|

Müteferrika hazinesi yeni sahibini arıyor

Ülkemizin ilk basımevini kuran İbrahim Müteferrika’nın matbaasında basılan eserler satışa çıktı. Pazar günü yapılan açık artırmada ilk kez görücüye çıkan seri, 30 yıllık bir emeğin ürünü olarak dikkat çekti. Osmanlı topraklarında basılan ilk kitapların yer aldığı 21 eserlik hazine, müzayedede satılamasa da sonrasında teklif almaya devam ediyor ve yeni sahibini arıyor.

Halime Kirazlı
04:00 - 29/11/2023 Çarşamba
Güncelleme: 04:00 - 29/11/2023 Çarşamba
Yeni Şafak
Arşiv.
Arşiv.

Kültür tarihimizin önemli isimlerinden, ülkemizdeki ilk matbaanın kurucusu İbrahim Müteferrika’nın bastığı 21 eserin tamamı geçtiğimiz hafta açık artırmayla satışa çıktı. 18. yüzyılda kurulan matbaanın eserleri, pazar günü Phebus Müzayede Evi’nin yaptığı etkinlikte 440 bin dolar açılış fiyatıyla koleksiyonerlerin ilgisine sunuldu. Alıcısı çıkmayan eser, tarihi öneminden çok dolar üzerinden belirlenen fiyatı üzerinden konuşuldu. Müzayede sonrası özelden tekliflerin verildiği, devletin de takipçisi olduğu eserlerin kültür mirasımız açısından önemini ve nasıl bir çabayla toplandığını ileri gelen sahaflardan Emin Nedret İşli ve Bahtiyar İstekli yorumladı.

Batılıların Gutenberg’e verdiği önemi İbrahim Müteferrika’ya vermediğimizi dile getiren Emin Nedret İşli, “Bugün Gutenberg basımı bir kitap, milyon dolarlarla konuşuluyor. Gutenberg’in basımı bir İncil bulunduğunda aylarca kutlama, tanıtım ve yayın yapılıyor. Zamanında Avrupa ülkeleri, Gutenberg İncili’ni kütüphane ve koleksiyonlarında bulundurmak için birbiriyle yarıştı. Milli Saray ve koleksiyonlarda Gutenberg baskısı bulundurmak bir övünç kaynağı sayılıyor. Bizde böyle değil. Müteferrika baskısı 21 kitabın dikkati çeken tek yanının, fiyatının 440 bin dolar olması değil, koleksiyonun bu sırayla bir araya getirilip, sunulması olmalı” dedi.

Bahtiyar İstekli

CİNER KOLEKSİYONUNDAN KIYMETLİ

Seri içerisinde, başta Amerika’nın keşfini anlatan “Tarih-i Hind-i Garbi”nin yanı sıra Osmanlı’nın ilk atlası sayılabilecek Katip Çelebi’nin “Cihannüma” ve Batılılara Osmanlıca’yı öğretmek üzere hazırlanmış “Gramer Türk” kitabı yer alıyor. Seriye özelden teklifler geldiğini söyleyen Nedret İşli, “Bu seriye teklifler olduğunu, ama kimin ne teklif ettiğini bilmiyorum. Görüştüğüm devlet yetkililerine, serinin Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ne ya da önemli bir kuruma kazandırı-labileceğini söyledim” ifadelerini kullandı. İşli, bu tür bir serinin belki 15 yıl sonra yeniden ortaya çıkacağının altını çizerek, Turgay Ciner’in 2008 yılında Portakal Sanat Evi’nin düzenlediği müzayede de aldığı, Müteferrika matbaası baskısı 17 kitaplık koleksiyonun, satışta olan eserden farkını, “Orada Vankulu Lugatı’ndan başlayarak ilk 17 kitaba kadar olan kısmı vardı. Müteferrika ölünce matbaa çıraklarına kalıyor. Onlar yaklaşık 40 yıl sonra birkaç kitap daha basıyor. Satıştaki koleksiyonda, çırakların dört kitabı da yer alıyor. Ayrıca o 17 kitap içinde özel ciltli olanlar vardı” diye anlattı.

Emin Nedret İşli

SERİ 30 YILDA TOPLANDI

Satıştaki eserlerin önemini anlayacak kültürel birikimin eksikliğine dikkat çeken Bahtiyar İstekli, alıcılara eserin kıymetinin iyi anlatılması gerektiğini belirterek, “Bu tür eserlere yurt dışından daha fazla talep oluyor. Çünkü bu bilgiye sahipler. Zenginlerimizde bu bilgi ve donanım yok. Mesela Turgay Ciner’in koleksiyonu almasında, Murat Bardakçı’nın anlatımının önemli payı olduğunu düşünüyorum. 440 bin dolar, vasat bir apartman dairesi fiyatı. Türkiye’de bu daireyi alacak çok sayıda insan var. Müteferrika alınmıyorsa, kültür ve entelektüalite zafiyetimizi sorgulayabiliriz” dedi.

İstekli, koleksiyon sahibinin yaklaşık 30 yıllık emekle topladığı kitapların nasıl elde edildiğini ise şöyle aktardı: “Piyasadan tek tek bir kişi, bunları toplayıp satın almaya çalışsa zaten 440 bin dolar civarında bir fiyat yapıyor. 30 sene peşinde koşturmanın, emek sarf etmenin de 100 bin dolarlık bir değerinin olması lazım. Otuz senelik emeği bir çırpıda satın alıyorsunuz. Kitapların bir kısmı Mısır'dan birkaç tanesi de Avrupa'dan alındı. Tek tek bulup satın alayım deseniz 30 senede toplayamazsınız. Çünkü bu eserler artık pek görülmüyor.”



#edebiyat
#aktüel
#tarih
#eser
6 ay önce