|

'Nar Taneleri' için Ağrı Dağı zirvesine tırmandı

Yetiştirme yurtlarında büyüyen kadınların hayatlarını doğa içerisindeki uzun ve zorlu bir yürüyüşe benzeten Sıtkı Ergün, Ağrı Dağı'na tırmandı ve bu tırmanışını onların hayranlık uyandıran mücadelelerine ithaf etti.

00:00 - 29/08/2010 Pazar
Güncelleme: 23:54 - 28/08/2010 Cumartesi
Yeni Şafak
'Nar Taneleri' için Ağrı Dağı zirvesine tırmandı
'Nar Taneleri' için Ağrı Dağı zirvesine tırmandı

Yetiştirme yurtlarında büyümüş 18-24 yaş arası genç kadınların, kişisel gelişimlerini ve iş arama becerilerini geliştirerek işgücü piyasasına katılımlarının desteklenmesini, cinsiyete dayalı ayrımcılıktan kaynaklanan sorunlarının çözümüne katkı sunulmasını amaçlayan “Nar Taneleri: Güçlü Genç Kadınlar, Mutlu Yarınlar” projesine gönül veren Sıtkı Ergün genç kadınların yaşadıkları zorluklara ve Nar Taneleri Projesi'ne dikkat çekmek için Ağrı Dağı'na zirve tırmanışı yaptı. Yetiştirme yurtlarında yetişen genç kadınların yaşadığı sıkıntı ve zorluklara rağmen hayata karşı duruşlarından, mücadeleci ve azimli hallerinden etkilenerek bu tırmanışı yapmaya karar verdiğini belirten Sıtkı Ergün; bu şekilde tek istekleri toplum içinde dışlanmadan yaşamak olan genç kadınların sesini herkese duyurmayı hedeflediğini söylüyor. Ergün, bir hafta süren tırmanışı süresince tuttuğu günlükleri ve çektiği fotoğrafları Nar Taneleri ile paylaşarak desteğini sürdürecek.


KADINLARIN YOLCULUĞU ÇETİN

Nar Taneleri Projesi'nin 2010 yılı çalışmaları Türkiye geneline yayılarak devam edecek. Proje katılımcıları her yıl farklı illerden genç kadınlarla çoğalıyor. Bu zorlu yolculuğa çıkan Sıtkı Ergün amacını; ”Profesyonel bir dağcı değilim, ancak doğayı seven bir doğa sporcusuyum. Uzun yıllardır doğa sporlarıyla ilgileniyorum. Nar Taneleri ile tanışınca onların hayatın içindeki yolculuğunun, doğa içerisindeki uzun ve zorlu bir yürüyüş ile ne kadar benzeştiğini fark ettim. Hayat hikayeleri içindeki başrolleri, sanki bir dağa zirve yolculuğu yapan bir dağcının yaşadıkları gibi, çetin ve gururlu. Bu tırmanışımı, onların hayata karşı duruşlarına, mücadeleci ve azimli hallerine ve hayranlık uyandıran mücadelelerine ithaf etmek istedim.” diyor. Ergün kadınların sadece dışarıya çıktıklarında yurt çocuğu olmaktan dolayı yargılanmamak, destek görmek ve sosyal olarak kabul edilmek istediklerini ifade ediyor. Proje, 2009-2013 yılları arasında Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) teknik desteği ve mali yürütücülüğü, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK), Türkiye Personel Yönetimi Derneği (PERYÖN) ortaklığı, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR ) işbirliği ve Milli Eğitim Bakanlığı Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü desteği ve sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile yürütülüyor.


40 GENÇ KADIN KATILDI

Bu sene toplam 21 ilden katılımcılarla yürütülecek projede, 26 Haziran - 7 Ağustos tarihleri arasında İstanbul'da gerçekleştirilen eğitimler akabinde 40 genç kadına 40 mentor bir yıl sürecek olan güçlendirme desteği verecek. Geçen yıldan farklı olarak bu yıl SHÇEK yurtlarında görev yapan psikolog, çocuk gelişimci ve sosyal hizmet uzmanlarıyla da eğitimler yapıldı. Bu eğitimlerle projenin 2013 yılından sonra sürdürülebilirliğinin sağlanması hem de proje kapsamında yer almayan 18 yaş altı kurum bakımındaki çocuklara da ulaşılmış olacak.


Nar Taneleri Projesi neyi hedefliyor?
  • İşgücü piyasasında nitelikli bir iş bulmaları için iş arama becerilerinin geliştirilmesi,
  • Motivasyon eksikliği ve isteksizlik nedeniyle işgücü piyasasının dışında kalan genç kadınların kişisel gelişimlerini desteklemek yoluyla iş gücü piyasalarına hazırlanmalarının sağlaması,
  • Meslek ve kariyer konusunda, okul yaşamından çalışma hayatına geçişte rehberlik edilmesi,
  • Eğitime devam etmek isteyen genç kadınlara eğitim ve kariyer danışmanlığı verilmesi
  • Toplumda yetiştirme yurtlarına ilişkin algının değiştirilmesi hedefleniyor.

  • 3D'YLE TANIŞAN YEŞİLÇAM, DÜNYA SİNEMASINDA GREENWOOD OLARAK YERİNİ ALDI

    Dünya film endüstrisinde her yıl binlerce film çekiliyor. Ancak bunlardan sadece 200'ü 3 boyutlu… Çünkü sadece 9 ülkede bu teknoloji kullanılabiliyor ve dünya film endüstrisine bu ileri teknoloji hizmetini verebilmek çok mühim bir iş olarak görülüyor. Avatar'dan sonra izleyicinin 3 boyutlu filmlere ilgisi oldukça arttı. Sinema sektörünün duayenlerine göre üç boyutlu film modası yıllarca sürecek, geçici olmayacak. Birçok sinema salonu oynatabilmek için dünyada 3 boyutlu film arıyor, yapımcı ve yönetmenler 3D film çekmek istiyor ancak bu hizmeti verebilen laboratuar, post-prodüksiyon hizmetleri sınırlı sayıda ülkede var. Bu hizmeti verebilen ülkelerin peşinden koşuluyor. Milyonlarca euroluk bir pazar hacmine sahip olan sektörde artık Türkiye de var. Cehennem adlı 3 boyutlu film çekme cesaretini gösteren yapımcılar Coşkun Tözen, Burak Saraçoğlu, Selva Alemdar ve teknik olarak bu filmi dünyaya kazandıran Fono Filmin sahibi Cemal Okan, Türkiye'yi bu sektörde 10. ülke yaptılar. Cehennem bir gerilim filmi. Hollywood ve Bollywood'dan sonra 3 boyutlu filmler ile Yeşilçam, Greenwood olarak dünya film sektöründe adından bolca bahsettirecek gibi. Zira Amerika ve Almanya başta olmak üzere sinema sektörünün önde gelen ülkelerinden filmi daha post prodüksiyon aşamasında izlemek üzere önümüzdeki günlerde Türkiye'ye gelecekler. Türkiye'nin ilk 3 boyutlu filmi Cehennem, 1 Ekim 2010 tarihinde vizyona girecek.


    Filmin Künyesi:

    Yönetmen ve Senarist: Biray Dalkıran

    3D Director : Erkan Cerit

    Görüntü Yönetmeni : Doğan Sarıgüzel

    Tür : Korku Oyuncular: Ogün Kaptanoğlu, Tuğba Melis Türk, Pelin Eriş, Serhan Süsler



    14 yıl önce