|

MS hastaları için umut var

Uzmanlar, MS hastalığının daha çok 20-40 yaş arası gençleri etkilediğine dikkat çekiyor. Kadınlarda MS’in erkeklere göre daha sık olduğu ifade edilirken, MS daha az olarak çocukluk çağında ve 50 yaş sonrası başlayabiliyor.

Haber Merkezi ve
00:35 - 30/05/2021 Sunday
Güncelleme: 12:05 - 30/05/2021 Sunday
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

Beyin, omurilik ve göz sinirlerini etkileyen Multiple Skleroz (MS), sinir hücrelerini saran miyelin kılıfı hasarıyla ortaya çıkıyor. Miyelin kılıfının beyinden gelen mesajlar vücuda ilettiğine dikkat çeken Bezmialem Vakıf Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Azize Esra Gürsoy, bu hasar sonucu sinir sisteminin işleyişinde aksamaların yaşandığını söyledi. MS’in en çok 20-40 yaş arası gençleri etkilediğini aktaran Prof. Gürsoy, “Kadınlarda MS erkeklere göre daha sık görülüyor. MS daha az olarak çocukluk çağında ve 50 yaş sonrası başlayabiliyor. Bu hastalık göz sinirinde oluştuysa bulanık görme, omurilikte sırt bölgesinde ise bacaklarda güçsüzlük, beyincikte ise denge bozukluğu gibi belirtilerin ortaya çıktığını kaydetti. Gürsoy, “MS’de yüz, kol, bacaklarda uyuşmalar, çift görme, baş dönmesi, idrar tutamama gibi yakınmalar olabilir. Yorgunluk da MS’de sık görülebiliyor” diye konuştu.


HASTALIĞI YÖNETEBİLİYORUZ

Hayatın en aktif döneminde MS hastalığını kabullenmenin zor olduğunu ifade eden Prof. Gürsoy, “MS hastalarımız günümüzde eskiye göre çok şanslılar. Son yıllarda MS alanındaki hızlı gelişmelerle elimizde bağışıklık sitemini düzenleyen çok sayıda ilaç seçeneğimiz var. Bu seçenekler ile artık hayatı etkilemeden MS’i biz yönetebiliyoruz. MS’liler uygun tedavilerle eğitimlerine, iş yaşamlarına devam edip ailelerini kurup çocuk sahibi olabilir. Tüm hastalardaki amacımız MS’in sessiz kalmasını sağlamak ve hastalığın ilerlemesini engellemek. Hastalarda erken başlanan ve uyumla sürdürülen tedavilerle bu sağlanıyor. Önemli bir nokta herkesin MS’inin farklı olduğu: MS tipi farklı olabildiği gibi ataklar farklı, atakların sıklığı farklı, plakların yerleri farklı, sayıları farklı, hastaların yaşam koşulları farklı, tüm bu farklılıklara göre hastalar için uygun ilaçlar hasta ile birlikte belirleniyor. Yani biz MS’le uğraşan hekimler her hastaya aynı elbiseyi giydirmiyoruz onların ölçülerine göre elbise dikiyoruz, takiplerde de değişiklikleri saptayıp elbiseyi onarıyor ya da yeni bir elbise dikiyoruz. Bu nedenle takip çok önemli, hastaların yakınmalarını belirlemek, muayene farklılıklarını ortaya koymak, MR değişikliklerini değerlendirmek gerekiyor” şeklinde konuştu.

HER AŞAMADA UMUT VAR!

Hastalık çok ilerlediyse tedavi etmek güçleştiğini kaydeden Gürsoy, “Her aşamada yapılabilecek uygulamalar var. MS hastalarımıza önerimiz bu durumu fırsata çevirerek hepimizin uyması gereken sağlıklı yaşam kurallarına uymaları. Sigarayı bırakmak, yeterli D vitamini almak, sağlıklı beslenmek, sporu günlük yaşama eklemek gibi. Kullanılan ilaçların MS’in sessiz kalmasını sağlayacağını bilerek tedavilerine devam etmeleri ise geleceklerine yapacakları en önemli yatırım” dedi.

SİGARA MS’I TETİKLEYEBİLİR

MS’in bulaşıcı olmadığını belirten uzmanlar, ailede MS hastalığı varsa bu hastalığın başka kişilerde görülme olasılığının yüzde 2 olduğunu belirtiyor. İyi bir fizik tedavi ve rehabilitasyon programının yanısıra yürüme destekleyici bazı ilaçlar tedaviye ciddi yarar sağlıyor. D vitamini eksikliği, beslenme alışkanlıkları, coğrafi etkiler, daha önce geçirilmiş virüs infeksiyonları, sigara ve genetik yatkınlığın MS gelişiminde rol aldığı düşünülüyor.

Umutsuzluğa yer yok


22 yıldır MS hastalığıyla mücadele eden Hemşire Ebru Fidancı, hayatını MS’e göre düzenlediğini söyledi. İlk belirtilerin 19 yaşındayken ortaya çıktığını söyleyen Fidancı, “O dönem bilinen bir hastalık değildi, tetkiklerde bir şey çıkmadı. Doktorlara gittim, en son 1999’da beyinde lezyonların görülmesiyle MS teşhisi kondu. 48 yaşındayım hala tedavi görüyorum. Hastalığın ataklarla seyredip düzelen bir şekli vardı. 3 kez büyük atak geçirdim, kortizon aldım ve hayatıma devam ettim. Ancak 2017’nin sonlarına doğru hastalığım seyir değiştirerek, ataksız ilerleyen şekle geçti. MS nedeniyle erken emekli oldum. Şu an destekle yürüyebiliyorum. Ben + MS = Ebru demek. MS zor bir hastalık, hayatınız değişiyor. Bir dönem mesleğimi yapamadım bu beni çok üzdü. Artık hastalığı kabullendim” dedi. Fidancı, “Ayaklarında güç bulamayanlar el sanatlarına yönlenebilirler. Bu süreçte zorluk yaşasanız bile umutsuzluğa kapılmayın. Bu bir imtihan çeşidi. ben ve ailem hayatımızı bu hastalığa göre ayarladık. MS kişiye özgü bir hastalık, semptomlar kişiye göre değişiyor. Tedaviye çok titiz davranmak gerekiyor. Türkiye’deki doktorlar mükemmel. Benim gibi MS’le mücadele edenlere de tavsiyede bulunmak istiyorum. Yapamadıklarınız için üzülmeyi bırakın, yapabildikleriniz için şükredin. Yapacaklarımız için gayret edip dua edin”

#MS
#Hastalık
#Tedavi
#İmkan
3 years ago