddedeceğini açıkladı. Modadan tamamen uzaklaşmadığını, aksine ona iş teklif etmek isteyenler için inançlarına uygun standartlar belirlediğini söyledi. Temsile asla ihtiyacımız olmayacak diyen model; “10 milyon dolara bile bir daha başörtümü riske atmam. Başörtümü hiç olmadığı kadar koruyorum ”diye yazdı.

#Moda sektörü
#Tesettür
3 yıl önce