|

Modaların dışında görünenin ötesinde

Sachiko Murata’nın İslam’da Cinsiyet Diyalektiği / İslam’ın Taosu adlı kitabı Hece Yayınları etiketiyle okurla buluştu. İslâm’ın Taosu dört kısma yayılmış olan 10 bölümden oluşuyor. Her bölümde Kur’an ayetlerine ve hadislere irfani gelenek de denen tasavvuf büyüklerinin ve İslâm filozoflarının getirdikleri yorumlar naklediliyor, gerektikçe karşılaştırmalar yapılıyor.

04:09 - 15/06/2019 السبت
Güncelleme: 12:11 - 14/06/2019 الجمعة
Yeni Şafak
Sachiko Murata
Sachiko Murata
İBRAHİM DEMİRCİ

1943 yılında Japonya’da doğan Sachiko Murata, aile hukuku alanında öğrenim gördü. İslam aile hukukuna duyduğu ilgi, onu Tahran Üniversitesine yöneltti. Yüksek lisans tezinin konusu “İslam’da Geçici Nikâh: Mut’a”, doktora tezinin konusu: “Nizami-i Gencevi’nin Heft Peyker’inde Kadının Rolü”. Seyyid Hüseyin Nasr’ın da öğrencisi olan Murata, 1983 yılından beri New York’ta Stony Brook Üni-versitesinde İslam, Konfüçyanizm, Taoizm ve Budizm üzerinde dersler veriyor. William Chittick ile evli olan Murata’nın kocasıyla birlikte kaleme aldıkları İslam’ın Vizyonu adlı eseri Turan Koç tarafın-dan dilimize çevrildi ve hayli ilgi gördü. (İnsan Yayınları, 7. Baskı, İstanbul, 2019, 340 s.)

Sachiko Murata’nın Amerika’da 1992 yılında yayımlanan The Tao of İslam adlı eseri, İslam’da Cinsiyet Diyalektiği / İslam’ın Taosu adıyla Şamil Öçal çevirisiyle Hece Yayınları tarafından yayımlandı. 672 say-fadan oluşan eserin ilk metni “Çevirmenin Ön Sözü”. Burada çevirmen, “cinsiyet”in “Tanrı’da, ev-rende ve insanda var olan çift kutupluluk” anlamına geldiğini vurguluyor. Yazarın, “zımnen kadim dinî gelenekler arasında müşterek ezelî bir hakikat anlayışının bulunduğunu ispat etmeye çalış”tığını belirtiyor.

ÜZÜNTÜ VEREN İHMAL

Yazar, Türkçe tercüme için yazdığı kısa ön sözde kitabının ilk neşrinden bu yana yapılan çalışmalardan şikâyet ediyor: “Akademisyenler İslam hakkında çalışmayı düşündüklerinde, İslami düşüncenin yegâne formu sanki fıkıhmış gibi davranıyorlar. Modern dünyadaki ideolojik çabaların doğasını göz önünde bulundurduğumuzda belki bunun beklenen bir şey olduğunu söylemek mümkün. Ancak kadının rolünden bahsettiklerinde bizzat Müslümanların, büyük filozofların ve sufilerin dile getirdiği kendi entelektüel geleneklerini hâlâ ihmal ettiklerini görmek üzüntü veriyor.” (s. 13).


MISTIK HIKMET ANTOLOJISI

Murata’nın kitabına yazdığı Ön Söz’de Annemarie Schimmel de ilginç görüşler öne sürmektedir. İslam’la ilgili önyargılardan ve bilgisizlikten yakınan Schimmel, 1950’li yıllarda Ankara İlahiyat Fakülte-sinde “Numen’in iki yönü”nü açıklamaya çalışırken öğrencilerinin verdiği tepkiyi hatırlar: “Biz asırlar-dır bunu biliyoruz! Biz Allah’ın daima bir celal bir de cemal yönü olduğunu, yani Yüce Kudret’e ve Sonsuz Rahmet’e sahip olduğunu ve bunların O’nda kemal olarak birleştiğini biliyoruz.” (s. 17)

Kitapta birçoğu ilk kez tercüme edilmiş olan çok sayıda klasik metnin “mistik hikmet antolojisi” oluş-turduğunu belirten Schimmel, bu eserin bir kadın tarafından yazılmış olmasını da anlamlı bulur.

Kitabının Giriş bölümünde dünyadaki İslam algılarının yanlışlığı ve sığlığı üzerine değerlendirmelerde bulunan Murata, kişisel deneyimlerini de aktarır. Tahran Üniversitesinde “kadın olduğu için şahsına yönelik özel bir davranış sergilendiği hissine kapılma”mıştır (s. 31).

1977 yılında İslam ve Konfüçyanizmin aile ilişkilerini karşılaştıran bir doktora tezi hazırlamaya karar veren Murata, İran İslam Devriminden sonra bu kararını gerçekleştiremez. Amerika’da “Dünya Din-lerinde Dişil Maneviyat” dersi verirken “İslam’a bir Uzak doğu perspektifinin yardımıyla yaklaşması gerektiğini, aksi takdirde tam bir yenilgiye maruz kalacağını anlamış” olur (s. 32).

“İslam’da Dişil İlke” konulu bir kitap yazmak üzere 1986-1987 akademik yılı boyunca malzeme topla-yan yazarın ulaştığı sonuç çok önemli, anlamlı ve uyarıcıdır: “Fakat metinler üzerinde çalışmam ilerle-dikçe dişillik hakkındaki İslami görüşü, erillik hakkındaki İslami görüşten ayırmanın hiçbir şekilde mümkün olmadığını daha açık bir şekilde gördüm. Böylece çalışma tedricen cinsiyet ilişkileriyle ilgili araştırmaya dönüşmüş oldu. Ne var ki bunun bile ancak alt başlık olarak anılması gerekiyordu; çünkü böyle bir ilişki daha geniş bir olgunun tek bir örneğini temsil ediyordu. Bu olgu, ilişkileri merkeze yer-leştiren bir tür kutuplu düşünme biçimidir. Bu düşünmenin gayesi, mutlak hakikat bağlamında her şeyin nasıl birbiriyle ilişkili olduğunu göstermektir. Başka bir deyişle amaç, tevhidin tesisidir.” (s. 57-58).

İslâm’ın Taosu “Üç Gerçeklik”, “Teoloji”, “Kozmoloji”, “Manevi Psikoloji” üst başlıklarını taşıyan dört kısma yayılmış olan 10 bölümden oluşuyor. Her bölümde Kur’an ayetlerine ve hadislere irfani gele-nek de denen tasavvuf büyüklerinin ve İslâm filozoflarının getirdikleri yorumlar naklediliyor, gerek-tikçe karşılaştırmalar yapılıyor. İhvan-ı Safâ risaleleri; İbn Arabi, Abdurrezzak Kâşâni, Sadreddin Ko-nevi, Saidüddin Fergani, Davud el-Kayserî, Müeyyidüddin el-Cendî, İzzeddin Kâşânî, İmam Gazzali, Necmüddin kübra, Meybûdî, Câmî, Mevlâna Celâleddin Rumî ve benzerlerinin görüşleri, ele alınan konuyu aydınlatmak üzere naklediliyor. Böylece okuyucu ayrıntılı ve zengin bir varlık, bilgi ve zevk sergisini dolaşmış oluyor.

Kitabın sonunda yer alan “Ek” (s. 643-654) Murata’nın devasa bilimsel çalışmasının önemini ve anla-mını vurgulayan sıcak, derin, duygulu ve etkili bir dertleşme etkisi bıraktı bende.

Kitapta karşılaşılan dizgi/düzelti yanlışlarının ve yazım tutarsızlıklarının zaman zaman okuma zevkini zedelediğini belirtmeliyim.

#​Sachiko Murata
٪d سنوات قبل