|

Mutluluğun resmini yaşamıyla çizdi

Mutluluğun resmini çizen ressam Abidin Dino'nun eserleri ”Abidin Dino bir dünya” adlı sergide toplandı. Sergide Dino'nun seramikleri, karikatürleri ve illüstarsyonları Sakıp Sabancı Müzesinde sergileniyor

Kübra Sönmezışık
00:00 - 2/12/2007 Pazar
Güncelleme: 21:28 - 1/12/2007 Cumartesi
Yeni Şafak
Mutluluğun resmini yaşamıyla çizdi
Mutluluğun resmini yaşamıyla çizdi

“Abidin Dino bir dünya” Abidin/ Dino / bir /dünya bu kelimelerin yanyana gelişi zihinlerde şu soru işaretini çiziyor, bir insanın dünya gibi olabilmesi için nasıl bir yaşamı olmuştur? Sakıp Sabancı Müzesi, Abidin Dino hakkındaki bu meraka dem vuran incelikte bir sergi açmış. Sergi salonuna girer girmez sizi tarihler, Dino'nun siyah beyaz fotoğraflarının ve yazılarının yer aldığı bir duvar karşılıyor.

23 Mart 1913'de doğan Dino, 'Türkiye'deki ilk 'avant-garde', yani öncü sanat anlayışına sahip dediği “D Grubu”yla resim hayatına başlamış. Fransa'ya giderek çevresini genişletmiş, öyle ki bu isimlerin arasında Picasso bile var. Dino'nun Sabancı Müzesi'ndeki resimlerinde ilk gördüğünüz şey inceden kalına geçen çizgilerin arasında yer alan insan yüzleri ve incecik eller oluyor. Ellere dair çok özel ilgisinden bahsediyor duvardaki yazılar. İç içe geçen parmakları, birbirinden farklı açılarda ve biçimlerde onlarca eli geride bıraktığınızda sıra kendi otoportresine, suluboyayla yapılmış çiçeklere, bir dönem gazetelere ve kitap kapaklarına çizdiği illüstrasyon ve karikatürlere geliyor.


Hem Nazım'ı Hem Atatürk'ü çizdi

Resimlerinde acıya da yer veren Dino'nun hayatı boyunca yaşadığı sağlık sorunları fırçasına da yansımış. Oturduğu apartmanda tanıştığı, 50 yıllık eşi Güzin Dino da yer alıyor sergide. Güzin Hanım'ın elbette onun sanat hayatında önemli bir yeri olmuş. Birlikte hastalıklar, acılar ve ekonomik sıkıntılara göğüs germişler. Dino'nun sergilenen resimleri, sağlık sorunlarını tercüme eden bir günlük gibi adeta. Hayatındaki önemli isimleri de resmeden ünlü ressam, ona mutluluğun resmini yaptıran Nazım Hikmet'i başı dik bir şekilde kağıda yansıtmış. Bu resimlerin arasında kendisiyle 1934 yılında karşılaşan Atatürk'ün portresi de var.


Yoksa Dino bir heykeltıraş mıydı?

Abidin Dino küçük yaşlarda ilgi duyduğu sanatların arasında “hayatım boyunca yolumu çizdi” dediği minyatür ve hat da var. Birçok çalışmasında hat ve kaligrafi uzuvları görüyorsunuz. Dino sadece resimle değil aynı zamanda oyun, eleştiri ve senaryo yazarlığı ile de uğraşmış. Bir dönem Türk Sözü gazetesinin yazı işlerini yönetmekle birlikte bir çok derginin de yöneticiliğini üstlenmiş. Serginin koridorlarında dikdörtgen, kare çalışmalar gözümüze çarpmaya devam ederken bizi bir sürpriz gibi üç boyutlu heykeller karşılıyor. Çünkü Abidin Dino'nun hayatında heykellerin de özel bir yeri var. Hatta bir heykeli Maçka'da bir kavşakta sergileniyor.


Göz boyamayan bir ressam

Dino, ünlü şairler, ressamlar, ozanlar, yazarlar ve aydınların bulunduğu büyük bir çevrede seramik, resim, karikatür ve yazıyla kendini hem yurt içinde hem de yurt dışında ifade etmiş önemli bir sanatçı. Resimlerinde yaşanmışlık; bazen olumlu bazen olumsuz da olsa hayatla ölüm arasına sıkıştırdığı yüzlerce eseri var. Ferit Edgü, Dino'nun resimleri için şöyle diyor; “Göz boyayan ressamlar vardır. Göz açan ressamlar vardır. Abidin ikincilerindendir. Resimlerinin alışkanlık yaratmaması bunun kanıtı.”

“Abidin Dino bir dünya” insanın bir dünya olarak anılması için nasıl bir yaşamı olmuştur? Belki bu sorunun cevabı farklı coğrafyalardaki onca insanı sanatında bir araya getirmiş olmasındandır.

Kim bilir? Görmek isteyenler için sergi 28.01.2008 tarihine kadar görülebilir.


Dino, resme bakışını da şu satırlarla anlatıyor:

Ya resim, zavallı resim ne işe yarar

Bunca çılgın bir ortamda?

Belki hiçbir işe yaramaz.

Ama belki bir bayraktır resim.

Bir beraberlik çağrısı, kara kadere isyan,

Bir çeşit küfür, bir soru, güzel günlere ağıt,

Ya da korkuları dağıtan çocuksu bir oyun

Abidin Dino
16 yıl önce